31 Aralık 2013 Salı

Artık Benimde Bir Dikiş Makinem Var... :)

Yılın son gününde bir post yazmasan olmaz dedim ve bugün kargo ile elime ulaşan dikiş makinemi sizlerle paylaşmak istiyorum....

tokideki sesin dikiş makinesi

Kendisini eşim benim için aldı... :) 
Bu şekilde mini fazla yer kaplamayan ve çok işlevselli bir dikiş makinesine sahip olmak hayalimdi... :) Allah'ıma şükürler olsun ki 2014' e dikiş makinem ile gireceğim :) 

tokideki sesin dikiş makinesi

Gerçi henüz kullanmayı pek bilmiyorum ama azimliyim dikiş dikmeyi de başaracağım :) İlerleyen zamanlarda inşallah bu minik makinem ile diktiğim şeyleri sizler ile paylaşırım :)

Takipte kalın...

Hoşça kalın...


30 Aralık 2013 Pazartesi

MAKSİMUM TEHLİKE FİLMİNİ İZLEDİM

Merhabalar arkadaşlar bugün sizlere yine bol aksiyonlu vede bol gerilim yüklü bir polisiye filmi paylaşmak istiyorum.... Maksimum tehlike, film adından da anlaşılacağı üzere içinde aksiyonu maksimum olan bir film :)

tokideki sesin izldeği film maksimum tehlike


Filmin içeriğinde, Gizli bir yerde FBA'ların koruduğu gizli bir hapishane var. O hapishaneye gelen kim oldukları konusunda hiç bir fikirleri olmayan iki kadın mahkum, eski operasyon ajanları Croos ve Manning’e verilir. Sürekli başında durdukları iki Kadın mahkûm için hapishaneye saldırı düzenlenir. Özel paralı askerler bu iki kadını bütün hapishanede aramaya başlarlar. Kadınları ellerinden kaçırmak istemeyen Croos kadınların kimliklerini öğrendiğinde ortalık iyice karışır. Ve aksiyon o esnada başlamış olur... Vee ayrıca şunu da belirteceyim ki o iki kadınlardan biride kötü adamlar olan paralı askerler için çalışıyormuş filmin sonuna doğru oda ortaya çıkıyor...

İzlerken çok heyecanlanacağınız bol hareketli bir film... Özellikle içindeki gerilim sahneleri, insanın nefesini kesip film izlemesine neden oluyor :)

Hoşça kalın.

28 Aralık 2013 Cumartesi

DANA BİFTEK TARİFİ

Bol güneşli güzel bir hafta sonundan herkese merhabalar.
bu güzel hafta sonunda çok şık sofra hazırladığınızda ana yemek olarak tercih edebileceğiniz yumuşak vede lezzetli dana biftek tarifini bugün sizlerle paylaşmak istiyorum...

dana biftek nasıl yapılır

Buradaki postumda da sofrasını paylaşmış ama tarifini sizlere o gün paylaşamamış daha sonra paylaşırım demiştim... Ancak şuanda fırsat bulabildim... Sizlere şunu söylüyorum ki bu tarifi aynen uygularsanız çok lezzetli bir dana biftek yapmış alacaksınız :) O zaman sözü daha fazla uzatmadan tarife geçelim ki yapacak olanlar hemen yapsın... :)

Dana biftek malzemeleri

  • Yarım kilo biftek
  • 3 orta boy domates (veya 1 kahve fincanı salça)
  • 1 defne yaprağı
  • 1 çorba kaşığı margarin
  • 2 yemek kaşığı zeytin yağı
  • 1 yemek kaşığı yoğurt
  • 1 tatlı kaşığı limon suyu
  • 1 tatlı kaşığı kekik
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • Yarım kaşığı kimyon
  • 4 bardak su
  • 1 baş büyük soğan
  • 1 çorba kaşığı sirke
  • Tuz

Dana biftek nasıl yapılır?

 Marine sosunu hazırlamak için yoğurt, zeytinyağı, salça, limon suyu ve baharatları karıştırın. Dana biftekleri marine sosun içine ekleyip buzdolabında en az 2 saat kadar bekletin. Sürenin sonunda biftekleri buzdolabından çıkarın. Yapışmaz tabanlı tavada biftekleri önlü arkalı kızartın. Daha sonra bir tepsiye alınır. Tavadaki yağda domatesler (yoksa salça) büyük büyük doğranmış soğanlar pembeleşene kadar kavrulur, sonra sirke ve biraz su katarak kıvamına gelene kadar pişirilir. 


Tepside bekleyen bifteklerin üzerine dökülür. Defne yaprağı güzel koku vermesi için tepsinin ortasına konur. Kalan yağ küçük parçalara bölünür, tepsiye dağıtılır, suyunu azar azar ekleyerek biftekler iyice yumuşayıncaya kadar orta ateşte pişirilir... Ve sonra servis yapılıp afiyetle yenir :)

Videosu ise aşağıda ⇓


Yapacak olanlara şimdiden kolay gelsin ve afiyetler olsun...

Bana Ulaşabileceğiniz Diğer Sosyal Hesaplarım

26 Aralık 2013 Perşembe

OKLAVA İLE ÖRDÜĞÜM YELEĞİM VE KOMBİNİ

Kış günlerin en güzel yanı ailecek geçirdiğimiz uzun kış geceleri.... Bu gecelerde mısır patlaması eşliğinde güzel filmler izleyebilirsiniz. Yada ailecek bir kahve eşliğinde kitaplar okumak ayrı bir güzel oluyor... Vee benim için başka bir alternatifte bol bol örgü örme zamanımın olması.... :)

Bende böyle günlerde ördüğüm örgülerden yine bir başkası olan oklava ile ördüğüm yeleğimi paylaşmak istiyorum...

TOKİDEKİ SESİN OKLAVA İLE ÖRDÜĞÜ YELEĞİ VE KOMBİNİ

Yeleğimi mavi bol paça etek pantolon vede gold rengi şalla kombinledim. Bu tür uzun yelekler bence soğuk havalarda badilerin üzerine çok güzel bir seçenek olarak kullanılabilir...

