29 Şubat 2016 Pazartesi

Bayat Ekmekli Karnıbahar Köftesi Tarifi

Bayat ekmekleri artık atmamamız gerektiğini bloğumu ilk açtığımdan bu zamana kadar devamlı yazıyorum. Hatta bu bayat ekmekleri atmayıp, ne yapacağız? Sorusuna da elimden geldiğince sizlere yardımcı olmak için; nazichane bayat ekmekli tarifler veriyorum. Şimdi bu tariflere yeni bir tarif daha ekleyeceğim. Bu tarif bayat ekmekli karnıbahar köftesi....

Bayat Ekmekli Karnıbahar Köftesi Tarifi

Hımm bu arada bayat ekmekli karnı bahar köftesinden bir kere yapınca; bundan sonra sırf bu köfteyi yapmak için -eve ekmek alırken- her zamankinden daha fazla alacaksınız....

Bayat Ekmekli Kaşarlı Karnıbahar Köftesi İçin Malzemeler 

  • Orta boy karnıbahar
  • 2 adet yumurta
  • Yarım  demet maydanoz
  • 1 su bardağı bayat ekmek (çekilmiş olacak)
  • Pulbiber, karabiber,kekik ,toz kırmızı biber
  • Tuz
  • Ortası için kaşar dilimleri
  • Kızartmak için sıvıyağ

Bayat Ekmekli Kaşarlı Karnıbahar Köftesi Nasıl Yapılır 


İlk olarak karnı baharı parçalara ayırıp, bir tencerede haşlayın. İyice yumuşayıp, haşlanan karnı baharı daha sonra ezin. Sonrada sıvı yağ ve kaşar peyniri hariç diğer tüm malzemeleri yoğurma kabına koyup, yoğurun. Kıvamı biraz cıvık olursa endişelenmeyin. Biraz daha bayat ekmek içinden koyun.


 Bayat Ekmekli Kaşarlı Karnıbahar Köftesi nasıl yapılır

Yoğurdunuzu harcı bir saat kadar buzdolabının içinde dinlendirin. Sonrada bir ceviz büyüklüğünden biraz daha büyükçe parça alıp, elinizin içinde yassıltın. Sonrada daha önceden dilimlediğiniz kaşar peyniri ortasına koyup, kapatın. (Bakınız alttaki fotoğrafta gözüküyor)


 Bayat Ekmekli Kaşarlı Karnıbahar Köftesi nasıl yapılır

Sonra sıvı yağ eklenmiş bir tavada arkalı önlü nar gibi kızarana kadar kızartın. Bu köfteleri de isterseniz çokça yapıp, daha sonra kızarmak için bir kap içinde derin dondurucuda saklayabilirsiniz....


Bayat Ekmekli Karnıbahar Köftesi Tarifi

Ortadan ikiye böldüğünüz zaman sünen kaşar görüntüsü gözlerinize bayram yaşatırken; ağzınıza attığınız zaman ise damağınıza bıraktığı o enfes lezzet, ağzınıza bayram yaşatıyor....

Yapacak olanlara şimdiden kolay gelsin ve afiyetler olsun...
Hoşça kalın.

26 Şubat 2016 Cuma

Füreya Kitap Yorumu

Yazar: Ayşe Kulin

Sayfa Sayısı: 510

Yayın Evi: Everest yayınları

Füreya Kitap Yorumu

Füreya, Ayşe Kulin'in ilk okuduğum kitabı. Kitap çok yalın ve içten yazıldığı için bir otobiyografi olmasına rağmen sanki bir kurgu kitabı okuyormuş gibi heyecanlanarak okudum. Kitaptaki baş kahramanımız; ilk Türk kadın seramik sanatçısı olan Füreya Koral'ın hayatı anlatılıyor. Bu kitabı Füreya Koral'ın kızlığı ve yeğeni olan Sara'nın isteği üzerine kaleme alınmış bir kitap.

Füreya Osmanlı paşalarından biri olan Şakir paşa torunu. Çocukluk yıllarında Osmanlı dönemine, gençlik yıllarında ise Cumhuriyet döneminde yaşamış. Ancak Cumhuriyete geçişte hiç zorlanma olmadan hemen geçen bir Cumhuriyet kadını...

Kitaba ilk başlarken Füreya'nın hastahane yatağında yatarken hayatını düşünüp, sanki hayatı gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçiyormuş uyarlaması şekilde başlıyor. 
Hasta hanede yaşadığı olayları düşünüp, kendi yorumluyormuş şekilde başlayan kitap; ilk çocukluk yıllarından\ genç kızlığı ve ilk platonik aşkı olan Atatürk ile ilk nasıl karşılaştığından\ ilk evliliği ve o evliliğinde gördüğü şiddet ve bu şiddet sonucu çocuğunu düşürmesinden\ Daha sonra sırf Atatürk'e daha yakın olmak için babasının ve Atatürk'ün silah arkadaşı olan Kılıç Ali ile evliliğinden\ Hayatı boyunca mücadele ettiği verem hastalığı ve bu hastalık sonucu İtalya'nın sanatoryumdan yatmasına kadar bir sürü olayları bizlere eğrisi ve doğrusu ile anlatıyor....

