31 Mart 2014 Pazartesi

ÇOCUKLAR İLE BİRLİKTE İZLEDİĞİM FİLMLER 4

Merhabalar arkadaşlar bugün sizlere çocuklar ile birlikte izlenilebilecek filmler serisine kaldığım yerden devam edeceğim...

tokideki sesin çocukları ile birlikte izlediği filmler

İlk olarak burada da yazdığım üzere oğluşum ile birlikte tiyatrosuna gittiğimiz karlar kraliçesinin filmini izledik onun hakkında da yazmak istiyorum...

Karlar kraliçesi filminde... Karlar kraliçesi denen kötü kalpli bir kraliçe tüm Kuzey Kutbu'nun  dondurucu soğuğunu insanoğlu üzerine üfleyerek, bütün sanatçıları ve onların arkasından gelenleri karanlığa gömmek ister. Kraliçenin sihirli aynasına göre, kendisine en son büyük tehdit ise Vegard ismindeki bir cam ustasından gelecektir. Çünkü Vegard'ın büyük bir ustalıkla işlediği aynalar insanların sadece görüntüsünü değil, ruhlarına dış dünyaya yansıtır. Masal bu ya günlerden bir gün soğuk kutup rüzgarları Vegard ustayı ve eşi Una’yı alır götürür; ama çocukları Kai ve Gerda son anda kurtulur. Ama Kai Kraliçe'nin tutsağı olmaktan kurtulamaz çünkü kötü kalpli kraliçe onun babasının yeteneğini taşıdığına inanmaktadır. Bu tehlikeli süreçte, Kai'yi, bulmak için yollara düşen kız kardeşi Gerda'yı, Kar Kraliçesi'nin kötü büyüsü ile lanetlenmiş ülkenin zorlu ve macera dolu yollarda kötü kalpli büyücünün sarayına gidip kardeşi vede ülkeyi kurtarmaya gider...

Bence izlenebilir bir film... Çünkü bu filmde kardeşler arasında ki sevgi vede masumiyeti anlatıyor. Ayrıca cesur yürekli bir çocuğun azmi vede cesareti ile her şeyin üstesinden gelebileceği mesajı da içermekte...



Charlie’nin Çikolata Fabrikası... Ben bu filmi birkez çocuklar ile birlikte bir kerede kalabalık ailemiz ile birlikte izledik. Vee bence fantastik tarzda masalsı bir film. Sadece çocuklara değil büyüklerinde ilgisini çekebilecek tarzda güzel bir film. İsterseniz de birazda konusu hakkında bilgi vereyim.

Charlie ve ailesi zor şartlarda geçimini sağlayan fakir bir çocuktur.Tüm dünya  yıllar önce çikolata fabrikasıyla zengin olmuş Willy Wonkanın esrarengiz ve yıllardır kapalı olan fabrikasını merak etmektedir. Bir gün Willy Wonka 5 çikolata ambalajının altına altın bilet saklar. Altın biletleri bulan 5 çocuk fabrikaya girme hakkına sahip olacak ve içlerinden biri hayallerinin ötesinde bir dünyaya kavuşacaktır diye bir yarışma başlatır ve tüm çocuklar altın biletleri almak için çikolata tüketir. Charlie ise çikolata alamayacak kadar fakir olmalarına rağmen o fabrikaya girmek için elinden geleni yapacak ve sonunda fabrikaya girecek daha sonra ne mi olacak isterseniz onuda izleyin de görün :) Bence kesinlikle ailecek güzel bir vakit geçirmek için izlenebilecek tarzda güzel bir film....

Kutup macerası... Bu filmde çok etkileyici bir film... Konusu ise Antartika’da, Dr Davis McClaren ile yaptıkları bir seferin ardından, kızak köpeği eğitmeni olan Jerry Shepherd, meslektaşları ile birlikte kutupları terk etmek zorunda kalır. Ciddi bir kar fırtınası yaklaşmaktadır. Köpeklerini daha sonra kurtarmak üzere bağlar ve oradan istemeye istemeye de olsa ayrılır. Ancak  köpekler kendi kaderlerine kalırlar. Altı ay boyunca Jerry kurtarma misyonu için bir sponsor arayıp dururken köpekleri hayatta kalma mücadelesi verirler. Çok etkileyici vede güzel bir film. İnsan bu filmi izledikten sonra evine köpek alası geliyor :) Ve kurt köpeklerine karşı ayrı bir sempatisi oluyor. Bence duygu yüklü macera tarzı bir film biz bu filmi yanlış hatırlamıyorsam 3 kez izledik. :)

Hoşça kalın...

28 Mart 2014 Cuma

PELERİN DİKTİM :)

İyi akşamlar arkadaşlar, bugün sizlere başlıktan da anladığınız üzere diktiğim pelerini paylaşacağım....

Aslında bu pelerini daha önceden burada görmüştünüz ama  orada da söylediğim üzere bu pelerin için ayrı bir post girmeyi düşünüyordum... Çünkü malum bildiğiniz üzere bu benim ilk dikiş denemem :)

İlk defa kendime kendi kafama göre bir şey tasarlayıp, kestim, biçtim ve diktim... :)

Bu sebepten birazcık sevinç var :)

Hımm bu arada öyle pelerin diktim diye sakın ola ki düşünmeyin yeni bir kumaştan dikiş yaptım :) Tokideki ses illaki değerlendirme yapacak ya bu dikiş işini de değerlendirmeye döktü :)

Vee ev için giydiği penye kumaştan olan etek pantolonun pelerine dönüştürdü :)


DİKİŞ, dikiş makinesi, pelerin dikimi, DIY, TASARIM, değerlendirmeler, eskiyi değerlendir, değişim

Yukarıdaki resim kolejinden de gördüğünüz gibi pelerinim tamamen hayal üzerine çıktı. Ben bu pelerini dikerken hiç öyle kalıp filan kullanmadan göz kararı kesip parçaları birbirine birleştirerek diktim... O sebepten ufak tefek hatalarım vardır dikiş blogları o hatalarımı artık maruz görün  :)Çünkü ben bu dikiş işi için hiçbir şekilde eğitim almadan kendimce öğrenmeye çalışıyorum. O sebepten illaki kusur vede hatalarım vardır onuda inşallah en yakın zamanda öğrenip halledeceğim...

Bu pelerinimi hatta pembe badi ile bugün sabah veli toplantısına giderken giydim.. Ve bence pembe renk ile kombine yapmak daha çok yakıştı ama onun resmi olmadığı için şuanda onu paylaşamayacağım.... :( Ama inşallah başka renklerde de giydikçe zamanla paylaşacağım... Çünkü her ne kadar eski bir kumaş ile dikmiş olsam da benim için bu pelerin çook değerli :)

Peki ya sizce nasıl olmuş?...

Hoşça kalın...

27 Mart 2014 Perşembe

Tanışma Yıl Dönemimiz

Merhabalar arkadaşlar,
bugün 27 mart, bu gün benim için çook önemli... Bu gün hayatımın anlamı, benim ilk ve son göz ağrım olan kocişkom ile tanışma yıl dönümüz. :)


Şimdi, şöyle eskileri düşündüm de; biz onunla nice güzel vede üzücü günler atlatmışız. Ama tüm onca olaylara rağmen daima bana desteğini eksik etmeden sürekli yanımda varlığı ile hayatıma güzellik veren aşkıma buradan bir kez daha çok teşekkür ediyorum....