TOKİDEKİ SESİN OKLAVA İLE ÖRDÜĞÜ YELEĞİ VE KOMBİNİ

Modelin yakından gözüküşü umarım anlaşılır... 

Yapmak istiyorum ama nasıl yapıldığını anlamadım derseniz bana bildirin nasıl yapıldığını sizlere resimlerle anlatayayım....

Tığ işi ile ördüğüm bir başka yelek modeli için ise buradan bakabilirsiniz.

Hoşça kalın.

24 Aralık 2013 Salı

Ben Yılbaşı ( Noel) Gecesi Kutlamıyorum

Son günlerde herkes de bir telaştır gitmekte nereye gidersem konu yılbaşında ne yapacaksın?.. Akşam menüde hindimi tavuk mu var?... Çam ağacı aldınız mı?.. gibi muhabbetler var... Ben genellikle bu tür muhabbetlere pek girmem. Ama bazı kişiler bu şekilde bana da sorular sorunca benim verdiğim cevap genellikle hep aynı olur. ''Hiç bir şey yapmayacağım Normal şekilde her akşam ne yapıyorsam onu yapacağım... Tek fark olarak ise o gün, yeni bir yılın hepimiz için hayırlı geçmesi için Kuran'ı Kerim-i okuyup bol bol dua edeceğim...'' derim.

Vee bence tüm Müslümanlar da öyle yapmalı... Bununla ilgili o kadar çok konuşan vede yazanlar var ki, bazen insanlar kime inanıp ne yapacağını şaşırıyor... Hatta bazı kişiler diyor ki '' Yok efendim biz Noel değilde yılbaşı kutluyoruz'' diyor... Peki diyelim ki siz yılbaşı kutluyorsunuz o zaman neden çam ağacı alıp süslüyorsunuz?.. Çam ağacı süsleme adeti noel bayramında Hristiyanların yaptığı bir adet değil mi?.. Ve ayrıca Noel babada neci oluyor öyle bir zat bizim dinimizde vede büyüklerimizde var mı?.. Yok illaki bir insan kılığına girecekseniz o zaman Nasrettinin Hoca kılığına girin... Sözün özü ben son olarak şunu derim. Öyle hiç kimse kendi kendini yok ben Noel değilde yılbaşı kutluyorum diye kandırmasın... Yılbaşı kutlamak o gece eğlenerek, içki içerek, çam ağaçlarını süsleyerek kutlanmaz!...

Hatta bununla ilgili Nihat Hatipoğlu'nun bir sohbetini de sizlerle paylaşıyorum en azından bir din adamının ağzından yılbaşı kutlaması caiz mi? yoksa caiz değil mi öğrenin de kendinize çeki düzen verip bir Müslüman gibi davranışlarda bulunun...


23 Aralık 2013 Pazartesi

ÖRGÜ MONTLAR

Haftanın ilk gününden herkese merhabalar,

Bu gün sizlere kuzucuklarıma ördüğüm örgü montlarını paylaşmak istiyorum...

Veeee da da dammm karşınızda yakışıklı kuzuların kendileri kadar olmasa da idare eder tarzdaki örgü montları :) Havalar çok soğuk olmadığı zamanlarda bir yere giderken üzlerine bu montlarını giydirip dışarı çıkıyoruz..

tokideki sesin çocukları için ördüğü örgü montları

İsterseniz şimdi de tek tek montları yakından göstereyim de örmek isteyenler için fikir olsun...

tokideki sesin çocukları için ördüğü örgü montları

Bu mont küçük kuzucuk olan Efe'nin montu kendinden desenli ip olarak geçen iple tek parça olarak arkası ve iki parça olarak ayrı ayrı yanları örüldü. Ve sonra kolları örülüp dikildikten sonra yakasını da örüp geçirdim ve son olaraktan örgüye uygun bir fermuar dikilip kullanır hale geldi... Sizler isterseniz düğme deliği bırakıp düğmede dikebilirsiniz yada çıt pıt sizin isteğinize kalmış ben mont tarzı olsun diye fermuarı tercih ettim...

tokideki sesin çocukları için ördüğü örgü montları

Buda büyük kuzucuk olan Emir'in örgü montu... :) Bunuda aynı şekilde yukarıdaki mont şeklinde örüldü bunda tek fark yakası yakasını yukarıdaki gibi ayrıca örüp dışına dikmek yerine bunun yakasını bir şişle tek tek ip geçirerek ördüm ve sonra içine doğru kıvırıp diktim...

Umarım anlatmam anlaşılır olmuştur... Eğer ki aranızda örmek isteyen olupta anlamayan olursa bana her türlü soru sorabilirsiniz. Ben sorularınızın hepsini bildiğim derece cevaplayıp yardımcı olurum.

Veee son olarak geçen pazar dışarı çıkarken çekindiğimiz bir pozuda sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü o gün kuzucuklar örgü montlarını giymişlerdi... Bakalım üzlerindeki hallerini de beğenecek misiniz?...

tokideki sesin çocukları için ördüğü örgü montları

Kendim için ördüğüm boleramı görmek isterseniz tık tık

Hoşça kalın...

21 Aralık 2013 Cumartesi

Reklam magnet Çerçeve Yenilemesi

Merhabalar sevgili okurlar herkese ailesi ile birlikte güzel bir hafta sonu dilerim....

Bugün sizlere kampanyadan bana eşantiyon olarak gelmiş bir magnet çerçeveyi reklam kokularını gidermek için yeniledim :) Sizlere onu paylaşacağım...

 Fikrimühim kampanyasından gelen bu magnet çerçeveyi elime aldım. Şöyle bir evirdim çevirdim ne yapabilirim diye düşündüm, sonra aklıma en basitinden yapışkan kağıt ile yapıştırıp reklam yazılarını kapatarak orijinal bir ahşap çerçeve yapısı verebilirim diye düşündüm...