Füreya hataları ve yanlışlarına rağmen iyi bir eğitim görmüş, becerisi ve dili olan ve varlıklı bir aileden gelme bir kızmış. İlk 14 yaşlarında tanıştığı Atatürk, onun için hatıra defterine: ''Füreya Hanım büyüdüğünüzde çalışın ve memlekete yararlı olunuz'' yazısını hayatı boyunca hatırlamış ve bu yazı onun için hayat felsefesi olmuş. 

Sanatoryum köşesinde tanıştığı seramiği hayatı boyunca evliliği ve hastalığını hiçe sayarak sarılmış. Bunun sonucu tabi bir sürü başarı ve ödüller almış bir seramik sanatçısı. Başarısı takdir edilen bir sanatçı olmasına rağmen, hiç bir şekilde tasvip etmediğim bir yaşam tarzı varmış. 
Onun yerine biran kendimi koymak istedim; ama hayali dahi olsa o hayatı yaşamak beni kastı. Bence bu Dünyada etrafında seni seven bir ailen olmadan elde edilen başarı, başarı sayılmaz!...

Hoşça kalın.

24 Şubat 2016 Çarşamba

BAZLAMA TARİFİ

'Bazlama'yı ilk evlendiğim yıllarda kayın validem yaparken görmüştüm. Ve hemen bazlamanın daha ince halini bizimkiler yapar ve ismine de 'bezdirme' derlerdi. Ona çok benzettim dedim.
Ama tabi sonraları öğrendim ki bu bazlama Ankara için çok mühimmiş. Bir Ankara klasik hamur çeşitlerindenmiş. Bazlamayı herkes biliyor. Bazlama hemen hemen her evde ya yapılır, yada satılan yerlerden satın alınırmış.
Eeee benim kocişko çok sevince anası da ona sık sık yaparmış. Hani hakkını yemeyeyim ilk iki yıl gerçekten de çok yaptı. Hatta o kadar sık yaptı ki, bende bu bazlamaya karşı bir bağımlılık başladı. :)
Madem çocuklar ve bende çok sevdim. O zaman bu bazlamayı bende yapayım diye. Hemen hemen her 2 haftada bir pazar günleri sabah kahvaltısında yapmaya başladım...
İlk yaptığım günlerde doğru düzgün kabarmaz. Pişirirken ya yakar, yada bazı bölümleri çiğ kalırdı. Ama tabi bir şeyi yapa yapa elin alıştığı gibi; bende bazlamayı yapa yapa iyice öğrendim.
Öyle öğrendim ki şimdilerde artık ölçü dahi kullanmadan elimin kararı ile hamur yoğurup, yapmaya başladım. :)

BAZLAMA TARİFİ

Bence bir hafta sonu sizde ailecek yapılacak kahvaltı için bu bazlamadan yapın. Ekmek yerine sıcak sıcak bazlama yiyin. Yanında birde tavşan kanı çay ve tereyağ, peynir olsun. Başka hiçbir şeye gerek yok... Ohhh şimdi yazarken dahi ağzım sulandı. ''Acaba ben bu hafta sonunu beklemeden yarın yinemi yapsam ki?'' ;)

Bazlama malzemeleri

  • 5 su bardağı un
  • 1 paket yaş maya
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı şeker
  • 2 su bardağı kadar ılık su



Bazlama nasıl yapılır?


Önce küçük bir kasenin içine yaş maya, ılık su ve şekeri karıştırarak erilir. Ardından yoğurma kabına elenmiş unun ortasını havuz gibi oyup, içine erittiğiniz şekerli maya karışımını ekleyin. Sonrada tuzunu ekleyip.Yavaş yavaş ılık suda ekleyerek yoğurmaya başlayın.
Ele yapışan cıvık bir hamur elde ettikten sonra, yoğurduğunuz hamurun üzerini örtüp, mayalamaya bırakın.
Hamur 1-2 saat kadar sıcak yerde bekledikten sonra iki kat kabarıp, büyüdüğünde olmuş demek oluyor. Sonrada mayalanan hamurdan portakal büyüklüğünden büyük parçalar koparıp. bir sofra bezinin üstünde üzerini örtüp, bir saat kadar daha bekletin. Bu şekilde biraz daha mayalanıyor. Sonrada ister bir merdane yardımı ile isterseniz de elinizle bastırarak yassılaştırın. Ben çok kalın sevmediğim için bir merdane ile biraz açıpp, öyle pişiriyorum.

Bazlama nasıl yapılır?

Pişirme işlemini ise, evlerde kullanıma uygun olan elektrikli saçınız varsa onunla pişirin. Ama yok benim sacım yok diyorsanız; o zamanda kalın tabanlı bir teflon tavada pişirin.
Benim bazlama hastası kocişko, sırf ben daha sık bazlama yapayım diye hemen bana bir tane elektrikli saç aldığı için. Ben elektrikli saçta 3-4 tanesini birden pişiriyorum. O şekilde daha pratik ve kolay oluyor. ;)

Bazlama nasıl yapılır?