Derler ki zamanla evlilik aşkı öldürür... Bence çok yanlış vede anlamsız bir söz; çünkü evlendikten sonra sevgimizden hiçbir şekilde azalma olmadığı gibi aksine evlendikten sonra her gün biraz daha katlanarak birbirimizi sevmeye devam ettik...

Daha nice uzun vede mutlu yılları seninle birlikte yaşarken ellerimiz birbirine daha sıkı sarılarak hiç ayrılmaması  dileği ile....

SENİ SEVİYORUMMMMM!...


Hoşça kalın.

26 Mart 2014 Çarşamba

DİKİŞSİZ BEBEK YELEĞİ YAPILIŞI İLE BİRLİKTE

Merhabalar bloggerler,

Bugün sizlere eline sağlık programında gördüğüm sonrada ''ama bu çook basitmiş ben bundan yaparım'' diye kendi kendime böbürlendiğim dikişsiz bebek yeleğinden yaptım... Üstüne üstelik birde evdeki yarım iplerden yaptım ki böylelikle ipleri de değerlendirmiş oldum :)  

Bakınız altta Emir'in peluş oyuncağı burada da bahsettiğim bizim öpücük peluşlarımızdan olan dipçikte konu mankenimiz oldu :) Eeee nede olsa benim küçük çocuğum yok, ayrıca kız çocuğumda olmadığı için başka giydirebileceğimiz bebeğimizde olmadığı için ancak bu şekilde ördüğüm yeleği gösterebildim. Umarım anlaşılır olmuştur...


Yukarıda da bahsettiğim gibi ipler yarım kalmış iplerdi turuncu sakallı ip kalpli yastığımdan kalmıştı krem rengi olan ip ise kız kardeşimin çocuğu için daha önceden ördüğüm bir yelekten kalmış ipti...


Düz haroşe örgü ile iki sıra sakallı ipten 6 sırada krem rengi iple örgü ördüm sonra yukarıdaki 1. sıradaki resimde de gördüğünüz gibi şişin yarısını geçecek şekilde boyuna geldikten sonra 2. sırada da gördüğünüz üzere kol kısımlarını keserek örgüye devam ettim ikinci kolu da aynı şekilde yaptıktan sonra 3. sıradaki gibi bir görüntü oluşuyor sonra bu şekilde kol oyuntularını ayarladıktan sonra 4 sıra düz örgü ördükten sonra bir alıp bir keserek ilmek sayısını yarıya düşürün sonrada 4. sırada da gördüğünüz şekilde yaptıktan sonra örgüyü kesip bitirin...

Vee sonra ister çocuğunuza isterseniz de benim gibi sevdiğiniz kişilerin bebeklerini görmeye giderken götürmek için bir köşeye kaldırın... Tercih sizin...

Ben bu modeli çok sevdim. Çünkü model çok basit olduğu gibi ayrıca da kalan ipleri değerlendirdiği için benim için en gözde bebek yeleği modeli oldu kendisi :)


Hoşça kalın..

25 Mart 2014 Salı

MİMLENMİŞİM :) SİZDE MİMLENMEK İSTER MİSİNİZ?...

Merhabalar arkadaşlar, bugün sizlere canım arkadaşım diloşun ayak izleri beni mimlemiş onun mimini cevaplayacağım...

Canım arkadaşım sen beni mimlersinde ben senin mimini hiç cevaplamaz mıyım :) İsterseniz şimdi mim sorularına vede benim cevaplarıma geçelim...

1-Neden Bloğunun Adı......?

Bloğumun adı tokideki ses, çünkü benim bloğum kişisel bir blog benim bloğumda ailemden, kombinlerimden, gezip gördüğüm yerlerden, pişirdiğim yemeklerimden kısacası benim gözüm ile hayata dair tüm güzelliklerinden bahsettiğim için vede tabiki en önemli etken şuanda tokide oturduğum için tokideki ses....

2-En Vazgeçemediğin Kitabın.... ?
Okumak konusunda hiç öyle kitap ayırt etmem elime ne geçerse okurum özellikle dini kitaplar, tarihi kitaplar vede klasikleşmiş kitapları okumayı daha çok seviyorum... Ama bu sorudan sonra şöyle bir düşündüm de ilk aklıma gelen sefiller oldu sanırım şuanda en çok o romandan etkilenmişe benziyorum :) İlerleyen zamanlarda okuduğum başka bir kitap onu gölgesinde bırakırmı onu bilemem :)

3-Kendinle İlgili 3 Doğru 1Yanlış Söz....?

Hımm ama bu soru biraz itiraf gibi olacak ama neyse artık iş başa düştü cevaplamak lazım :) O sebepten yine aklıma ilk gelenleri sıralayacağım :)
-Çok kıskanç bir insanım...
-Söz verdiğim sözleri illaki tutacağım yoksa içim hiç rahat etmez...
-Sıcak kanlı vede çok samimi bir insanım
- Veee hiç kinci değilimdir :) dermişim... Siz anladınız onu :)
Aaaa mim bitti mi?... Bu kadarcık mıydı ?... HA HAHAAA başka mimleriniz varsa yollayın ben cevaplarım :) Şimdi de sanırım başka arkadaşları mimlemem gerekiyor ama bu mimi benim bildiğime göre hemen hemene tüm bloglar cevapladı o sebepten bende benim takipçim olup bu mimi cevaplamamış olan ama bende cevaplamak istiyorum diyen tüm sevdiklerime gitsin :)

Hımm Bu arada eski blog arşivime şimdi baktımda ben başka mimlerde cevaplamışım onları okumak isterseniz de sizleri buraya alayım...


Hoşça kalın.

24 Mart 2014 Pazartesi

BEN MAÇA GİTTİM Kİ :)

Haftanın ilk gününden herkese koskocaman öpücükler :)

Nasılsınız?... İyi misiniz?... Beni sorarsanız ben yine her zaman ki gibi mutlu, huzurlu vede enerjiğim çoook şükür :)

Evet evet başlıktan da okuduğunuz üzere ben maç izlemeye gittim... :) Her zaman benim istediğim olacak değil ya arada kuzularımın vede kocişkonun istediği yerlere de gitmek lazım :)

O sebepten bizde pazar günü Ankara spor vede Samsun sporun maçını izlemeye asaş stadına gittik...

aile, erkek kombini, erkek çocuğu kombini, gezmeler, harikalar diyarı, kombin, maça gitmek, mutluluk, park gezmesi, stada gitmek, tesettür kombini, çocuk kombinleri, çocuklarım

Maç izlemek sandığım kadar sıkıcı değilmiş bunu anladım :) aslında eğlenceli bile sayılır :) özellikle karşı takımın taraftarlarının yaptığı tezahürat vede meksika dansını izlemek benim çok hoşuma gitti :) çok eğlenceli idi... Bende çekirdek vede mısır eşliğinde sanki film izler gibi taraftarları... Pardon pardon futbol oynayanları izledim :)) 

İkinci yarıdan sonra Efe sıkılmaya başladı... Kuzucuklarımın ikisi ne kadar da farklı Emir tam bir fanatik her gün TRT 3 ü saatlerce izlese sıkılmaz ama Efe biraz izler sonra hemen sıkılır sanırım bu çocuk anasının oğlu birazcık maymun iştahlık söz konusu :)

Efenin sıkıldığı anlarda parmaklıkların orada kendi kendine oyunlar oynadığı andan bir kare :)

aile, erkek kombini, erkek çocuğu kombini, gezmeler, harikalar diyarı, kombin, maça gitmek, mutluluk, park gezmesi, stada gitmek, tesettür kombini, çocuk kombinleri, çocuklarım

Ama benim oğlum sıkılırda ben durur muyum ben de ısrar edince maçın bitmesine son 10 dakika kala stattan ayrıldık...