Ve sonra bu düşüncemi faaliyete geçirip özenerek kapladım... Ve sonra buradan da hatırlarsınız ki yine başka bir kampanyadan gelen paketin üzerinde yer alan bu fiyongu da üzerine yapıştırdım... :)

Reklam magnet Çerçevesi Yenilemesi


Şimdi sırada tek yapmam gereken içine uygun bir resim koyup buzdolabı yada şofben takmak kaldı. Buzdolabına baktım ki orada zaten daha önceden yaptığım bir magnet var o sebepten oraya olmaz eğer bunu da koysam çok fazla kalabalık olup gözü yorabilir. Bende o sebepten boş olan şofbene taktım... Bakın nasıl olmuş?... :)

Reklam magnet Çerçevesi Yenilemesi

Umarım sizlere fikir vermiştir der ve ben kaçarım :) Malum hafta sonu bizim için eğlence ve gezme zamanı onun için hazırlanmam gerek. :)

Buzdolabı için yaptığım magneti görmek için tık tık :)

Hoşça kalın.

19 Aralık 2013 Perşembe

Devlet Okulunun Problemleri

Merhabalar arkadaşlar bugün Efe'yi okula götürdüm sonrada Emir'in okuluna veli toplantısına katıldım... İlk olarak isterseniz size evden çıkmadan önce vestiyerden çektiğim bir poz ile günün kombini paylaşayım...

tokideki sesin veli toplantısından

Deri montu  buradan hatırlarsınız eşimin doğum günü hediyesi, şal da kayın validemin hediyesi etek ise 2 yıl önce Konya'dan almıştım.

İsterseniz şimdi de sizlere toplantıda rahatsız olduğum vede bu durumu daha önceden haberim olmadığı için kendime kızdığım bir durumu sizlerle paylaşayım... 

Öncelikle M.E.B okulumuza gaz almadığı için pazartesi petekler hiç yanmamış ve şu aralarda çok az yanıyor peteğe dokunduğun zaman petek kendini zor ısıtıyor. Bu sebepten sınıflar buz gibi çocuklar donuyor :( Bizim toplantı bilgisayar odası diye bir yerde yapıldı ve toplantı 3 saat sürdü ama o 3 saate biz resmen donduk, ellerimiz ve burnumuz kıp kırmızı oldu... Kuzucuklara helal olsun ki o soğukta orada ders yapıp, yazı yazabiliyorlar... bu durumu ben kendi adıma gerekli yerlere şikayette bulunacağım... Devletteki paralar bazı insanlar yüzünden yastık altı yapılarak ayakkabı kutularında saklanırken devlet okullarındaki çocuklar soğukta tir tir titreyerek ders işlemekteler... Nerede adalet, nerede eşitlik, ve nerdeeeeeee bugünün küçüklerini benimseme.... Unutulmamalı ki bu çocuklar yarın büyüyüp onlar geleceğin büyükleri olacak onlar için yatırım yapılmak zorunda devlet okullarında okuyorlar diye onları soğukta dondurarak ders çalıştırmak onları sevmek vede benimsemek olmuyor!... Onların özel okullarda okuyan çocuklardan ne farkı varda onlar soğukta donarak ders işlemekteler?...

Herneyse daha fazla uzatmak istemiyorum yoksa yazacak vede içimi boşaltacak o kadar çok şeyim var ki buralara yazarak sizleri de sorunlarım ile boğmak istemiyorum...

Bir diğer problem ise maalesef günümüzde ilk okullara kadar girmiş olan bağımlılık hapları... Bu hapları çocukların çok kolaylıkla alıp ulaşabilmeleri için çok cüzi fiyatlara satılıp onlara alıştırılıyormuş... Bu durumda beni çok korkuttu, gerçi kuzucuklarıma bu konuda gerek ahlaki olsun gerekse bedeni olarak ne kadar zararlı olduğuna uyarıp tedbirler alırım. Ama yinede onlar çocuktur çevrenin dolduruşuna çok çabuk kanıp, onlara özenebilirler o yüzden bu konuda da çok korkularım var...

Allah tüm anne ve babaların çocuklarını korusun, onları kötü insanlar ile karşılaştırmasın... (amin)

Hoşça kalın.

18 Aralık 2013 Çarşamba

Çocuklarda Soğuk Algınlığı İçin Doğal Tedavi Yöntemi

Merhabalar arkadaşlar şu aralar bloğumu biraz ihmal ettim biliyorum... Ama bir sorun neden diye?... Nedeni küçük oğluşum Efe'nin hasta olması kuzucuğum pazartesiden buyana soğuk algınlığı var. Belirtileri ise, ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı derken ardından gelen öksürük şeklinde gelen 3-4 günlük bir süreçtir.

Sizlerinde bildiği üzere çocuklarda hastalık bu kış aylarında sık sık tekrarlanan bir durum olduğu için sık antibiyotik şurup içirmemeye özen gösterelim. Malum bildiğiniz üzere o antibiyotikler aslında kuzucuklar için çokta iyi değil, ben çok mecburi olmadıkça içirmemeye özen gösteririm.

Pazar günüden beri Efede grip rahatsızlığı vardı... Oğluşum bu sebepten okula göndermedim ve ben onu kendi yöntemimle tedavi ettim... Öncelikle oğluşuma antibiyotik içirmemek için doğal bir ilaç hazırladım... Aslında nasıl yaptığımı vede ilk halin olan resimlerde vardı ama maalesef bilgisayarın acizliğine uğradığı için resimler silinmiş. :(

Çocuklarda Soğuk Algınlığı İçin Doğal Tedavi Yöntemi
Yukarıdaki resimde gördüğünüz karışım 4 günün sonunda kalan son kısımları

1-Burun akıntısı ve tıkanıklığı için: Nane,limon zencefil karışımı ile yapılan çaylar iyi geliyor.Ayrıca tere de iyi gelir. Ancak alerjisi olan çocuklara dikkat,faydadan çok zarar verebilir.