Pişirme aşaması ise yukarıdaki fotoğraflardan da gördüğünüz üzere önce bir yüzü göz göz kabaracak daha sonrada çevirip, arka tarafı pişirilecek. İki tarafı da kızarıp, piştikten sonra saçtan veyahut tavadan alıp, diğer bazlamaları da aynen o şekilde pişirin.

BAZLAMA TARİFİ


Sonrada güzel bir çay demleyip, kahvaltı sofrası hazırlayın. Bu arada bazlama olduktan sonra onun yanına fazla bir şey yapmayın. Çünkü o kahvaltı sofrasının starı bazlama olmalı. Bazlamayı da siz yaptığınıza göre sabahın kraliçesi de doğal olarak siz olacaksınız... Eeee o zaman ilk hafta sonu kahvaltısında kraliçe olmaya, pardon pardon bazlama yapmaya hazır mısınız? ;)

Hoşça kalın.

22 Şubat 2016 Pazartesi

Sheİn Bahar Mevsimi Seçimleri

Merhabalar arkadaşlar soğuk havadan yaz havasına geçtiğimize göre; artık mont ve kazaklarımızı kaldırıp. Daha ince ve rahat kıyafetleri gar dolabımıza ekleriz. Bu günlerde gar dolabınıza yeni parçalar eklemek isterseniz sizlere son günlerde cazip indirimleri ile insanı cezp eden shen sitesinden bir kaç parça paylaşmak istiyorum....

Shen Bahar Mevsimi Seçimleri


  • Havalar ısınmaya başladığına göre düğün ve nişanlarda başlar. Bu günlerde beyaz bir elbise giyip, kuğu gibi olmak isterseniz sizlere beyaz renkli uzun boylu renkli çiçek detaylı elbiseyi bir göz atmanızı öneririm... :) Şahsen benim gözüm kaldı. ;)
  • Havalar ısınınca nedense tek parça elbise giymeyi daha çok seviyorum. Aslına bakarsanız bu durum bende geçen seneden beri mevcut. Diğer yıllarda öyle pek (hatta hiç) elbise giymezdim. Ama geçen seneden beri artık ne zaman bir shen sitesine girsem hemen bir elbise kategorisine göz atmadan çıkmam :) Petrol yeşili düz elbise ise burada....
  • Geometrik şekiller çok hoşuma gidiyor. Yukarıdaki siyah zikzak desenli elbiseyi görünce hemen gözümün önüne bir denim pantolon ile kombinlemiş hali geldi. Bence hiçte fena olmadı...

Shen Bahar Mevsimi Seçimleri

  • Yaz mevsiminde uçuş uçuş bir etek kombini illaki yapılır. Eeee o zaman sizlere pudra renkli, pileli bir maksi etek almaya ne dersiniz? Eğer cevabınız 'evet' ise hemen sizi buraya alayım...
  • Herne kadar havalar ısındı desekte; bu havalara, bu aylarda pek güven olmuyor. Aniden bozup, yağmur yağabilir. Böyle kapalı yada yağmurlu havalarda hemen üzerine alabileceğiniz triko bir hırka almak isterseniz ise sizleri buraya alayım....
  • Puantiyenin modası ve tarzı hiç bitmez. Bence kim giyerse de ona çok yakışıyor. Yoksa sizin puantiyeli bir elbiseniz yok mu? Cık cık çok ayıp ama; bence hiç düşünmeden hemen tık tık yapın...
Shen Bahar Mevsimi Seçimleri

Yukarıdaki tabloda da gördüğünüz üzere 55 dolarlık alış- veriş için %34 indirim kodu: TOUCH34 105 dolarlık alış-veriş için %36 indirim kodu ise TOUCH36
205 dolarlık alış-veriş için %38 indirim kodu TOUCH38 olarak kullanabilirsiniz...
Veee en güzel haberi sona sakladım. Sıkı durun güzel haber geliyor...  Her 30 doları geçen her alış-verişte kargo ücreti YOK!...

Hoşça kalın.

20 Şubat 2016 Cumartesi

Çocuklar ile birlikte izlenilebilecek filmler #4

Bizim evde çocuklar için, hafta sonları yatış saatleri biraz esnetilebilir. Böyle günlerde genellikle ailecek mısır ve çekirdek ikilisi eşliğinde film izleriz. Ailecek film izledikten sonra o filmden neler anladığımızı ve o kişilerin yerinde olmadığımız için halimize şükreder. Daha sonrada hep birlikte dua edip, yatarız....

Bu hafta sonu sizde ailecek bir film izlemek istiyor; ama ne izleyeceğinize karar veremiyorsanız size birbirinden güzel ve etkili konuları olan,  2 film yorumu ile geldim. Bence izlemeyen kişiler kesin izlesin...

Gizli Dünya (Rooom)

Genç kızken bir adam tarafından kaçırılıp, evinin bahçesindeki bir barakada kilit altında kalan bir kadın. Ve oğlunun hikayesini anlatıyor...