Emir ve kocişkonun istediği yere gittikten sonra şimdi sıra Efe ile bana geldi... Efeciğimin isteği üzerine bu seferde harikalar diyarına gittik...

aile, erkek kombini, erkek çocuğu kombini, gezmeler, harikalar diyarı, kombin, maça gitmek, mutluluk, park gezmesi, stada gitmek, tesettür kombini, çocuk kombinleri, çocuklarım

Park kısımlarında kuzularım dilediği şekilde eğlenip oynadıktan sonra gölet kısmına gidip orada bol bol gezinip zaman geçirdik...

aile, erkek kombini, erkek çocuğu kombini, gezmeler, harikalar diyarı, kombin, maça gitmek, mutluluk, park gezmesi, stada gitmek, tesettür kombini, çocuk kombinleri, çocuklarım

Ankara da deniz olmadığı için bu tarz gölet yada barajlar bizlerin daha çok dikkatini çektiği için kuzucuklarımın göletteki ördekleri izlerken halleri :)

aile, erkek kombini, erkek çocuğu kombini, gezmeler, harikalar diyarı, kombin, maça gitmek, mutluluk, park gezmesi, stada gitmek, tesettür kombini, çocuk kombinleri, çocuklarım

Veee günün sonunda gün boyu hiç oturmadan koşup oynadıkları için Efe'nin eve dönüş yolundaki hali... :)

aile, erkek kombini, erkek çocuğu kombini, gezmeler, harikalar diyarı, kombin, maça gitmek, mutluluk, park gezmesi, stada gitmek, tesettür kombini, çocuk kombinleri, çocuklarım

Bizim için bu şekilde çok güzel bir hafta sonu geçti... Böylelikle yeni bir haftaya girmek için kendimizi çok güzel hazırladık... Darısı diğer hafta sonların der ve ben kaçarım :)

Hoşça kalın.

20 Mart 2014 Perşembe

Zeytin Yağlı Pırasa Tarifim

Merhabalar arkadaşlar bugün sizlere eşim ile birlikte çok sevdiğimiz bir zeytin yağlı çeşidi olan zeytin yağlı pırasanın tarifini paylaşacağım....

tokideki sesin zeytin yağlı pırasa tarifi

Pırasa kış sebzelerinden en sağlıklı vede lezzetli bir sebzemizdir. Bizim evde de sık sık pişer. İster sıcak ister soğuk olarak tüketin iki şekilde de ayrı ayrı lezzetli. Ama bizim evde en çok ılık olarak tüketilir. Biz o şekilde bayılırız özellikle yerken de üzerine ayrıyeten biraz limon sıkıp yemek daha bir lezzetlenmesine sebep oluyor :)

İsterseniz daha fazla uzatmadan sizlere benim yaptığım tarifi paylaşayım...

Zeytin yağlı pırasa malzemeleri

  • 3 orta boy Pırasa
  • 1 su bardağından az zeytin yağı
  • Yarım kahve fincanı Pirinç
  • 2 adet küçük Havuç
  • Yarım adet Limon
  • 2 adet Domates
  • 1 çay kaşığı Toz Şeker
  • Tuz

Zeytin yağlı pırasa nasıl yapılır?

Pırasaları önce bol suda çok güzel şekilde temizlenir daha sonra uzunlamasına yaklaşık 3 parmak kalınlığında dilimlenir. Sonra aynı şekilde havuçları da tek tek doğrandıktan sonra bir tencereye yağ konup onun içine de havuçlar atılır sonra onun üzerine doğranmış domatesler atılıp bir güzel kavrulur. Sonra kavrulan malzemelerin üzerine pırasaları ekleyin...

Sonra kapağını kapatarak 15-20 dakika arada karıştırarak kavurun. Sonra kapağını açın ve içine 1 bardak su ekleyip yıkanmış pirinç, şeker ve tuzu da ekleyip kapağı tekrar kapatın. Sonra orta ateşte pişirin. Pişmeye yakın kapağını tekrar açıp içine yarım limon sıkıp altını kapatın...

Sonra ise ister ailenize isterseniz de sevdikleriniz yada misafirlerinize ikram edip afiyetle yiyin :)

Hoşça kalın...

19 Mart 2014 Çarşamba

İLAHİ YARDIMLAR KİTABINI OKUDUM

Yazar: M. Yusuf KANDEHLEVİ

Sayfa Sayısı: 223

Baskı Yılı: 2008

Yayın Evi: Semerkand


Arka kapağında yazan: Asr-ı Saadet, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) maddi ve manevi önderliğinde şekillenmiş kutlu bir dönemdir. İslam’ın nasıl yaşanacağını hayatlarıyla ortaya koyan Efendimiz (s.a.v) ve onun seçkin arkadaşları (r.anhum) bu dönemde çeşitli zorluklar yaşamışlar ama her türlü güçlüğü sadece Allah’a güvenip dayanarak aşmışlardır.
Bu kitap, o kutlu insanların Allah’a hakkıyla güvenmelerini ve bunun neticesinde Yüce Allah’tan gördükleri ilahi yardımları anlatmaktadır. Kitapta, meleklerin yardıma inmeleri, eşyanın sahabelerle konuşması, hayvanların onlara rehberlik etmesi, denizin, nehirlerin ve ateşin sahabelere itaat ve yardım etmesi, yiyecek ve içeceklerin bereketlenmesi gibi, ilahi yardımların çeşitli örneklerine yer verilmektedir.

İlahi yardımlar kitabı arka kapağında da yazdığı üzere Peygamber Efendimiz yıllarında ona vede onu gören insanlara Allah tarafından gönderilen ilahi yardımları anlatıyor. Hatta  arada bazı konularda cinlerin dahi yeni bir Peygamber geldiğini haber verdiği bölümler var...

Kitap çok akıcı idi ben sıkılmadan büyük bir zevk ile okudum. Okumak için daha çok zamanım olsa idi eminim ki bu kitabı daha çabuk bitirirdim :) Ama maalesef günlerimi zamanlara böldüğüm için kitap okumaya fazla zaman bulamıyorum... Ama yine de her fırsatta ve boş kaldığım zamanda hemen kendimi kitabın karşısında bulup o şekilde dinlenmeyi sevdiğim için mümkün mertebe kitap okuyorum.

