25 Ocak 2018 Perşembe

Tokideki Ses Artık 'BLOGCU SULTAN' Oldu!

Merhabalar sevgili blog yazarları bugün sizlere günlerce uğraştığım blog değişikliğini haber vermek için karşınıza geçtim.

İlk olarak bloğumun ismini neden tokideki ses yaptığımı uzun uzun buradaki yazımda paylaşmıştım. Oradan okuyabilirsiniz.

Malum 3,5 sene önce tokiden taşındığım için artık bloğumun ismini değiştirmek istedim.Ve ailem arasında blogcu olarak bilindiğim için bende bloğumun ismini blogcu sultan olarak değiştirmek istedim. Ve bunun için blog adresini blogcusultan.blogspot.com.tr olarak değiştirdim. Bu değişikliği biranlık karar üzerine uyguladığım için sonunu hiç düşünmedim. Keşke bu değişikliği ücretli alan adı alıp, öyle yapsaydım. Ama artık olan oldu. Keşke şeytan sözü der ve neler yapabilirim diye önüme baktım.

Tokideki Ses Artık 'BLOGCU SULTAN' Oldu!

İlk olarak bloğuma beğendiğim bir temayı yükleyip, düzenledim. Sonrada bloğumun ismine uygun bir header yaptım. Ancak bu seferde headeri ortalayamadım. Şimdilik onun çözümünü bulamadığım için header küçük gözüküyor. İleride inşallah onuda düzelteceğim. Aranızda bu sorunun çözümünü bilen kişiler varsa ve benimle paylaşırsa minnettar olurum.

Günlerce kodlarla haşır neşir olduğum için bundan sonra blog bilgileride paylaşmayı düşünüyorum bakalım. Fırsat bulursam...

Bloğum şimdilik goole ve yandex gibi arama motorlarında gözükmediği için dışarıdan ziyaretçi gelmiyor. Tabi buda doğal olarak günlük tıklanma limitimi bayağı düşürdü. İnşallah şuanda izleyiciler gadgetinde olan sizlerin okuma paneline bu post düşerde sizlere ulaşma sorunu yaşamam.

Son olarak blog yazar arkadaşlardan bir isteğim benim bu bloğumun duyurusunu bloğunuzda paylaşırsanız çok sevinirim. Ve sizlere minnettar olurum....


16 Ocak 2018 Salı

Miray Su 8 Aylık

Canım kızım ailemizin neşe kaynağı 8. ayını yarın doldurup 9. aya girecek... O sebepten her anına bizzat şahit olduğum bir 8 aylık yazısı yazacağım.

Bizim kız halen dişsiz prenses olma konusunda ısrarlı olsa gerek ki; 8. ayda da dişleri çıkmadı... Neyse geç olsun güç olması diyeceğim ama, güçte oluyor. Çünkü bu ay neredeyse her gece saatte bir kalkıp, yarım saat uyumamak için direndi. Acaba acıktı ki? Diye sık sık emziriyorum. Ama yok emmekte istemiyor. Karnı tok belliki..
Sırtına özellikle omuzlarına masaj yapılmaktan çok hoşlanıyor. Ne zaman huysuzlanıp, mızmızlansa hemen omuzuna masaj yapmaya başladığımda ağlamayı kesip, mayışıyor. (Ama o hali çok tatlı.)

Kızım bu ayda emeklemeyi bayağı ilerletti. Hatta emeklemeyi ilerletmekle kalmayıp, koltuklara tutunarak ayağa kalkıyor. Sonrada yan yan, tutuna tutuna gidiyor. Ellerinden de tutunca adım atarak yürüyor. Ancak çok çabuk yorulduğu için hemen adım atmayı kesip, ayaklarını sürümeye başlıyor.

Miray Su 8 Aylık

8 aylık bebek konsept çekimini gar dolabının karşında ne giymeye karar verememiş, 1 adet Miray Su olarak belirleyip, çektim. Bu konseptli fotoğraf çekimlerinde artık çok zorlanır oldum. Çünkü öyle eskisi gibi bir yere koyduğunda orada kalmıyor. Aksine hemen sen koyar koymaz saniyesinde yuvarlanıp, etrafındaki şeyleri bozup, ağzına almaya başlıyor. O sebepten gar dolap biraz yamuk olmuş. Çünkü gar dolabı kaç kez bozdu; ben kaç kez düzelttim hatırlamıyorum. Hızlı hızlı çekip, güzel bir poz yakalamaya çalışırken. Gar dolabım yamuk olmuş ama haberim yok :) Neyse artık oda nazarı olsun...

Kızım bu ay yine müziklerde ileri geri sallanarak ritim tutmaya devam ediyor. Hatta sallanmak dışında eline ayağından zorla çıkardığı çorabın tekinide alıp, sallıyor. Onun o hallerini sık sık video çekiyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu günleri özleyecek, hatta unutacağız. Unutmamak ve özlememek için video çekmeye devam.