2-Soğuk algınlığı için: Limon, zencefil, bal. Her derde deva üçlüyü kullandım... Balın etkisi çoğu öksürük şuruplarından daha etkin. Limon doğal bir antiseptik ve C vitamini kaynağı. Zencefil ise doğal bir antihistaminiktir. 

Malzemeler:
1 adet orta boy kavanoz
kavanozun yarısını dolduracak kadar taze zencefil
1 limon (dilimlenmiş)
yeteri kadar bal

Hazırlanışı: Zencefili küçük küçük doğrayıp kavanozun içine koyun sonra bir limonu önce bir güzel yıkayıp daha sonra kabukları ile birlikte dilimleyin. Ve son olarak üstünü geçecek şekilde balı da koyup bir güzel karıştırıp kavanozun kapağını sıkıca kapatıp buzdolabının kapağına koyun... Bir gün bekledikten sonra içinde su gibi olan bal karışımını çocuklara şurup içirir gibi günde 3 defa birer kaşık içirin. Bu karışımın hiçbir yan etkisi olmadığı için hasta olmayan çocuklarınıza da yapıp içirebilirsiniz. Çünkü bu sayede çocuğunuzun bağışıklık sistemi güçlendiği için kolay kolay hastalanmaz. Bu karışımdan ben büyük oğlum Emir'e de içirdim bu sayede kuzucuğum Allah'a şükür hiç hastalanmadan atlattık. Çünkü normalde biri hasta olunca diğeri de hemen yakalanır ikiside birden hasta olurdu. Ama bu karışım sayesinde Emir yakalanmaktan kurtuldu.


Çocuklarda Soğuk Algınlığı İçin Doğal Tedavi Yöntemi


Resimde de gördüğünüz gibi içindeki zencefil vede limon dilimlerini de içinden çıkarıp bir çaydanlıkta sıcak su ile çay demleyerek kendimiz içtik... Gördüğünüz üzere bu karışımın etinden vede sütünden yaralandım :) 

Ve sonuç olarak ise oğluşum hastalıktan kurtuldu sabah okuluna gidecek... :) Hepimiz için, özellikle de çocuklarımız için hastalıklardan uzak sağlıklı bir kış geçirmek dileğiyle…

Hoşça kalın.

13 Aralık 2013 Cuma

ALLAH'IN SELAMI ÜZERİNİZE OLSUN

Esselamun Aleyküm sevgili arkadaşlar, cumanız mübarek olsun...

tokideki sesin Allah'ın selamı ile ilgili yazısı

Bugün sizlerle selam üzerine bir paylaşımda bulunmak istiyorum. Malum günümüzde geçlerin ağzında pek rastlamadığımız bir söz ama ne kadar önemli vede manidar bir söz olduğunu çoğumuz bilmediğimiz için pek dikkate almayıp günlük hayatta kullanmıyoruz. Belki benim bu paylaşımdan sonra bir kişi dahi olsun ağzına selamı alırsa bu mübarek günde, ne mutlu bana...

İsterseniz önce selamın anlamını öğrenelim... Selam. bir müslüman'ın diğer müslüman kardeşi için hayır temennisinde bulunmasıdır.

Bir hadisi şerifte: ''Size aranızda sevgiyi arttıracak bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız ve verilen selamı alınız'' (hadisi şerif)

Selamdan kasıt ise Allah'ın selamı olan Esselamu Aleyküm diye söylenir. Bu selamın yerine günaydın, merhaba vb. hiçbir söz ve başka hiçbir selam şekli olmaz. Aynı güveni ve kardeşliği kalplere yerleştiremez.

''Size bir selam verildiği zaman ondan daha güzeli ile veya aynı selam ile karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır'' ( Nisa 86)

Peygamber Efendimiz (sav) yolda oyun oynayan çocuklara bile selam verirdi. O sebepten bende buradan benim yazımı okuyan tüm kişilere ESSLAMUN ALEYKÜM diyorum... Bakalım selamımı kaç kişi alacak.

Hoşça kalın.


12 Aralık 2013 Perşembe

ACİL ARAMA (THE CALL) İZLEDİK

Merhabalar arkadaşlar, bugün sizlere daha önceden izlemiş olduğum ve bir kenara not alarak sizler ile paylaşılmayı bekleyen bir filmi paylaşacağım...

tokideki sesin izlediği film acil arama

Acil arama, bu film gerçekten de başından sonuna kadar çok sürükleyici ve gerilim dolu bir film... Biz eşim ile birlikte hiç sıkılmadan büyük bir zevkle izledik o sebepten sizlere de tavsiye ederim kesinlikle izleyin...

İsterseniz şimdi de filmin konusu hakkında ufak da olsa bilgi vereyim...Filmde, Jordan, 911 Acil yardım hattında santral görevlisi olarak çalışan bir kadındır. Bir gün merkezi arayan genç bir kız sesi, evine zorla giren biri olduğunu ve hayatının tehlikede olduğunu söyler. Jordan, ekipler evi tespit edip kızı kurtarmaya gidene dek telefonda katili oyalamaya karar verir. Tüm çabalarına rağmen Jordan başarısız olur ve Genç kız hayatını kaybeder. Ancak olayın arka planı daha karmaşıktır. Bu cinayet ve birbirini takip eden olayların bir seri katilin işi olduğu ortaya çıkar. Bu arada yaşadığı kabustan dolayı Jordan'ın psikolojisi tamamen altüst olmuştur. Aradan zaman geçer ve 911'e "Kaçırıldım, lütfen beni kurtarın!" diye yalvaran başka bir yardım çağrısı gelir. Çağrıyı devralan Jordan bu kez kızı sağ salim kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapmaya kararlıdır... 
Televizyondaki gerilim türündeki işleriyle tanıdığımız Brad Anderson'ın yönetmenliğini üstlendiği filmin başrolünde Oscar ödüllü oyuncu Halle Berry yer alıyor.