Kitabın içinde her bölüm her hikaye beni çok etkiledi bana kalsa tüm kitabı buraya yazmak isterdim :) Ama maalesef o şekilde yazamaya ne zamanım nede sizi sıkmaya niyetim olmadığı için yazmayacağım...

Bence bu kitaptan hemen bir tane edinip en kısa zamanda okuyun... Çünkü bu kitabı okuduktan sonra anlayacaksınız ki bizlerin bilmediği daha nice çok mucizeler olmuş. Allah-ü Teala, kendini Allah yoluna adamış kişileri hiç yalnız bırakmamış hep onlara yardımını göndermiş...

Allah hepimizi doğru yoldan ayırmasın ve o mübarek insanların yüzü suyu hürmetine bizlerim hatalarımızı affetsin.... Amin...

Hoşça kalın.

18 Mart 2014 Salı

ÇOCUKLAR İÇİN AYAKKABI ŞEKLİNDE PATİK MODELİ (RESİMLİ ANLATIMLI)

Merhabalar arkadaşlar!...

Bugün sizlere çocuklarınızın ayakkabı şeklinde ayaklarına giyebilecekleri patik modelini paylaşacağım....

Bir önceki postumda da belirttiğim üzere hafta sonu kuzucuklarım hasta idiler bende onların ayaklarını sıcak tutmak için kendi ördüğüm patikleri giydirdim... Çünkü bana göre elin ile ördüğün patik kadar hiç bir şey bir çocuğun ayağını sıcak tutmaz... :) O patikleri kuzucuğun ayağına giydirdiğinde sanki o minik ayakları avucunuzun içine alıp pohhh yapmış gibi bir his veriyor :) En azından benim için öyle... Ben onların patiklerini severek okşayarak örüp onlara giydiriyorum :) 
Vee benim kuzucuklarımda öyle severek giyiyorlar hatta Emir başka patik modellerinden sipariş verdi :) En yakın zamanda ondan da öreceğim :))

Tamam taamam yine çenem düştü... Ben iyisi mi ayakkabı modelli olan patiklerimi nasıl yaptığımı anlatayım :)


Yukarıdaki resimde de gösterdiğim üzere önce burnundan başlayıp örmeye başladım... Sonra ise yukarıdaki sıralamayı takip ederek örmeye devam edin. 6. sırada gördüğünüz gibi tüm işlemleri yaptıktan sonra iki ucunu birleştirip alttaki işlemleri yapmaya devam edin... :)


Vee sonraki işlem kenarını geçip uçlara ip geçirmek kalıyor  :)

Örgü örmeyi bilen kişiler eminim ki resimlerden modeli çıkarır diye düşündüğüm için fazla anlatmadım... Ama yok şurasını yada burasını anlamadım derseniz bana sorabilirsiniz. Sizlere zevkle anlatırım :)



Hoşça kalın..

15 Mart 2014 Cumartesi

Pantene Pro-V Doğal Sentez Argan Yağı Elixir Ürünü Hakkındaki Yorumum

Merhabalar arkadaşlar,

Bugün sizlere EverdayMe sitesinini bana, denemem için gönderdiği Panten Argan Yağlı Elixir hakkındaki düşüncelerimi paylaşacağım....


 Aslında öyle saçlarım için fazla bakım yapan biri değilim gözüme ne çarparsa onu kullanmaktan ziyade senelerce kullandığım bildiğim şeyleri saçlarıma uygularım. Ama bu pantenin argan yağlı elixirini genellikle makyaj blogların da sık sık rastladım ve genellikle de olumlu sonuçlar aldıklarını yazdıkları için bende o ürün hakkında bir merak konusu olmuştu... Bende o sebepten hazır bana da gönderilmişken denemek istedim... Ve eşim ile birlikte denedim....

Ürünün arkasında yazan vede ürünün resmi sitesinde ki vaatleri şu şekilde:
-Saçları ağırlaştırmadan onarır.
-İpeksi yumuşaklık kazandırır.
-Yıpranmalara karşı saçı korur.

Ürün benim elime 3 hafta önce geçti... Ben ürünü geçer geçmez ilk işim denemek için elime sıktığımda o kadar hoş kokusu var ki ilk başta şunu söylemem gerekiyor ki kokusu beni cezbetti... Daha sonra ürünü duştan çıkarken ıslak saçıma uyguladım ve durulamadan çıktım... Sonra saçlarımı taramak için elime tarağı aldığımda baktım ki resmen tarak saçımdan kayıyor :) Yani arkadaşlar bence kokusu vede saçların çok çabuk açılması benim için artı bir özellikti...

Ürünün etkisi hemen o gün var ertesi gün geçti gibi bir şey söz konusu değil günlerce saçlarına bir parlaklık vede yumuşaklık veriyor... Ama siz yok ben her gün kullanmak isterim derseniz de her gün kullanabilirsiniz... Çünkü bu ürünü saçlarınıza kullandıktan sonra herhangi bir şekilde yıkamak yada durulamak gerekmiyor...

Ama şunu belirteyim ki çok yağlı saçlarınız varsa saç diplerinizden ziyade saç uçlarınıza bu üründen uygulayın o zaman sizin için çabuk yağlanma yapmaz vede daha iyi sonuçlar almanızı sağlar...

Biz eşim ile birlikte üründen şimdilik memnunuz ve her banyodan sonra panten argan yağlı elixiri saçlarımıza uygulayıp öyle çıkıyoruz... :)

Benden şimdilik bu kadar herkese mutlu hafta sonları :)

Hoşça kalın...

14 Mart 2014 Cuma

LINE MESAJLARINIZI YABANCI GÖZLERDEN UZAK TUTUN

LINE MESAJLARINIZI YABANCI GÖZLERDEN UZAK TUTUN
LINE’da kullanıcı bilgi ve görüşmeleri 3G, 4G ve Wi-Fi dahil tüm ağlarda şifreleniyor!
Yoğun iş temposu, şehirleşme ve hızlanan yaşam bizleri dijital dünyada sosyalleşmeye yöneltiyor. Bu alanda bilindik sosyal medya kanallarının yanı sıra ücretsiz mesajlaşma, ücretsiz sesli ve görüntülü arama gibi birçok hizmeti bir arada sunan mobil mesajlaşma platformları da öne çıkıyor. Aile bireylerinden arkadaşlara kadar hayatımızdaki herkesle her an paylaşımda bulunduğumuz bu platformlarda kullanıcıların dikkat ettiği en önemli özelliklerden biri de güvenlik sistemleri. Bu anlamda rakiplerinden ayrılan LINE’da kullanıcı bilgi ve görüşmeleri 3G, 4G ve Wi-Fi dahil tüm ağlarda şifreleniyor. LINE’ın iç denetim yönetimi alanında üç uluslararası sertifikaya (SOC2, SOC3 ve SysTrust) sahip olan ilk mobil mesajlaşma uygulaması olması da güvenlik standartlarına verdikleri önemin bir kanıtı niteliğinde.
Telefon Numaranızı Gizli Tutun
LINE’da kendinize özel bir ID belirleyerek telefon numaranızı kimselere vermeden iletişim kurabilirsiniz. Sizi LINE ID’nizi kullanarak ekleyen kişiler telefon numaranızı göremezler. LINE ID’nizi belirlemek için Diğer/Daha Fazlası > Ayarlar > Profil menüsünü kullanabilirsiniz.
Telefon numaranıza sahip kişilerin LINE arkadaşları listesine otomatik olarak eklenmek istemiyorsanız “Başkalarının Eklemesine İzin Ver” seçeneğini kapatabilirsiniz. Böylece sizi sadece LINE ID’nizi paylaştığınız kişiler ekleyebilir.