Filmin başlangıcı da zaten bu annenin; oğluna 5 yaşına girmesini kutlamak için birlikte doğum günü pastası yapmaları ile birlikte başlıyor. Çocuk 5 yaşına kadar sadece o içinde mutfak ve tuvaleti birde yatağı olan hap kadar bir odanın içinde yaşamış. Penceresi dahi yanda değil, tepede olan bir evin içinde... Dışarı bakmak için kafasını o tepe pencereye çevirdiği zaman sadece gök yüzünü görmüş. Başka ne insanlar, ne ağaç ve kuşları... Ne görmüş, nede seslerini duymuş. Annesi onu oyalamak için ona dışarıda uzay olduğunu ve televizyondaki insanlarında gerçek olmadığını masalını anlatmış. Çocuklarımız biz annelerin anlattıklarına kayıtsız inanıp, bellediklerinin bir kanıtı olarak; çocuk annesin her dediğine inanmış ve sadece kendi yaşadıkları barakanın gerçek, dışarının hayali olduğuna inanmış...

Gizli Dünya (Rooom) film yorumu



Ama daha ki çocuk 5 yaşına girene kadar. Çocuk 5 yaşına girdikten sonra annesi artık onun büyüyüp, akıllandığını düşündüğü için. Daha önceden anlattıklarının tüm hepsinin doğru olmadığını aslında dışarıda bir hayat olduğunu anlatır. Çocuk ilk başta annesine inanmaz ve kızar. Hatta bir ara ''şapşik anne dışarıda hayat yok, televizyonda ki insanlar gerçek değil'' diye tepki dahi gösterir. Ama annesi ona tüm gerçekleri anlatıp, çocuğu ile birlikte bir plan kurarlar. Bu plana göre: ''Çocuk ölü taklidini yapacak ve annesi onu bir halıya sarıp, o adama verecek. O adam çocuğu halının içinde o barakadan çıkarıp, atmak için, kamyonetle götürdükten sonra çocuk hızla halıdan çıkıp, ilk karşısına çıkan insandan yardım isteyecekti''

Zar zorda olsa çocuk annesinin dediğini uygular ve annesini kurtarır... Film bu şekilde bir anne ve çocuğunun gizli dünyalarını anlatan dram sahneleri var. Onların gizli dünyaları herne kadar hap kadar olan bir barakada olsa; çocuk orada sürekli annesi ile birlikte olduğu için o barakayı özleyip, oraya tekrar gitmek dahi ister. Bu sahneyi görünce düşündüm ki; aslında çocuklarımıza büyük evlerde içi oyuncak dolu bir odayı vermektense... Küçük samimi bir evde az oyuncak ile hatta sıfır oyuncak ile eldeki imkanları kullanarak  onlarla birlikte vakit geçirmek, onların daha çok hoşlarına gidiyor.

Filmde çok duygusal sahneler var. Bu filmi özellikle anne olan her kadın izlemeli. Çünkü anne gözü ile izlediğiniz zaman daha bir etkilenip, duygulanıyorsunuz...

Cesur (Brave)

'İlk film önerim için fazla dram yüklü sahne içeriyor. Biz zaten gündemden dolayı içimiz kan ağlıyor. Biz çocuklar ile birlikte üzülüp, duygulanmaktan ziyade; eğlenip, gülmek istiyoruz.' derseniz de sizlere ikinci bir film alternatifi olarak bir animasyon film önerisi yapmak istiyorum.


Cesur (Brave)

2012 yılında gösterime girmiş olan bu film... Merida adında bir prenses olan kız. Ondan yapılması istenilenin dışında çok iyi ata binen ve ok atan savaşçı ruhlu bir kız. Annesi ise kızının, normal bir prensesten beklenilen şekilde tam bir lady gibi olmasını istiyor. Bunun için anne ve kız sürekli bir çatışma halinde...

Merida ve annesi en son evlilik konusunda bir tartışma yaşarlar. Bunun üzerine kız atına atlayıp, ormana hızla gider. Attan giderken düşmesi sonucu yoluna bir cadı gelir ve ondan annesini değiştiren bir büyü yapmasını ister. Büyü sonucu annesi bir ayıya dönüşür.

Ayıya dönüşen annesini babası ve diğer adamlardan öldürmemesi için korurken, eski bir efsaneyi bozmaya uğraşır. Görsel şölen ve efektler sayesinde heyecanlanarak izleyebileceğiz çok güzel bir animasyon filmi....

Bugün önerdiğim filmleri izlemediyseniz, hemen izleyin. ''Ama yok bu filmleri izledim. Ya da daha farklı film istiyorum'' diyorsanız da çocuklar ile birlikte izlenilebilecek filmler etiketindeki filmlere bir göz atın. Eminim ki bu filmler içinde hoşunuza giden bir film hatta bir çok film bulacaksınız. ;)

Hoşça kalın.