Hoşça kalın.

11 Aralık 2013 Çarşamba

EŞ ANLAMLI KELİMELER TOMBALASI YAPTIK

Merhabalar sevgili okurlar, bugün sizlere Emir için yaptığım bir etkinlik çalışmasını paylaşmak istiyorum...

Bu etkinlikte eş anlamlı kelimelerin oğlumun kafasına daha iyi oturması için, eş anlamlı kelimelerden  oluşan bir tombala yaptık :)


tokideki sesin tombolası

Bu tombala sayesinde oğlum şimdi eş anlamlı kelimeleri su gibi biliyor :) Hatta tombalasını okula da götürdü... Okulda arkadaşları ile birlikte oynamışlar ve tüm kelimelerin eş anlamını oğlum bilmiş... :) Öğretmeni de bu duruma çok sevinip oğluma aferin demiş ve puanı 150 olmuş... ''O puanda nedir diye sormayın?.. İnanın bende bilmiyorum sanırım buda öğretmenin çocukların derse katılımının daha fazla olsun diye onları teşvik etmek için uyguladığı bir taktik olsa gerek.''

tokideki sesin tombolası

Tombalayı nasıl yaptığımız ise yukarıdaki resim kolajindende anlayacağınız üzere önce kelimeleri yazıp daha sonra bu kelimelerin arasına bir fon kartonu koyup önlü arkalı yapıştırdık. Her kelime için aynı işlemi tek tek yaptık. Mesela kırmızı kelimesinin kartonun bir yüzüne, eş anlamı olan al ıda arka yüzüne yapıştırdık... Daha sonra bir kumaştan tombala kesesi dikip, içine hazırladığımız tüm kartları doldurduk... Sonra elimi içine sokup bir tane kart çekiyorum o karttan çıkan kelimeyi oğluma söylüyorum oda arka yüzünde yazılı olan eş anlamını söylüyor eğer bilirse o kartı ona veriyorum o kazanmış oluyor. Ama yok bilemezse o kartı tekrar kesenin içine katıp tekrar karıştırıp başka bir kelime seçiyoruz... Bu şekilde eğlenceli bir etkinlik yapmış olduk :) Emir'im bu çalışma sayesinde hiç sıkılmadan eğlenerek eş anlamlı kelimelere çalışmış oluyor...

Hoşça kalın.

10 Aralık 2013 Salı

ARNAVUT CİĞERİ (DANA CİĞER KAVURMASI) TARİFİ

Dana ciğeri kavurması, diğer bir adı da Arnavut ciğeri olarak geçen tarifi bugün sizlerle paylaşmak istiyorum....

Tarife geçmeden önce isterseniz Ülkemizde gerçekten de komik bir hal almış olan sakatat tartışmalarına değinmek istiyorum. Kimi uzmana göre yenmesi tehlikeli olduğunu kimisine göre de yenmesinde bir sakınca olmadığı konusunda iki zıt düşünce hakim... Ama ben anam babamdan duyduğum ve bildiğime göre ciğer insana kan yapar diye bilir ve bunun içinde arada evde yaparım. Ve bence de çok lezzetli bir tarif kesinlikle sizlerde yapın derim... Veee tarifime geçerim... :)

ARNAVUT CİĞERİ (DANA CİĞER KAVURMASI) TARİFİ

Dana ciğer kavurması malzemeleri

  • 1 kilo kadar dana ciğeri
  • Sıvı yağ
  • Un
  • Tuz ve karabiber, kırmızı biber
  • 1 çay kaşığı karbonat 
  • 1 çay kaşığı toz kişniş
  • 2 adet orta boy patates

Sumaklı Soğan için

  • 1 adet soğan
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı sumak
  • Yarım demet maydanoz


ciğer tarifi

Dana ciğer kavurması nasıl yapılır?

Önce ciğerleri alıp bir güzel yıkayın daha sonra bir bıçak yardımı ile küçük küçük kesin. kesme işlemini bitirdikten sonra bir tavaya sıvı yağı döküp kızdırın. Kızgın yaga önce doğrayıp daha sonra unladığınız ciğerleri boşaltıp kızartın bir kevgir süzgeç yardımı ile arada alt üst edin ki her tarafı eşit şekilde kızarsın. tüm bu şekilde ciğerlerinizi kızarttıktan sonra servis tabağına alın. Diğer taraftan piyazlık şekilde doğradığınız kuru soğanları elinizle suyunu iyice sıkıp daha sonra kırmızı biber ve limon sıkıp hazırlayın. İsteğe göre ya ciğerlerinizin üzerini süsleyin yada ayrı bir tabağa küp küp doğrayıp kızarttığınız patatesler ile servis yapın. Tercih sizin damak tadınıza ve göz sanatınıza kalmış. :) Bir küçük tavsiye ciğerleri yemeğe oturmadan bir 5-10 dakika önce kızartın ki sıcak sıcak servis yapabilesiniz..

VİDEOSU AŞAĞIDA


Yapacak olanlara şimdiden kolay gelsin ve afiyet olsun...


Bana Ulaşabileceğiniz Diğer Sosyal Hesaplarım

9 Aralık 2013 Pazartesi

Namık Kemal'in Kitabı Cezmiyi okudum

Yazar: Namık Kemal

Sayfa Sayısı:382

Yayınevi: Parıltı yayıncılık

Çeviri: Mehmet Timuçin Kartal


tokideki sesin okuduğu Namık Kemal kitabı Cezmi

Namık Kemal'in bir eseri olan cezmi ilk tarihi roman kitabıdır... Bu kitaba ismini veren cezmi gerçekten de o tarihlerde yaşamış bir kişidir. Ve bu kişi çok iyi bir at binicisi, şair, dürüst ve cesur bir askerdir... Kısa zamanda bu özellikleri sayesinde çok tanınmış ve kahramanlıklarından söz ettirir olmuştur.

