29 Mayıs 2015 Cuma

ÇOCUKLARDA GÖRME PROBLEMLERİ VE YAŞADIĞIMIZ SIKINTILAR

Benim çocuklarımın gözlerinde doğuştan gelen bir görme problemi olduğunu daha 2012 yılındaki bu yazımda sizler ile paylaşmıştım. Bu geçen süre içinde artık kuzularım -özellikle Emir başta olmak üzere- gözlük takmaya iyice alıştılar. Ancak bu alışma zarfında her 6 ayda bir göz mu-hanesinde göz numaralarında bir değişme ve arada gözlük kırılması olduğu için 4 tane gözlük değiştirdiler.

çocuğa gözlük nasıl taktırılır

 En son göz mu-hanesini geçen hafta yaptırdık. Bu haftada yine gözlerinde birer numara yükselme olmuş. Emir'in numarası 2,5 a çıkmış. Efe'nin göz numarası ise 8 e düşmüştü. Bu kontrolden sonra 8 den tekrar yükselip, 9'a çıkmış.
Doktorumuzun dediğine göre ''bu yaşlarda göz numaralarında sürekli farklılık olurmuş. Bu çok normal durummuş. Çünkü bu yaşlarda çocukların gözlerinde gelişme olduğu için zaman zaman artar, hatta azalma olurmuş. Daha ki ergenlik çağına kadar.''

Emir'de Gözlük Takma Durumları: 

  •  Emir'in göz numarası öyle çok fazla olmadığı için camları kalın değil. O sebepten ona inceltilmemiş organik camlı gözlük alıyoruz. 
  • Emir'in gözlük takma alışkanlığı Efe'ye göre daha çabuk alıştı. Sabah yatağından kalkar kalmaz elini yüzünü yıkamaya giderken dahi gözlüklerini takıp, öyle gidiyor.
  • Ancak okulda bazı arkadaşları ''dört göz'' yada ''sana gözlük hiç yakışmıyor. Gözlük takmasan daha yakışıklı olacaksın'' gibi sözler söylediği için. Bizim yanımıza gelip: ''Anne ben ne zaman gözlük takmayı bırakacağım? Artık gözlerim iyi görmüyor mu? Bak sürekli takıyorum. Ama gözlerim iyileşmiyor'' diye söyleyip, hiç olmazsa okula giderken gözlük takmamayı teklif ediyor. :( Allah'dan kuzum anlayışlı da anlatınca beni anlıyor ve takmaya razı oluyor.

Efe'de Gözlük Takma Durumları:

  • Efe'nin göz numarası 9 numara olduğu için %55 inceltilmiş, organik camlı bir gözlük alıyoruz.
  • Efe gözlük takmaya çok zor alıştı. Aslına bakarsan halende tam alışmış değil. Ona sürekli ''Efe gözlüğünü tak'' diye ikaz etmemiz sonucu gözlüğünü takıyor. Yoksa diğer türlü kendiğilinden sabah kalınca gözlük takma gibi bir durum yok.
  • Gözlerinde bozukluk çok fazla olduğu için gözlükle dahi %60 görüyor. O sebepten onu sürekli gözümüzün önünde bulunduruyoruz.
  • Kuzumun zaten gözleri az gördüğü için bir problem arz ederken, birde dikkatsizliği yüzünden bazen yakınında ki bizleri dahi fark edemiyor. Yada karşıdan karşıya geçerken uzaktan gelen arabadan dahi korkup, o arabanın geçmesini bekliyor.
Hatta geçen hafta göz polikliniğine gittiğimiz zaman, göz ölçümleri yapıldıktan sonra doktorun çağırmasını beklerken. Ben bekleme salonunda çocuklar ile birlikte birer sandalyeye oturmuş beklerken. Efe'nin yanındaki sandalyeye mavi tişörtlü bir adam gelip, oturmuş. Ben o sırada Emir ile konuştuğum için farkında değilim. Sonra sıra onlara gelince o adam kalkıp, diğer tarafta oturan annesini çağırdığını gören Efe, yanında oturan kişinin babası olduğunu sanıp, hemen elini tuttu. Çünkü o gün babasının üzerinde de mavi tişört vardı. Hemen kalkıp, oğlumu aldım. 'oğlum o adam baban değil, baksana yüzüne' diyerek...
Kuzum adama bakınca babası olmadığını anladı. Ve utandı... Tabi herkesin kuzumun yüzüne acır şekilde bakması ve abisinin gülmesini de görünce benim canım sıkıldı. Kuzuma üzüldüm. :(

İkisininde göz kontrolleri yapılıp, gözlük reçetelerini gözlükçüye sipariş verdikten sonra eşim benim moralimin bozukluğunu gidermek için bizi AVM'ine götürdü. Orada biraz dolaşıp, alış-veriş yaptıktan sonra üst katta ki kafeterya bölümünden bir şeyler alırken; ''eşime çocukları bırakıp, onlara bir yere oturmasını benim siparişleri alıp geleceğimi söyledim''. Eşim çocuklar ile birlikte AVM'nin teras bölümüne çıkıp, oturmaya gittiklerin de; Efe terasta oturan bir kadını ben sanıp, hemen onun oturduğu masaya oturmuş. Tabi babası o kadının annesi olmadığını söyleyerek onu o masadan almış. Ama tabi yine biz üzüldük... :(

Efe'nin bu halleri babası ile beni çok korkutuyor. ''Allah korusun ya kötü niyetli bir insana denk gelirde, biz fark etmeden onu alır götürürse'' diye düşündüğümüz için. Sürekli kuzumu göz hapsinde tutuyoruz. Yanımdan bir 5 km uzaklaşsa hemen panik olup, onun yanına gidip mesafeyi kısaltıyor-um ki bir şey olursa hemen müdahale edebileyim diye..

Allah'ın senin verdiğin her şey elbette en güzelidir. Oğlumun bu göz problemi, bazı hastalıklar yanında belki hiç sayılır. Ama benim gibi yüreğine söz geçiremeyen bir anne için çok acıklı bir durum...

Ben kuzum bu şekildeki davranışlarına her aklıma geldiğinde üzülüp, kendimi paralarken; o hiçbir şeyin farkında değil.(iyi ki de öyle) Hayatına yine güle eğlenerek devam ediyor. Bazen düşünüyorum da keşke bu dünyada hep çocuklar gibi düşünüp, dünyayı çocukların gözünde görsek iyi olmaz mıydı?...

Hoşça kalın...

6 yorum:

  1. çok geçmiş olsun neyseki erken yaşta farkedilen göz problemleri ergenlik çağında çözüme kavusmus olabilir allah beterinden korusun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim canım. Amin inşallah....

      Sil
  2. Çok geçmiş olsun. Keşke dünyayı çocukların gözünden görebilseydik.Eminim her şey daha güzel olurdu. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim. Evet kesin öyle olurdu....

      Sil
  3. Sevgili Sultan. Dokuzuncu sınıfta bir öğrencimin hem gözleri görmüyor hem de kemiklerinde cam hastalığı olduğundan yürüyemiyor, tekerlekli sandalye kullanıyor. İki ay içinde iki kere de bacağı kırıldı ve aylardır okula gelemiyor. Çok da başarılı yavrum. Oğlun için gerçekten üzüldüm ama beterin beteri var. Allah' tan şifa diliyorum. Selamlar. .. Sevil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim Sevil hanım. Evet öyle beterin beteri var. Zaten ben bunun bilincinde bir insanım çok şükür.
      Bu arada o yavrucağa çok üzüldüm. Allah ona ve ailesine yardımcı olsun. Çünkü gerçekten de çok zor bir durum.

      Sil