Tanımadığınız Kişilerin Sizi Rahatsız Etmesine Engel Olun
Anlık mesajlaşma uygulamaları kullananların korkulu rüyalarından birisi de yanlışlıkla alakasız bir mesajlaşma grubuna eklenmektir. LINE’da tanımadığınız kişilerin bulunduğu bir grup sohbetine davet edildiğinizde grupta bulunan kişiler telefon numaranızı göremiyor.
Tanımadığınız bir kişi size mesaj attığında LINE otomatik olarak  “Ekle”, “Engelle” ve “Şikâyet et” seçeneklerini sunuyor. Eğer size mesaj gönderen kişiyi tanımıyorsanız kolayca engelleyebiliyorsunuz.



Telefonunuz Yanınızda Olmasa Da Mesajlarınızı Koruyun
Yazışmalarınızı meraklı gözlerden korumak için LINE’a şifre koyabiliyorsunuz. Diğer/Daha fazlası > Ayarlar > Gizlilik ayarlarından “Şifre Kilidi”ni kullanarak LINE’ın her açılışta şifre sormasını sağlayabiliyorsunuz.



Ayrıca “Sohbet Odası Ayarları”ndan tüm sohbet geçmişinizi ve sohbetler içerisinde paylaştığınız tüm dosyaları tamamen silebiliyorsunuz.
Bir arkadaşınız LINE’dan size mesaj yazdığında bildirimin ekranda mesaj okunacak şekilde belirip belirmemesi ile ilgili ayarlarınızı da istediğiniz gibi düzenleyebiliyorsunuz. Bildirim ayarlarında yer alan “Önizleme göster” seçeneğini kapattığınızda, yeni bir mesaj geldiğinde ekranda gelen mesaj yerine “Bir mesajınız var!” yazısı görünüyor.



Paylaşımlarınızı Gizleyin
LINE’ı rakiplerinden ayıran bir diğer özelliği de ileti, fotoğraf, video, bağlantı gibi paylaşımların yapılabildiği, sosyal medya yapısına sahip Timeline ve Home özellikleri. LINE’daki Timeline ve Home hareketlerinizi yalnızca arkadaşlarınız görebiliyor. Ancak burada da iletilerinizin kimler tarafından görüntülenebileceğini belirleyebiliyorsunuz.
Timeline’ınızda paylaşmak istediğiniz iletinizi hazırlarken alt menünün en sağında bulunan “Kişiler” sembolüne tıklayarak iletinizin gizlilik ayarlarını yapabilirsiniz.



Nerede, Ne Zaman İsterseniz Güvenle Konuşun, Mesajlaşın!
LINE'ı tüm akıllı telefonlarda (iPhone, Android, Windows Phone, Blackberry, Nokia), tabletlerde ve hatta bilgisayarınızda bile kullanabilirsiniz.
Kullandığınız cihaza uygun LINE indirmek için: http://line.me/tr/download

Bir boomads advertorial içeriğidir.

KIZ YEĞENİM İÇİN ÖRDÜĞÜM BERE YAPILIŞI İLE BİRLİKTE

Merhabalar arkadaşlar, bugün sizlere daha 15 tatilde babam geldiğinde kız yeğenime vermesi için yaptığım bir bereyi paylaşacağım....

Bazen bu şekilde bazı şeyleri paylaşmayı unutuyorum ama sonrasında resim arşivimi gezerken gözüme takılıyor :) Bende o zaman hiç zaman kaybetmeden hemen sizler ile paylaşıyorum....

Hımm bu arada bu kız yeğenim ikiz, bir tanede erkek ikiz eşi var. onun içinde kızgın kuşlar beresinden yapmıştım ama onun resmimi sanırım hiç çekmemişim :( Arşivi o kadar çok gezdim ama bulamadım.... O sebepten onu sizler ile paylaşamayacağım ama mantık aynı idi sadece fark ipin rengi vede karakterlerin farklı olması....

bere modeli, el emeği, çocuklarım, örgü, şapka modeli

Bereyi ilk resimde de gördüğünüz gibi şiş ile düz haroşo örgü ördüm sonra bereyi bitireceğime yakın her ilmeği keserek örün. Bu şekilde bir sırayı tamamladıktan sonra ilmek sayısını yarıya düşürmüş olacaksınız... Bu şekilde diğer ilmeklerinde aynı mantık ile bir ilmeği diğer ilmek ile birlikte alarak onunda yarısına düşürün dahaki tek ilmek kalana kadar tek ilmek kaldığında ise ipi koparıp kenarını bir iğne yardımı ile dikin... Sonra ise istediğiniz karakterin yada çiçek, böcek ne istiyorsanız onun ile berenin ön yüzünü süsleyin....

Ve sonra çok şık vede cici bir bereniz olmuş olacak.... Alttaki resimde de gördüğünüz üzere...

Bu arada benim kız çocuğum olmadığı için mecburen bereyi oğluşum Emir'in kafasına giydirip resim çektim... Tabiki zorla yalvar yakar giydi bey fendi yok efendim bu bere kız beresi imiş bu bereyi o giymezmiş :)... Gibi bir sürü şeyler söyledi ama tabiki anne galip geldi veee giydirdi... :)

bere modeli, el emeği, çocuklarım, örgü, şapka modeli

Oğlu şumun önündeki ise test sayfası benim çalışkan oğlum bu esnada da test çözüyordu....

Diğer bere modelleri postuma bakmak için tık tık

Hoşça kalın....

13 Mart 2014 Perşembe

DON 2 FİLMİNİ İZLEDİM

 Merhabalar arkadaşlar, bugün sizlere pazar günü izlediğim bir filmi paylaşmak istiyorum....
Film 2010 yapımı bir hint filmi... Filmi izleme nedenlerimden en önemli etken baş rolünde Shahrukh Khan'ın olması bu oyuncuyu özellikle benim adım khan da oyunculuğunu çok sevdiğim için bu filmi izlemek istedim...

aksiyon filmi, film, film tavsiyem, izlediğim filmler, sürükleyici film, tavsiye ettiğim filmle

Ama şunu söylemem gerekiyor ki Shahrukh Khan, benim adım khan karakterinden bambaşka bir karakter ile karşımıza çıkıyor. Bu sefer bu filmde kötü karakterde bir banka soyguncusu olarak karşımıza çıkıyor ama bence kötü karakterde ona çok yakışmış. :)
Her ne kadar filmde kötü karakterde olsa da yinede oyunculuğu süper ama bu sefer daha çok artist halleri ortaya çıkıyor...Birde çok zeki biri düşmanların hamlesini Don daha önceden düşünüp hemen önlem alması gerçekten de çok güzel bir yöntemdi...
Filmde kullanılan müziklerde çok hoşuma gitti birde özellikle filmide Don'un bir sözü var onu sürekli tekrarlaması ve finalde de izleyicilerin o sözü söylemesi için tongaya düşürmesi çok güzeldi.... O sözde şuydu '' Don'u yakalamak zor değil, imkansızdır'' sözü...