Romandaki olay ise, Sokulu Mehmet Paşa döneminde, İstanbul’ da başlar, Azerbaycan’ da, İran’ da sürüp gider ve Tebriz Sarayında sona erer. Kitabın başında her ne kadar Osmanlıdaki olayı anlatacağı düşünülse de Osmanlı-İran savaşında Kırım hanedanı olan Adil Giray'ın İranlılar tarafından esir alınması sonucu olaylar İran hanedanlığına yönelmektedir.

 İran şahının gözlerinin kör olması sonucu eşi Şehriyar ve kız kardeşi Perihan tarafından yönetildiğini ve ayrıca Şehriyar'ın yönetimde kullandığı entrikaları anlatıyor...

Adil Giray yakışıklı ve güçlü bir adam olduğu için Şehriyar ve Perihan Adil Giray'a aşık olurlar. Adil Girayda gönlünü Perihan'a kaptırınca aralarındaki aşk, ikisinin hayali üzerine İran Hükümetini Adil Giray'ın başına geçmesini kurarlar ve bunun için çeşitli tedbirler ve planlar kurarlar. Bu olayın anlaşmaması içinde sık görüşmeyip bir müddet birbirlerini görmeden birbirlerine mektuplar ve şiirler yazarak anlaşırlar...

Ve sonuç olarak ise planları Şehriyar ve vezirin müdahalesi üzerine işlemez Adil Giray ve Perihan sarayda kahramanca savaşarak şehit düşerler... Perihan ise kendi kazdığı kuyuya düşerek muhafızlar tarafından lime lime doğranır.

Kitap çok hoşuma gitti... Büyük bir zevkle okuduğum kitap türlerinden biridir. ve kesinlikle tavsiye ederim, eğer okumadıysanız hiç vakit kaybetmeden bir tane edinip okuyun...

Evliya Çelebi'nin Seyahatname kitabı hakkındaki yazım için tık 

Hoşça kalın.

6 Aralık 2013 Cuma

ATMA DEĞERLENDİR

İyi akşamlar sevgili okurlar bugün sizlere fikir olması maksadı ile bir değerlendirme çalışması paylaşmak istiyorum... Kim bilir belki bu postum sayesinde sizlerde bazı maddeleri atmayıp benim yaptığım gibi değerlendirirsiniz... :)

tokideki sesin atma değerlendir çalışmaları

Aslında sonuç tam istediğim gibi olmadı :( o yüzden yayınlamak istemiyordum ama daha sonrasında düşündüm ki benim yaptığım hatayı sizlere belirtirsem, yapacak olanlar o hataya düşmez... yada en azından aklınızda bir fikir oluşturur diye yayınlamaya son anda karar verdim :)

tokideki sesin atma değerlendir çalışmaları

Yukarıdaki resim kolojinden de anlayacağınız üzere tutkal, tuvalet kağıdı rulosu, kulak çubuğu kutusu ve bir tanede kutu var... Kutunun içine ruloları koyup tutkalla yapıştırdım. Daha sonra simli beyaz bir ip alıp kutunun üzerine önce tutkal sürüp daha sonra tutkalın üzerine ip sararak kutuyu kapladım... Hatayı da zaten burada yaptım ipi çok gererek sarmışım. :( O yüzden kutu içe doğru biraz bükük oldu. Ama yinede benim işimi görüyor içine çocukların boya kalemleri, makas, cetvel ve silgi gibi kırtasiye malzemelerini topladı... Bu kutu sayesinde her şey yerli yerinde duruyor :)

Sizlerde buna benzer bir çalışmalar yaparak benim yaptığım gibi ya çocukların kalemlerini koyarsınız yada banyoya koyarak içine taraklarınızı koyarsınız. Hatta makyaj malzemelerinizi içine koyarak kullanabilirsiniz...

Fikir vermesi benden yapması sizden... :)

Bir başka kulak çubuğu kutusunu değerlendirme çalışmamı görmek için tık tık

Hoşça kalın.

5 Aralık 2013 Perşembe

Breathe Right Ürünü Hakkındaki Yorumum

Breathe Right paketi bana fikrimühim tarafından gönderildi... Ben bu ürünün reklamını sık sık televizyonlarda görüyor ve her gördüğümde eşime takılıyordum ''Canım bu paketten sanada alsak mı acaba?.. Belki böylelikle sen horlamaktan, bende senin horlaman yüzünden uykusuz kalmaktan kurtulmuş olurum'' diye ama tabiki tüm horlayanlarda olduğu gibi horladıklarını hiç bir zaman kabul etmeyerek ''Hadi oradan ben hiç horlamam ki'' derdi... :) Ve konuyu orada kapatırdı...

Fikrimühim bana mail ile breathe right kampanyasına katılmak istiyor musunuz? Dediğinde çok şaşırdım ve sevindim sanki içimi okudu diye :) Kampanyaya hemen dahil oldum... Ve paketim geldi...

tokideki sesin Breathe Right Ürünü Hakkındaki Yorumu

Yukarıdaki resimde de gördüğünüz üzere pakette bir çocuklar için, bir tanede yetişkinler için olmak üzere iki paket vardı. Ve ayrıca eşe ve dosta dağıtmak içinde içinde ikişer tane olan 5 tane numuneler vardı. Bir tanede, hemen gelir gelmez buzdolabında oğluşlarım resimleri ile yer alan bir çerçeve magnette vardı. :)

Yetişkinler için olanı eşime kullandım... Eşim ilk başta her ne kadar ''Hiç bir faydası yok dersede'' zamanla oda anladı ki gerçekten de çok faydalı, bir kere horlaması kayboldu, sonrasında her sabah kalktığında burnu tıkalı olarak kalkıyordu artık burnu tıkalı şekilde değil aksine burnu açık şekilde uykudan kalkıyor...