17 Şubat 2016 Çarşamba

Ortaokullar için seçmeli ders listesi ve seçtiğimiz dersler

Benim ilk göz ağrım. Kara kuzum Emir'imin daha Kreşe gidip, Kur'an-ı Kerim öğrendiği yılı, ilk okula başladığı ve okuma-yazmayı öğrendiği günler dün gibiyken.... Kuzum ilk okulu bitirip, orta okula gitmesine aylar kalmış ya! Yıllar hakikaten de su misali akıp gidiyormuşta; bizler farkında değilmişiz.... :(



Daha ki geçen hafta oğlum elinde okulun verdiği ''ortaokullar için haftalık seçmeli ders seçim tablosu'' ile gelene kadar. Bu tabloyu görünce: ''Sahi ya, bu sene oğlum orta okula gidecekti'' dedim. Ve içten içe oğlumun ne kadar çabuk büyüdüğünü düşünüp, hayıflandım. :(

Listeye şöyle bir göz atınca oğlumla birlikte ortaklaşa, dersleri seçtik... Aslında listeyi ilk elime alınca gönlümden Kur'an-ı Kerim seçmek geldi. Ama daha sonradan araştırmam sonucu Kur'an-ı Kerim derslerinde maksat  Kur'an-ı kerim bilmeyen çocuklara Kur'an-ı kerim öğretmek olduğu için; Kur'an-ı Kerim bilen çocuklar, bilmeyen çocuklara Kur'an-ı Kerim öğretmek ile ders geçtiğini öğrendim. Birde zaten yaz tatilinde benim oğlum yaz Kur'an kurslarına gittiği için onu seçmemize gerek yok diye düşündüm. 

Hz. Muhammedin hayatı ve yazarlık bölümü ile de ilgili bölümlere de branş öğretmenler yerine bir din öğretmeni girdiğini öğrenince; oğlumun en sevdiği hobisi haline gelen satranç için ilk sırayı zeka oyunlarını seçtik. Daha sonra ise öğretmenin tavsiyesi üzerine bilim uygulamaları ve benim en çok istediğim yabancı dili seçtik. Böylece biz ilk, orta okul dersine seçmeli olarak okuyacağı dersleri seçip, oğlumun orta okulu için ilk adımımızı atmış olduk....

Bakalım diğer temel dersler ve bu seçmeli dersler ile birlikte oğlumu ve bizleri nasıl bir orta okul dönemi bekliyor; yaşayıp, göreceğiz!....

Hoşça kalın.

15 Şubat 2016 Pazartesi

2016 Sevgililer Günü Kutlaması

Biz çocuklarla birlikte pasta, kurabiye, börek... gibi şeyleri yapıp bir organizasyon halinde, özel bir güne hazırlanmayı çok seviyoruz. Çünkü tüm bu hazırlanma esnasında iş birliği yaparak o kadar güzel bir ekip oluyoruz ki bazen ben bile o halimize inanamıyorum. Zaten o yüzdendir her zırt-pırt günü kutlamamız. :)

Sevgililer gününe yaklaşınca ben çocuklara: ''Çocuklar yine hep birlikte pasta yapıp, bir kutlama hazırlayalım mı?'' diye sorunca Benim ekip, ne günü dahi olduğunu merak etmeden: ''Eveeeeettt'' dediler. :) Eee bende bu şekilde iştahlı bir ekip varken, tüm özel günleri kutlamak bana farz olmaz mı? .. :)

Önce bir ne yapacağımızı kararlaştırdık. Pasta canavarları olarak pasta zaten olacaktı. Peki ya başka?

Ev yapımı konfeti hazırladık

- Ufak tefek kurabiye ve yemek işini ben hallederim. Siz ben yemek yaparken bir konfeti yapın diye...
 Ellerine simli kağıtlar, makas ve delgeç vererek. Renkli simli kağıtları küçük küçük kesmelerini istedim. Onlar simli kağıtları kah delgeçle, kah makasla keserken bende mutfakta yemeğimi hazırladım. Benim ufaklıklar konfeti için hazırladıkları simleri tamamlayınca bana getirip, ne yapacaklarını sordular. Bende daha önceden bir videoda izlediğim gibi tuvalet kağıdı rulosu ve balondan oluşan bir ev yapımı konfeti yaptım. (Nasıl yapıldığını öğrenmek isteyenler olursa onunla da ilgili bir yayın hazırlarım)

2016 Sevgililer günü kutlaması

Sonrada küçük aşçılarımla birlikte kırmızı renkli, kalp şeklinde bir pasta yaptık. Bu arada en son yaptığım bu pastanın pandispanyası tam istediğim gibi oldu. Yumuşacık ve esnek bir pandispanya oldu. Bundan sonra tüm pastalarım için bu pandispanyayı düşünüyorum. :)

Sevgililer günü

Pastamızı, yemeklerimizi ve konfetimizi bir gün önceden hazırladık. O büyük günde de hemen güzel bir masa hazırlayıp, ben çocukları babaları ile birlikte çağırıp, üzerlerine konfeti patlattım :) Bizimkiler uçuşan kağıtları gördükçe kahkahalar atarak, zıpladılar. Onların o neşeli hali bizim mutluluğumuzu perçinledi.


 Evet biliyorum Sevginin günü olmaz! Sevgi bir günde kutlanmaz! Ancak bildiğiniz üzere her günde kutlama olmaz. O zaman ne diyelim. Sevgililer günü bahane, hep birlikte bir şeyler yapmak şahane!.. :)

2016 Sevgililer günü


Ve son olarak mutlu aile fotosu ile bir güzel gün daha anılarımıza kazındı. Keşke bu günleri dondurup, saklamak mümkün olsa da; her üzgün, bitkin anımızda o günleri çıkarıp, çözdürsek. Ne güzel olurdu dimi?... ;)

Hoşça kalın.