Filmi aranızda izlemeyeniz varsa hiç zaman kaybetmeden izlesin ama öyle başları görüp peşin hükümlü olup hemen kapatmayın sonradan film çok canlanıp aksiyon içerikli sahneleri geliyor...

Hoşça kalın...


12 Mart 2014 Çarşamba

BAYAT EKMEKLİ TAHİN HELVASI

Merhabalar arkadaşlar havanın düzensizliği yüzünden benim büyük tosunum Emir mide bulantısı yaşadığı için okuldan öğretmeni aradı bende gidip, aldım, geldim. Şimdi biraz daha iyi Allah'a şükür dinlenmek ve nane limon ona iyi geldi....

Son olarak ateşine baktığımda da ateşi 34 olmuş o sebepten yatağından kalkmasına izin verip kardeşi ile oynamasına izin verdim...

Onlar abi kardeş oyuna dalmışken bende beklemede olan bayat ekmekleri değerlendiren tariflerimden bir başkası olan bayat ekmekli tahin helvası tarifimi sizler ile paylaşmak için ekran karşısına oturdum....

Ve da da dammmm!... Karşınızda bayat ekmekli tahin helvam...


Arkadaşlar öncelikle itiraf etmeliyim ki ben sonucun bu şekilde olacağını hiç tahmin etmiyordum... Sonuçtan pek emin değil şekilde sırf denemek için yapmıştım ama sonucu görünce ola lla laa :) diye çığlıklar atarak sevindim...

Hatta derin dondurucuda beklemede olan bayat ekmeklerimden bu tatlıdan bir tane daha yapıp kayın valideme götürmek istiyorum... Çünkü eminim ki onlarda bu tada vede görüntüye hayran kalacaklar...

Tamam tamam yine çenem düştü en iyisimi ben susup tarifi sizler ile paylaşayım da bu mükemmel tat ile sizde tanışın....

Bayat ekmekli tahin helvası malzemeleri


  • Yarım bayat ekmek
  • 1 çay bardağı süt
  • 3 adet yumurta
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 1 su bardağı tahin helvası

Üzeri için ise:

  • Bir paket çikolata yada pudra şekeri

Bayat ekmekli tahin helvası nasıl yapılır?

Öncelikle bayat ekmeklerinizi alıp bir robottan çok ince şekilde geçirin. Sonra tahin helvasını da robotun içine katıp bayat ekmeğe karıştırın ben tüm bu işlemleri robotta yaptım ama siz isterseniz bir kaba alıp elinizle yada mikserle karıştıraraktan yapabilirsiniz. Bayat ekmek ile tahin helvasını iyice birbirine yedirdikten sonra diğer tüm malzemeleri de ekleyip karıştırın...


Sonra yukarıdaki resim kolajında 1 olarak yazdığım yerde de gördüğünüz gibi önce tabanını yağladığınız bir bor cama elinizi ıslatarak karışımdan alıp iyice yayın...
2. işlem ise önceden ısıtılmış 170 derece deki fırında üzeri kızarana kadar pişirin...
3. İşlem olarak ise bir cezveye çikolataları koyarak sıcak suyun üzerine alıp benmari usulü eritin. 
 4. Eriyen çikolataları hemen alıp sıcak sıcak hazırladığınız bayat ekmekli tahin helvasının üzerine yukarıdaki şekilde dökün...

Sonra biraz dinlendirin ılık şekilde yada soğutup soğuk şekilde servis yapıp afiyetle yiyin...

Gerçi bizim aile biraz bekleme özürlü olduğu için biz ılık ılık yedik  :) O gün tatlının yarısı bitmişti alttaki resimde gördüğünüz kısmı kalmıştı onu da ertesi güne sakladım. Ama şunu söylemem gerekiyor ki ertesi günde çok lezzetliydi hatta üzerindeki çikolatalar iyice donduğu için başka bir hava katmıştı...


Biz iki halini de çok sevdik ama siz isterseniz çikolata yerine pudra şekeri serperekte servis yapabilirsiniz...
Yine her tarif de de söylediğim gibi tercih sizin göz zevkiniz vede damak tadınıza kalmış...
Hoşça kalın...

11 Mart 2014 Salı

Eflatun ve Gold Rengindeki Balık Sofram

Merhabalar arkadaşlar,

Bu gün sizlere eflatun ve gold rengi bir arada kullandığım balık sofrasını paylaşmak istiyorum....


Hafta sonu park gezmesinden geldikten sonra ben hamsileri temizleyip tavada kızartırken eşimde bize çiğ köfte ve salatayı hazırladı :) Sonra masamızı hazırlayıp afiyetle yedik...


Masadaki eflatun runnerı Beypazarından aldım. Tabaklar çeyizimden, peçeteler selpak, bardaklar ise kristalin bardaklarından yine oda çeyizimde olan bardaklar...

Benden şimdilik bu kadar daha farklı vede yeni postlarda görüşmek dileği ile

Hoşça kalın...

10 Mart 2014 Pazartesi

TOKİDEKİ SESİN PAZAR GÜNÜNDEN KARELER

Haftanın ilk gününden herkese selamlar.... :)
Hafta sonunuz umarım enerjik vede sevdikleriniz ile geçmiştir der ve bizim için çok güzel olan hafta sonumuzu sizlere resimler ile paylaşmaya başlıyorum :)
Bizim için hafta sonu cuma akşamından başlar, hafta sonları iş ve okul olmadığı için cuma geceleri genellikle geç saatlerde yatılır... O sebepten doğal olarakta sabahları geç kalkıldığı için kahvaltımızda geç saatlere kalır...

Saat 11 gibi yapılan bir kahvaltıdan küçük bir kare :) 
Sabah bu şekilde kahvaltı geç yapılınca öğlen yemeği pek yemeyiz onun yerine kuru yemiş vede meyveler ile geçiştiririz...
Bizde onun için yanımıza meyvemizi vede kuru yemişimizi alıp hımm birde park gezmelerin demirbaşı haline gelmiş olan çekirdeğimizi de alıp parka çıktık...
Parkta Emir babası ile bol bol top oynadı...



Onlar çimlerde yuvarlanarak enerjilerini atarken bizde Efe ile önce salıngaç vede kaykayda oynadıktan sonra etrafı gezerek yürüyüş yaptık...

Bu arada benim üzerimdeki siyah pelerini kendim diktim onunla ilgilide daha geniş vede açıklayıcı bir post önümüzdeki günlerde gelecek beklemede kalın...