Çocuklar için olanı ise tamda kuzucuklarımın grip rahatsızlığında olduğu bir anda paketin gelmesi, bizim işimize yaradı :) Ve onuda çocuklara kullandım.

tokideki sesin Breathe Right Ürünü Hakkındaki Yorumu

Hasta olan kuzucuklarım geceleri sık sık nefes alamadıkları için uyanıyorlardı. Ama bu bantları kullandıktan sonra artık uyanmadan misler gibi mışıl mışıl bir uyku çektiler...

Eee tabi ki bu sayede bende eşimin horlamasının kesilmesi ve çocuklarda deliksiz bir uyku uyumasından sonra rahat bir uyku çekebildim... :)

Bunun üzerine birde hayır dua hiç fena olmaz diyerek numunelerin 4 tanesini elime alıp Efeyi ana okulundan almaya gittim... Kapıda çocuklarını almak için bekleyen annelere yüksek sesle: ''Hanımlar aranızda eşi, dost yada kendinde geceleri nefes almada rahatsızlık çeken var mı?..'' diye sorduğumda oradaki annelerden hemen hemene yarısı ya bende var dedi, ya eşinde, yada çocuklarında olduğunu belirttiler onlardan ilk 4 kişiye çocuklarında olanlardan hariç yetişkinlerde var diyenlere dağıttım. Çünkü numunelikler yetişkinler içindi...

Bir tanesini de sonuçtan memnun kalan eşim iş yerine müdürüne vermek için götürdü...

Sonuç olarak ise benim verdiğim veliler çok güzel geri dönüşümlerde bulundu... Hepside sonuçtan çok memnun ve onlarda bundan sonra birer paket almayı düşünüyorlar... Ama eşimin müdüründen bir sonuç gelmedi. Bakalım ondan nasıl bir sonuç gelecek o memnun olacak mı?.. Sonucu merakla beklemekteyim... :)

Son olarak ise teşekkürler fikrimühim, teşekkürler breathe right... Senin sayende rahat bir uyku uyuyabildik...

Hoşça kalın.

3 Aralık 2013 Salı

Efe iki gündür EN' lerde....

Efe canım oğlum, sizlerinde bildiği üzere bu sene ana sınıfında, ama oğluşum sene olarak diğer çocuklardan bir yaş küçük olduğu için ilk aylarda çok sessiz sürekli etrafını inceleme faaliyetleri içindeydi... Son bir aydır ise sınıfına, öğretmenine, bakıcı annesine vede arkadaşlarına iyice alıştığı için içindeki, gizli afacan Efe' yi çıkarmış durumda...

tokideki sesin çocuklarından haylazlıklar

Öğretmeni sınıfın dış kapısına iki gündür sınıfın enlerini yazıyor... Tabiki bu enlerde iki gündür Efe'nin de adı var ama bu enler biraz sakıncalı enler :) oğluşum dün sınıfın en afacanı iken bugünde en haylazı seçilmiş ::( Oğluşma sordum...
Ben: Oğlum neden sürekli yaramazlık yapıyorsun da senin adın bu şeklide listeye yazılıyor?..
Efe: Anne ama ben çok sesiz durduğumda karnım ağrıyor :)
Ben: karnım mı?... Nasıl yani oğlum?.. ( tabi oğlumun içinde kurtlar var hareketsiz durmak onu sıkıyor ha ha haaaa)
Efe: Alt dudağını sarkıtarak banane banane ağrıyor işte ve tabiki benim sorularımdan sıkılma halleri sürekli bana sürtünmeler ve hadi evimize gidelim diye mız mzılanmalar... vb...
Ben:  tamam oğlum bu seferlik sana ceza vermiyeceğim ama bundan sonra öğretmenini dinle, sınıfta şımarıklık yapma tamam mı?..
Efe : tamam dedi...

Ama ben sanıyorum ki bu tamamlar yine beni geçiştirmek için söylenmiş bir tamam. Çünkü dünde aynı şekilde tamam bir daha şımarmayacağım öğretmenimin sözünü dinleyeceğim demişti ama aradan bir gün geçmeden sözünü unutup yine sınıfta bildiğini yapmış... :(

Şuanda çaresiz kaldım öğretmeni ile konuştuğumda öğretmeni çok zeki her sorduğumu biliyor, İngilizce renkleri dahi öğrendi ama sınıfta faaliyet yaparken bir yarım saat sonra sıkılıp uğraşmıyor ''ben yapamıyorum'' diye ağlamaya başlıyor... Diyor...

Bu hareketleri birazda küçüklüğünden kaynaklıyor desem abisini de Efe'nin yaşında iken normal ana sınıfı değilde Kuran'ı Kerim öğreten özel kreşe göndermiştim. Maşallah kuzuma hiç bir problem yaratmadan gayet güzel şekilde bir senede Kuran'ı Kerim-i öğrenmiş vede hatim etmişti.... Ama Efem normal ana sınıfında dahi problemler oluşturmaya başladı, şimdilik alttan alıyorum ama bu şekilde devam ederse babası ile konuşup ona bir ceza vermem gerekecek sanırım :(

Sizin çocuklarınızda da bu tür problemler olmuşmuydu?...

Emir'in hatim töreni yazım için tık tık

Hoşça kalın.

2 Aralık 2013 Pazartesi

Erkek gömleğinden tunik yapmak

Haftanın ilk günüden herkese kocamannn günaydın!... Nasılsınız?... Enerjiniz ve sağlığınız yerinde mi?... Efendim, evet mi... Tamam o zaman sorun yok :)

Bu gün sizlere yine kocişkonun tabiri ile çılgınlıklarımdan, benim tabirim ile değerlendirme ve yenileme. sizlerin tabiri ile dıy çalışmalarımdan birini paylaşacağım. :)

tokideki sesin erkek gömleğinden tunik yapması

Yukarıdaki resimde de gördüğünüz gibi üzerimdeki gömlek eşimin gömleği idi onu aldım alladım pulladım ve kendime bir gömlek tunik yaptım... :)

tokideki sesin erkek gömleğinden tunik yapması


Resim kolajından daha net anlaşılsın diye yakından çektim, umarım anlaşılmıştır...