12 Şubat 2016 Cuma

Rabbim Çok Pişmanım Kitap Yorumu

Yazar: Banu Kopuz

Sayfa Sayısı: 159

Baskı Yılı: 2016

Yayın Evi: Ahir Zaman

Rabbim Çok Pişmanım Kitap Yorumu
Kitap kategorileri bölümümden de anlayacağınız üzere hemen hemene her tür kitap okumayı severim. Hatta farklı yazarların farklı kitaplarını okumak o yazarın düşüncesini ve hayata bakış açısını gördüğüm için ufkumu genişletir. Tabi bu durum, tüm yazarları onayladığım anlamına gelmiyor. Kimi yazarı onaylarken, kimi yazarı onaylamaz, hatta itiraz ettiğim anlar dahi olur.

Rabbim çok pişmanım kitabını, eşimin arkadaşı yazmış. Eşimde benim kitaplarla aramın iyi olduğunu bildiği için, arkadaşından benim için (imzalı) yeni çıkan kitabını almış. Kitabın ismi çok ilgimi çekti. Ve hemen okumaya koyuldum.

Rabbim çok pişmanım kitabın içeriği


Kitabın içeriği aslında bir çoğumuz bildiği; ancak uyguladığımız konuları içeriyor. Ki zaten sorunda bu. Bildiğimiz halde uygulamamak....

Kitapta aynen o şekilde 2016 yılının en büyük sorunu olan sanal alem üzerine bir sürü yazılar yazılmış. Birde anne ve babanın günün büyük bir bölümünde elinde telefon ve tablet gibi aletler ile sosyal hesaplarına takılırken; çocuklarına: ''Aman oğlum-kızım internete fazla takılma. Senin için derslerin daha önemli. Bu meret sigara gibi bir takılırsan bir daha yakanı kolay kolay kurtaramazsın'' diye nutuklar atmamamız gerektiğinin altı çizilmiş. Çokta doğru; ancak günümüz ebeveynleri herne kadar çok dikkat etse de bir şekilde çocuklarına ellerinde telefon ve tablet gibi aletlerle yakalanıyorlar. :(

Kitabın anlatım biçimi de çok yalın olduğu için çok kolay okunuldu. Bu kitabı okurken ''Hııım bak haklı ben .... şekilde davranıyorum. Bak bunu tamamen gözden kaçırmışım'' gibi cümle kurdurduğu anlar oluyor. Çünkü kitabın içindeki her konuyu ne kadar bilsekte; hatırlatılmak en güzeli...

Hani bazen insan en iyi bildiği yemeği uzun süredir yapmadığı için unutur. Ve o yemeğin başka bir arkadaşı veyahut televizyondan görünce hemen hatırlar ve tekrar o yemeği yapar ya! Aynen onun gibi unuttuğumuz bazı değerlerimizi bu kitap sayesinde hatırlayıp, tekrar hayatınıza sokmanız mümkün....

Rabbim çok pişmanım kitabını bence her ebeveyn daha doğrusu her Müslüman anne ve baba okumalı. Hatta okumakla kalmalı içindeki yazan bilgileri gündelik hayatında da uygulamalı....


Hoşça kalın.

8 Şubat 2016 Pazartesi

Havuçlu İrmik Helvası Tarifi

Veee 15 tatil bitti!... Bugün tüm çocuklar ve öğretmenler eğitim ve öğretim yılının 2. dönemine ayak bastılar. İnşallah bu dönemde çocuklarımız için çok verimli ve başarılı bir dönem olur. İlk dönem gibi yüzümüzü yine güldürürler... (aminnnn)

Ben bugün sizlere klasik irmik helvasından daha hafif ve farklı bir lezzete sahip olan irmik helvası çeşitti olan havuçlu irmik helvası tarifi vereceğim. Havuçlu irmik helvası görüntü ve lezzet olarak farklı tat arayan kişiler için çok güzel bir tercih, bence hemen bir koşu yapın. Çünkü lezzeti ne kadar güzelse; yapımı da bir o kadar kolay...

Havuçlu İrmik Helvası Tarifi




Havuçlu irmik helvası malzemeleri


  • 1 su bardağı irmik
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 3 adet orta boy havuç
  • 1 su bardağı şeker
  • 1.5 su bardağı su




Havuçlu irmik helvası nasıl yapılır?


İlk olarak havuçları rendeleyin. Daha sonra geniş bir tavaya yağı koyup, hafif kızdırın. Sonra içine irmiği atıp, altın rengi olarak tabir ettiğimiz kıvama gelene kadar devamlı karıştırarak kavurun. İrmik istediğinizi rengini aldıktan sonra hemen içine daha önceden rendelediğiniz havuçları ekleyip, karıştırmaya devam edin.

Havuçlu irmik helvası nasıl yapılır?

Havuçlar da sönüp, rengini değiştirdikten sonra toz şekerini ilave edin. Sonra yine bir iki karıştırdıktan sonra en son suyu ilave edip, bir 8 dakika kadar suyunu çekene kadar pişirin. Sonrada üzerine bir kapak kapatıp, dinlenmeye bırakın.

Havuçlu irmik helvası nasıl yapılır?