Eve geldikten sonra ben akşam için yemek hazırlıklarına çocuklar ise oyuncaklarına daldılar... :)

Bakınız alttaki karede oyuncakları ne güzel sıralamışlar onu göreceksiniz :)



Sabah dışarıda bol bol koşup yoruldukları için akşam yemeğinden sonra kuzucuklar esnemeye başladılar :) Bende onları banyo yaptırıp yatırdım...
Bakınız Efemin banyodan çıkmış hali uykusu öyle çok gelmiş ki gözleri dahi kızarmış :)

 

Çocukların banyosunu yaptırdıktan sonra Kuzucuklarım kendilerini yataklarına zor attılar... Zaten yatar yatmazda uyudular kaldılar :p

Onlar uyuduktan sonra bizde eşimle birlikte çok güzel bir film izledik. Film çok güzeldi o filmle ilgilide en yakın zamanda da bir post yayınlanmak istiyorum...

Benden şimdilik bu kadar çünkü şuanda ev ödevlerine yardım etmem gereken iki tane kuzu beni bekliyor :)

Hoşça kalın...

7 Mart 2014 Cuma

PEMBE PARMAKSIZ ELDİVENİM YAPILIŞI İLE BİRLİKTE

İyi akşamlar bloggerler,
sizlerde havalar nasıl bizim evde bugün bir sessizlik hakim nedeni ise babamızın halı saha maçı olduğu için eve geç gelmesi...
Şimdi anlıyorum ki benim kocişko evde olmasa da saati belli olduğu için ona göre hareket ediyormuşuz... Şimdi o eve geç gelecek olduğu için biz çocuklar ile birlikte erkenden akşam yemeğimizi yedik... Emir yatak odasına hikaye kitabını okumak için gitti, Efe de şimdi karşımda masanın üstünde ev ödevlerini yapıyor... Ben ise kanepenin üzerine yayılmış kucağımda lep topum sizlere kendim için ördüğüm pembe renkli parmaksız eldivenimi paylaşmak için post hazırlıyorum...
Tokideki sesin genel olarak ev durumlularından sonra isterseniz sadede gelelim... :)
Ve sizleri pembe eldivenlerim ile tanıştırırayım :) 

örgü, örgü eldiven, eldiven, sisle örülen eldiven, parmaksız eldiven, pembe renkli eldiven, kalp, siyah kalp

Kendisi ile şuaralar aşk yaşadığım doğrudur :) Nasıl yaptığımı isterseniz kolaj resimleri ile birlikte açıklayayım...


Parmaksız eldiven nasıl örülür?

Yukarıdaki kolajdende gördüğünüz üzere

1. sırada önce pembe bir ip ile ikili lastik modeli dediğimiz örnekten bileğimizin ölçüsü şeklinde ilmek atıp şiş ile örelim...

2. sırada ise lastik modelini bileğimize gelecek kadar örüp sonra düz örgü ile elimizin üstü vede içini örelim sonra baş parmağımıza gelecek olan kısımı sağ ve soldan keserek orası için bir oyuk oluşturalım.

3. sırada ise sağ ve soldan ilmek kesme işlemini yaptıktan sonra kalan ilmekleri yine düz örgü ile örmeye devam edelim. Daha ki elimize ölçtüğümüz zaman istediğimiz şekilde olan kadar...

4. sırada ise istediğimiz şekle ulaştıktan sonra bir iğne ile birlikte kenarlarını dikelim.

Ben bu işlemleri yaptıktan sonra elime giydiğimde sanki bir şey eksik gibi geldi... Sonra ''ne yapsam da acaba o eksikliği gidersem'' diye kara kara düşünürken elimin üstüne gelecek olan yere siyah kumaştan kestiğim kalbi aplike yaptım...

Bence bu şekilde göze, daha çok hitap etti... :) Sizce de öyle değil mi?... :)



Hoşça kalın..

6 Mart 2014 Perşembe

KARNI BAHAR KIZARTMASI

Merhabalar,
Bugün sizlere mevsimi bitmesine çok az zaman kalmış olan karnı bahardan yapılan, karnı bahar kızartması tarifini paylaşacağım....Hanımlar bence zamanı geçmeden sık sık alında tüketin, yoksa sonra zamanı geçince ''bak gördün mü karnı bahara doyamadan karnı bahar zamanı geçti'' diye dizlerinizi döversiniz... :)
İşin esprisi bir yana hanımlar, ama maalesef bizim evde karnı baharı benden başka kimse sevmez :(  Ama ben yinede arada kendim için bir tanede olsa, küçük boylu karnı bahardan alıp, öğlen yemeği için önce yarısını başka bir zamanda diğer kalan yarısını kendime yaparım :) Amannn onlar yemese yemesin ben ımmm diyerek büyük bir iştahla yerim :)


İsterseniz şimdi tarife geçelim...

Karnıbahar kızartması malzemeleri


  • 1 küçük karnı bahar
  • 2-3 yumurta
  • 2-3 kaşık un
  • Kırmızı toz biber
  • Tuz
  • Sıvı yağ


Karnı baharı çiçek çiçek ayırın ve limonlu kaynar suda 5 dakika haşlayın. Süzün. Yumurtaları çırpın ve diğer malzemeyi ekleyerek karıştırın. Karnı baharları bu karışıma bulayın ve kızgın yağda altlı ve üstlü kızartın...
Sosu için:
  • 3-4 kaşık yoğurt
  • 2-3 kaşık mayonez
  • Kırmızı toz biber
  • 2 diş sarımsak
  • Tuz


Tüm malzemeyi karıştırarak karnı baharla birlikte bir soslukta servis yapabilirsiniz. Yada üstüne dökebilirsiniz. Tercih size kalmış...
Yapacak olanlara önce kolay gelsin daha sonrada afiyet olsun!... :)
Hoşça kalın...

5 Mart 2014 Çarşamba

Efe'nin günlük kombini

Merhabalar arkadaşlar :)
Benim cep telefonum iyice kafayı yedi ama maalesef hangi tel ile değişeceğim konusunda tam bir karar veremediğim için şimdilik onunla idare ediyorum... :(
Akşam telefonum şarjı bittiği için bataryasını çıkarıp sarj aletine bataryayı taktım, sabah eşimi işe gönderdikten sonra ise bataryayı tekrar telefona taktım. Ama benim telefon bataryayı çıkardıktan sonra saat ayarlarını sıfırladığı için tekrar ayarlamam gerekiyordu ama ben uykulu uykulu olduğum için ayarlamak aklıma gelmeden teli baş ucu komi dinine koyup tekrar yattım... :) Eeee telefonun saati ayarlı olmadığı için telefonun alarmı çocukların okul saatinde çalmamış :) Bende uyuya kalmışım... Sonra saat 9.10 da aniden kalktım birde baktım ki saat geçmiş küçük için pek önemli değil ama büyüğün birinci dersi çoktan başlamış bile :) ... Hemen alel acele ikisini de kaldırıp üzerlerini giydirip tek tek sınıflarına bırakıp öğretmenlerine ufak biri özür ile teslim ettim... (Neyse ki Allah'a şükür öğretmen yoklamayı daha almamışta ondan kuzucuğum yok yazılmaktan son anda kurtuldu )
Bu şekilde bizim için biraz aksi olarak başlayan günü öğleden sonra benim küçüğü okuldan erken alıp sağlık ocağına götürdüğümde havanın güzelliği vede biraz yürüyüş bizi biraz rahatlatıp içimizi açtı :)
Oğluşumu kontrolden çıkıp eve giderken çektiğim bir kare...