Bizim dişsiz prensesin henüz dişleri yok, Ancak ufaktan ufaktan konuşmaya başladı. İlk ''dede dede, mama mama, gel gel, adeee, dada, ede, adiiii'' gibi sesler çıkarak bize karşılık veriyor. Hatta elinden bir şey alındığında yada gitmek istediği bir yere gitmesine izin verilmediğinde hemen 'eğğğ!' diyerek bize kızıyor. Hatta bağırmaya başlıyor.. :)

Yine kapı çaldığında, eğer ayakta ise onu kucağıma alıp, kapıyı açıyorum. Abilerini yada babasını kapıda görürse hemen 'eh, eh, eh' diyerek bağırarak onlara gitmeye çalışıyor. Özellikle babasını görünce ona gözlerinin içi gülerek sağa sola sallanması bir harika. Başta da yazdığım gibi hakikaten kızım evimizin maskotu oldu. Artık bizimle oyunlar oynuyor. Yapbozları tek tek alıp, ona 'al' diyerek uzattığımızda alıyor. Ama ver dediğimizde vermeyip, hemen ağzına alıyor. Bizim dişsiz prenses almayı öğrendi, ama henüz vermeyi öğrenmedi. Yada vermek işine gelmiyor. Biz Efe ile yine onu seslendirmeye devam ediyoruz. Bu gibi durumlarda oyuncağı ver deyince vermemesini ben hemen: ''hayır hepsi benim, hepsi benim'' diyor diyorum. Efe de katıla katıla gülüyor.

Yine kanepe altları, kapı arkaları, sehpa altları gibi nerede tehlikeli yerler varsa oraya giriyor. Çıkamayınca da bas bas bağırıp, çıkmak istiyor. :) Bir yiyecek, yada oyuncak ile ilk karşılaşınca hemen elini uzatıp, almıyor. Önce uzaktan onu biraz izleyip, sonra yavaş yavaş ellerini uzatıp, keşfetmeye çalışıyor. Sonrada eli ile alıp, hemen ağzına alıp, kalite kontrol yapıyor. Her yeni şeyi ağzına bir kez dahi alıp, onu sevip, sevmeyeceğine öyle karar vermesi çok komik.

Karnı acıkınca benim gözlerimiz içine bakarak hemen elinin baş parmağını ağzına alıp, şapur şapur emmeye başlıyor. Anla ki açıkmış. Birde uyku moduna girince de yine baş parmağı emmeyi halen devam ediyor. Kızımda abileri gibi 'emzik emmesin' dedim. Ama bu seferde kızım abilerinden farklı olarak baş parmak emmeyi öğrendi. Umarım ilerleyen aylarda unutur.

Bizde durumlar şimdilik bu şeklide. Haa unutmadan bu ayda Efe abisinin doğum gününü kutladık. Böylece ilk pastanın tadına abisinin pastası ile bakmış oldu. Acaba  onun doğum gününde nasıl bir konsept belirleyip, nasıl bir şey yapsam? Kararsızım. Fikirlerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim...


10 Ocak 2018 Çarşamba

EFE'NİN 9 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI ( Şimşek mecqueen temalı)

Ortancı kuzum, benim namı diğer ak kuzum olan kara gözlü Efe'm yeni yılda bir yaş daha aldı. Veee 9 yaşına girdi! Artık tek haneli sayıların sonuna gelen kuzum bu seneki kutlamasını şimşek mecqueen temalı istedi. Eee o zaman araştırmalara ve çalışmalara başladım. Elimden geldiğince yine küçük ama çok beğenilen bir doğum günü hazırladım.

EFE'NİN 9 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI ( Şimşek mecqueen temalı)


 İlk olarak sosyete pazarından şimşek mecquenli bayraklardan aldım. Sonrada yine bilgisayar karşısına geçip, doğum günü banneri, içecekler için etiket ve her yiyeceğin üzerinde sergilenen yuvarlar -şimşek mecqueen ve arkadaşlarının yer aldığı- etiketlerden hazırladım. Ve bunlarıda kırtasiyede A3 kağıdına çıktısını aldırdım.

EFE'NİN 9 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI ( Şimşek mecqueen temalı)

Sonrada EFe'nin istediği yiyecekleri hazırladım. Bu seneki masamızda yer alan ikramlıklarım: Kısır, patatesli börek, yaprak sarması, bonibonlu kurabiye, çörek otlu kurabiye, cocostar ve cupcake (kup kek) vardı. Ve gecenin starı şimşek mecqeenli yaş pasta!


EFE'NİN 9 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI ( Şimşek mecqueen temalı)

Tüm hazırlıkları yine bizzat kendim yaptım. Evet yoruldum. Hatta bu sefer ayağıma bağ olan bir tanede küçük kızım Miray olduğu için zaman zaman 'neden bu tarz işlere kalkışıyorum' diye isyan dahi ettim. Ama kuzumun doğum gününde bana böyle sıkı sıkı sarılması tüm yorgunluğumu aldı gitti. Canım kuzum sen bana bu şekilde her sene sıkı sıkı sarıl yeterki; ben yorulmaya razıyım...

EFE'NİN 9 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI ( Şimşek mecqueen temalı)

Vee son olarak ailecek yer aldığımız bir karede burada dursun!...

O zaman ne diyelim darısı yaşayacağımız diğer güzel günlerin başına. Allah mutluluğumuzu ve huzurumuzu daim etsin (amin)