Bir 10 dakika kadar dinlenen helvanız servis edilmeye hazır. İstediğiniz şekilde süsleyip, servis edebilirsiniz. O sizin sunum zevkinize kalmış.

Yapacak olanlara şimdiden kolay gelsin ve afiyetler olsun...

Hoşça kalın.

5 Şubat 2016 Cuma

15 Tatilde Uyulan Oyun Listesi

Çocuklarım herne kadar iki kardeş oldukları için birbirleri ile çok güzel oyunlar bulup, oynasalar da; bazen ikisi birlikte oynamaktan sıkılıyorlar. Aslında sıkılmaktan çok anne ve baba (bizle) oynamak istedikleri için: 'biz sıkıldık birlikte oyun oynayalım' diyorlar.

Bu şekilde 'sıkıldık' dedikleri zaman bazen hep birlikte kızma birader, bazen kabak oyunu, bazen isim şehir bulmaca gibi oyunlarından oynarız. Geçenlerde bir facebook sayfasında pipetler ile kağıt yakalama oyunu gördüm. O oyunu görünce benim kafamda bir ampul yandı... :)

Pipetle kağıt taşıma yarışması

O akşam ailecek en az 2 saat çocukların küçük küçük parçaladıkları kağıtları orta sehpanın üzerine koyup, pipetlerle o kağıtlardan birini çekip, televizyon sehpasının üzerindeki kabın içine koyma oyunu oynadık. Üstelik bu oyunu birde yarış halinde dakika tutarak yapınca daha bir heyecanlı ve eğlenceli oldu ki sormayın gitsin... :)

Oyun oynarken eşimle birlikte kendimizi oyuna o kadar çok kaptırmışız ki; aslında çocukları oyalamak için oynadığımız oyundan çocuklar sıkılıp, kendi başlarına bir köşeye çekilmesi sonucu biz halen devam ettirdik. Artık içimizdeki çocuk nasıl canlandıysa anlamadım :)

Bu oyun sonunda da anladım ki biz öyle elişi kağıtlarını kes, yapıştır, resimler yap gibi oyunlar oynamaktan bıkmışız. Bu tarz faaliyetleri yapmaktan ne çocuklar, nede ben hoşlanır değilmişiz... Onun yerine bizim çocukluğumuzun oyunları olan körebe, saklambaç, misket gibi oyunlar oynamak bizleri daha mutlu ediyor. O  oyunları oynarken ben kendimi çocukluğuma gitmiş gibi hissedip, ağzım kulaklarımda o oyunu zevk alarak oynuyorum. Çocuklarda karşılarında öğretmeni edasında sürekli ''hadi şunu yap, bunu kes'' diyen bir anne yerine onunla birlikte hoplayıp, zıplayan bir anne görünce daha mutlu oluyorlar.
Nereden mi anlıyorum?
Anlıyorum; çünkü oyun esnasında ara ara yanıma gelip, boynuma sevgiyle sarılışlarından... Normalde faaliyet yaptığımız zaman -özellikle Efe- çok sıkılır ve oyunu bozmak için. İşi şımarıklığa vurur ve oyunu bozardı. Bu oyunlarda o da bize ayak uydurmak için canla başla çalışıyor. (Bu durum Efe için hiçte alışa gelmiş bir durum olmadığı için, doğal olarak beni mutlu ediyor. :)

15 tatil oyun listesi

15 tatil başladığında çocuklara:
- Evde olduğumuz zaman her gün benimle birlikte bir oyun oynama hakkınız var. Bunun için sizden bir liste istiyorum. Kardeşinle birlikte her gün için bir oyun ismi seçip, yazın. Sonrada o kağıdı odanıza asalım. Ve bu listeye uyalım. Kim bu listedeki kuralı çiğnerse diğer 2 kişi ile birlikte o kuralı çiğneyen kişiye bir ceza seçsin... Dedim...
İkisi de bir ağızdan ''oleyyyy!... Tamam'' dediler...
Sonrada odalarına geçip, bu listeyi hazırlamışlar.

Çocukların hazırladığı oyun listesi...

Listeyi bozuk yazısı ile Emir yazmış; ama listede ne yazdığını satırı satırına Efe de öğrenmiş. Ben onlara her yeni günde öğlen yemeğini yedikten sonra: ''Bugün sırada hangi oyun var.'' dediğimde hemen abisinden önce Efe koşup, asılı oyun listesine bakıp, 'bugün ....oyun var' diyor. Şimdilik listeyi hiç kimse ihlal etmedi. Aksine oyun bitikten sonra ertesi gündeki oyuna bakıp, o gün gelip o oyunu oynamak için; o günü iple çektiler... :)

Bu düşüncem sayesinde ilk defa bu 15 tatilde öyle kafamı duvarlara durarak, hapishanedeki mahkum edasında gün sayarak geçirmek yerine. Güle oynaya 15 tatil geçirdik. Geçirdik diyorum, çünkü şunun şurasında pazartesiye kaç gün kaldı diye içten içede üzlüyorum. :( 

Bu 15 tatil çok mu kısa geçti, yoksa bana mı öyle geldi ne? :D 

Hoşça kalın.