Üstünü başını düzeltmeden olduğu gibi çektim :) Bakar mısınız benim dağınık oğlumun yakası biri aşağıda diğeri yukarıda... Ama olsun ben onun o halini bir ayrı seviyorum :) Bence ona dağınıklık çoook yakışıyor :)
Benden şimdilik bu kadar en yakın zamanda görüşmek dileği ile hoşça kalın...

3 Mart 2014 Pazartesi

HAZRET-İ PİR MEVLANA CELALEDDİN RUMİ 18 BEYİT DİNLE KİTABINI OKUDUM

Yazar: M.FATİH ÇITLAK

Sayfa Sayısı: 140

Baskı Yılı: 2010




Mevlana Celaleddin ruminin eseri mesneviyi okuduktan sonra bu eser onun yanında çok daha sade bir dille yazılmış... O sebepten daha çok akıcı şekilde ilerledi...

Kitabın ismindende anlaşıldığı üzere Mevlana Celalettin Ruminin ilk 18 eserini ele almış önce beytini yazıyor sonrada onun açıklamasını çok samimi bir usluple okurlarına aktarıyor...

Mesneviden bu ilk 18 beyit adeta mesnevini kalbi gibi yani Kuran'ı Kerimdeki 'Fatiha Şerif'' gibi görüryorlar.

Bu 18 beyit ayrıca bizzat Mevlana Celaleddin Rumi kendisi kaleme almıştır...

Kitabın arka kapağında yazanlar ise, Hazret-i Pir Mevlana Celaleddin Rumi'nin muhteşem eseri Mesnev-i Manevi, asırlardır 'mürşit kitap' özelliğini sürdürmektedir...

Hazreti Pir, bu eseri göz bebeği ve can halifesi Şeyh Hüsameddin Efendiye söylemiş, o da yazmıştır. Ancak ilk 18 beyti bizzat kendisi kaleme almış ve bu beyitleri Mesnevi'nin kapısı ve manalarını açan anahtar olmuştur.

İlk 18 beyit hakkında yüzlerce şerh yazılmış, birçok sufi tarafından bu beyitlere dikkat çekilmiştir. Elinizdeki kitapta, evvelce yapılan açıklamaların yanında beyitlerin peşi sıra gelen hitabı üslubun yankısını duyacaksınız.

18 Beyit Dinle ruhlara nüfus eden bir mesnevi şerhi, yüreklerde yakalayan bir sesleniş...

Ben kitabı sıkılmadan okudum, ama kitabın içinde bazı tasnif etmediğim bölümler vardı mesela kitabın sonunda yazan bir beyiti aynen buraya yazıyorum... '' Bu sözler ne falcılık, nede kehanettir, nede öyle gelişi güzel söylenmiş sözlerdir. Akıldan ve nailden, kişiyi gideceği hedefinden uzak kılan sözler değildir. Adeta Hakk Teala'nın vahyidir ve o vahyin bereketiyle, tefsiriyle ortaya çıkmıştır. Kim için söylendi, hangi sırla dile geldi ve bu mananın gerçek talibi kimdir? İşte bunu muhakkak ki en doğru şekilde bilen Allah'u Teala'dır...''

Yukarıda da yazdığı gibi sanki bu beyitleri ona haşa Allah vahiy etmiş gibi görmesi vede göstermesi beni açıkçası biraz rahatsız etti...

Ama insanların ruhuna hitap eden çok güzel sözleri var orası kesin.

Mesela kitaptan yine bir bölümde Selam hem aşiye verilir hem de cahilere, Aşinaya selam onunla kelam etmeye başlamak içindir. Cahillere verilen selam ise Allah'tan temenni makamında onların şerrinden emin olmak yahut onlarla karşılaştığında fazla kelam etmemek uzaklaşmak için verilir..

Şeklinde cahiller bizi anlamaz bizim sözümüz bizi anlayana şeklinde hitaplarıda var...

Mevlana Celattin Rumi kendisini ney gibi görüyor gurbette yaşayan, hasretlik çeken asıl aradığı şeyi bulamayan tıpki ney gibi oda kamışlıkta hiç bir şeyken kesiliyor sonrada ateşte yanıyor sonra güneşin alnında günlerce kurutuluyor sonra 3 delik deliniyor... Ve kamışlikta hiçbirşeyken o kadar çok mezaketten vede acıdan geçince gönüllere hitap eden kıymetli bir alet oluyor... Tıbki benim gibi ben onca acıdan vede sınamadan geçmese idim şimdi bu şekilde bu mertebede olmazdım diyor hatta bir sözü ilede hayatını özetliyor... '' Hamdım, piştim, yandım '' şeklinde de...

Okumayanlar vede mesneviye merak salmışların okumasını tavsiye ederim...

Hoşça kalın...

1 Mart 2014 Cumartesi

ŞİŞE VEDE KUTU YENİLEME ÇALIŞMALARIM

Güneşli bir cumartesiden herkese selamlar, :)
Bugün sizlere yine bir değerlendirme çalışması paylaşıp kaçacağım...
İlk olarak isterseniz sevgililer günü masasında da gördüğünüz su şişesi değerlendirmesini nasıl yaptığımdan başlayayım...

değerlendirmeler, DIY, eskiyi değerlendir, kutu kaplama, süsleme, TASARIM, TOKİDEKİ SESİN EVİNDEN, YENİLEME, şişe süsleme, şişe yenileme
Yukarıdaki resimde de gördüğünüz üzere bu şişe kekik suyunun şişesi idi kekik suyunu bitirdikten sonra, önce şişenin içini yıkadım. Daha sonrada dışındaki etiketi bir güzel çıkardıktan sonra elime bant vede kırmızı ojeyi aldım...
Sonra bu şişeyi elime alıp boya gelmemesini istediğim yeri bantlayıp boyanacak yeri boş bıraktım sonrada ojeyi şişede boyamak istediğim yerlere 3 kat oje sürüp kurumaya bıraktım... Ojeler zaten çok çabuk kuruduğu için hemen kurudu. Bantlı yerleri  yavaş yavaş çıkarıp şişe süsleme işimi bitirdim....
Bu şişeyi isterseniz vazo olarak isterseniz süs objesi olarak yada benim kullandığım gibi su şişesi olarak kullanabilirsiniz... Benim çok hoşuma gitti yukarıdaki resimde de gördüğünüz üzere kırmızı renkli masa süslemelerimde bu şişemi de kullanıyorum... :)
Veee ikici değerlendirmem yine bir kutu kaplaması...


Yukarıdaki resimde de gördüğünüz üzere bu kutu breathe rightin kutusu idi içindeki bantları bitirdikten sonra kutusu çok hoşuma gitti. Resimde tam anlaşılmıyor ama kapağı vede tabanı çok kalın malzemeden yapılmış kolay kolay bozulmayacak tarzda bir kutu... Bende bu kutuyu en basitinden evdeki yapışkanlı folyodan kutuyu kapladım. Sonrada üzerine kırmızı tülle yaptığım yoyo çiçeğinden bir tanede yapıştırıp kutumu atmadan kullanır hale getirdim... :)


Benden şimdilik bu kadar başka değerlendirme çalışmalarımda görüşmek dileği ile
hoşça kalın...