3 Şubat 2016 Çarşamba

Tahinli kurabiye tarifi

Çocuklar evde olduklarında yemek aralarında kurabiye ve kek türü yiyecekleri süt yada meyve suyu ile birlikte yemeyi çok severler. Bu 15 tatilde ben çocuklara özellikle tahinli kurabiyeden sık sık yaptım. Çünkü bu kurabiyenin diğer kurabiyelerden daha lezzetli ve kadifemsi, yumuşacık bir dokusu var. 

Üstelik yapımı da diğer kurabiyelere nazaran çok daha kolay. Aklınıza gelince hemen mutfağa koşun iki dakikada yapın. Hatta siz hamurunu yoğurun; sonra çocuklara verin. Bırakın kurabiye şekillerini onlar yapsınlar. Belki şekil olarak sizin yaptığınız kurabiyeler kadar muntazam olmaz; ama inanın daha lezzetli oluyorlar. Bizzat denenmiş ve onaylanmıştır, benden söylemesi ;)

Tahinli kurabiye tarifi

Tahinli kurabiye malzemeleri

  • 1 su bardağı tahin
  • 1 çay bardağı şeker veyahut pudra şekeri
  • Yarım çay bardağı sıvı yağ
  • 1 paket kabartma tozu
  • Aldığı kadar un
Üzeri için:
  • pudra şekeri

Tahinli kurabiye nasıl yapılır?

Yukarıdaki malzemelerden de anlayacağınız üzere çok az malzeme ile hemen yapılıyor. Bir kere öyle katı yağ koymak için, en az 1 saat önceden yağı buzdolabında çıkarıp, yumuşamasını beklemenize gerek yok. Bence en güzeli de bu!.... :)


Derin bir kabın içerisine tahini, şekeri ve sıvı yağı koyup, iyice karıştırın. Sonra un ve kabartma tozunu da bir elek yardımı ile eleyerek ekleyip, yoğurun. Sonrada yoğurdunuzu tahinli kurabiye hamurundan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, elinizin ortası ile yuvarlayıp, hafif tepelerinden biraz bastırıp, şekiller verin. Verdiğiniz bu şekilleri çok az şekilde tabanını yağladığınız fırın tepsisine birer parmak boşluk bırakarak dizin.


Tahinli kurabiye nasıl yapılır?


En sonunda önceden ısıtılmış 180 dereceli bir fırına koyup, kurabiyelerin üzeri çok az pembeleşene kadar pişirin. Fırından aldıktan sonra ilk sıcaklığı geçene kadar biraz bekletin. Yoksa diğer türlü elinize hemen alınca dağılır. İlk sıcaklığı geçtikten sonra bir servis tabağına alıp, üzerine pudra şekeri serpiştirin.

Tahinli kurabiyeyi beş çayında yada keyif kahvelerin yanında servis yapabilirsiniz. Çünkü görüntü olarak gözü doldururken, çay yada kahvenizi yudumladıktan sonra bir ısırık ısırdığınız zaman da ağzını tatlandırıyor.

Diğer kurabiye tariflerim burada

Tahinden yapılan bayat ekmekli tahin helvası tarifim ise burada

Hoşça kalın.

2 Şubat 2016 Salı

Pantolon çekiliş sonucu

Merhabalar arkadaşlar;
shen sitesinin gönderdiği pantolonu hediye etmek için başlattığım çekiliş bugün son buldu. Çekilişe düşündüğümden daha fazla bir katılım söz konusu oldu. Bunun için tüm katılan arkadaşlara çok teşekkür ederim...

 Çekilişte bildiğiniz üzere bir kişi kazanacak. Gönül ister ki her katılana gönderme imkanım olsun; ama maalesef ki imkanlar ve şartlar elvermiyor. :( Çekilişim için bir form hazırladım ve bu formu doldurun dedim. Bunu yapmaktaki amacım teker teker katılanları düzenlemeden formda düzenlenmiş şekilde hazır olsun, bende hemen random org ile çekilişi yapıp; sonucu bildirmekti. Ancak kimi kişiler formu yanlış doldurması, hatta o kadar çok hatırlatmama rağmen hiç doldurmaması sonucu sonuçlar yine karışınca; bende tüm katılanları yine eski usul tek tek isimlerini ajandaya numaralandırarak yazdım.



















Çekilişi kazanan şanslı kişi


Çekilişe ek haklar ile birlikte 93 kişi katıldı. Bu 93 kişi içinden bir seçim yapmak için hemen random.org sayfasına geçip, 1 ve 93 sayılarını yazıp, bir çekiliş gerçekleştirdim.


Veee kazanan şanslı arkadaşımız...... 16 numaraya denk gelen  zeytinx22@hotmail.com mail adresli arkadaşımız. Bu arkadaşımız bana sultandonmez1@hotmail.com adresinden ulaşıp, tüm ulaşım bilgilerini gönderirse bu hafta içinde ona kazandığı pantolonu gönderirim inşallah.

Bu arkadaş 3 gün içinde bana ulaşmazsa; yeni bir çekiliş düzenleyeceğim haberiniz olsun....

Katılan herkese tekrardan çok teşekkür ederim. Yeni çekilişlerimde görüşmek dileği ile....

Hoşça kalın.