Nasıl yaptığımı isterseniz bir kezde yazarak anlatayayım... Gömlek eşimin olduğu için ben giyince bana uzun oluyordu o sebepten bende kendi kendime ben bunu neden tunik gömlek yapmayayım ki diye geçirdim ve sonra bu düşünce ile kalmadım, bu düşüncemi faaliyete geçirdim. :) Önce gömleğin apoletleri gözüme çok sade geldi son zamanlarda moda bloglarından da sıkça karşılaştığım kıyafetlerde nakış yöntemini kullanmak istedim. Evde değerlendirilmeyi bekleyen parçalar arasından bu iki parça nakışı omuzlarına apolet gibi olması için aplike yaptım. ve sonrada çok bol olmasını biraz olsun gidermek için birde kemer takıp gömleği kendim kullanır hale getirdim.

Vee sizlere cumartesi günü bir AVM de yemek siparişimizi beklerken Emir, Efe ile beni çekmişti :) o kareyide sizlerle paylaşmak istiyorum...

tokideki sesin erkek gömleğinden tunik yapması

Umarım sizlere, bu gömleğim güzel fikirler kurmanıza sebep olur der ve ben kaçarım.

Eşimin tişörtünden kendime penye tunik yaptığım postu okumak için tık tık

Hoşça kalın.

30 Kasım 2013 Cumartesi

Hızlı Ve Öfkeli 6 Filmini izledim

Bu filmi aslında izleyeli bayağı zaman oldu ama ancak paylaşabiliyorum... aslına bakarsanız şimdi, notlarıma baktım da bayağı bir paylaşacağım film birikmiş onları sizlerle tek tek paylaşmam gerekiyor, ama gelgelelim ki 2 çocuklu bir blogger de ancak çocuklardan ve evden fırsat buluyor da paylaşabiliyor :) 

 Film hakkında bilgi vermeden önce şunu belirtmeliyim ki hızlı ve öfkeli serisini  eğer ki aksiyon ve gerilimden hoşlanıyorsanız kesinlikle izleyin. Çünkü her seri bir ayrı harika...

tokideki sesin izlediği, hızlı ve öfkeli 6


Filmin konusunda ise, Dom ve Brian'ın Rio soygunu oldukça kilit bir ismin çetesini çökertip, ekibe 100 milyon dolar kazandırdığından beri, paraya para demeyen kahramanlarımız dünyanın tadını çıkartıyordu. Fakat bir yandan da eve dönmek ve kaçmadan, saklanmadan yaşamak arzusu içlerini kemiriyordu. Ne kadar çok paraları olsa da, aileden ve yuvadan uzak hayat bir süre sonra zor gelir. Bu arada Hobbs dünyada 12 ülkeye yayılmış bir suç organizasyonu araştırmaya başlar. Bu örgüt her biri birer ölüm makinesi olan paralı askerlerden oluşmaktadır; ve örgütün ikinci lideriyse Dom’un öldüğünü sandığı eski aşkı Letty’den başkası değildir! Adamlarla kapışmanın tek yolu onları kendi seviyelerine yani sokaklara çekmektir.

Hobbs, Dom'a takımını Londra'da yeniden toplamasını teklif eder, karşılığındaysa haklarındaki tüm dava dosyaları ve suçlamalar düşürülüp eve geri dönmeyi, ailelerine kavuşmayı vaat eder. Dom ise hemi özgürlük düşüncesi cazip geldiği için üstüne üstelik sevgilisini de tekrar görmek arzusu sayesinde teklifi kabul edip arkadaşlarını tekrar bir araya getirip bir grup oluşturup, o örgütü çökertmek için karşılarına çıkarlar... Veee asıl aksiyon ve heyecan bu sahneden sonra başlar. İsterseniz daha fazla anlatmayayım da sizlerde izleyin de o aksiyonu bizzat yaşayın...

Bu arada bu filmin bitişinden de anlaşıldığı üzere bir başka serisi daha çıkacak, ben o seride ne olacak nasıl bir aksiyon ile karşılaşacağız merak etmekteyim :) o sebepten hızlı ve öfkeli 7 filminin vizyona girmesini merakla beklemekteyim...

Hızlı ve öfkeli Tokyo yarışı filmi hakkındaki yazım için tık tık

Hoşça kalın.


29 Kasım 2013 Cuma

KÜNEFE TARİFİM

Künefeeee, benim en çok sevdiğim tatlı :) ben bu tatlıya bayılıyorum, öyle çok yedim ki artık iyi bir künefe nasıl olur damak tadı ile anlayabiliyorum...  O sebepten bu zamana kadar o kadar çok künefe denemem oldu ki anlatamam, ilk denemem henüz liseye gittiğim senelerde yapmıştım ama tabi ki sonuç pek iç açıcı olmadığı için hevesim kırılmıştı. Ama künefe sevgim bir müddet sonra tekrar deneme istediği oluşturuyor, sonra tekrar deniyordum :) Zamanla künefelerim ilk yaptıklarımdan biraz daha iyi oluyordu ama yinede tam olarak istediğim tadı yakalayamıyordum... 
 Daha ki bugün yaptığım künefeyi tattıktan sonra '' budur işte'' dedim...

tokideki sesin künefe tarifi

Yapınca öyle çok yemişiz ki künefenin hepsini o gün çocuklar, eşim ve ben bitirdik :) 

Eşim Hatay'da okuduğu için oda künefeyi çok iyi biliyor, ama benim, ne kadar çok sevmem aksine o hiç sevmiyordu... Ve benim her yaptığım künefeyi benim ısrarım üzerine tadına bakıyor sonra bir daha yemiyordu... Ama bu künefeyi yine benim ısrarımla tadına bir baktı... Sonrası ise bir daha bırakamadı... :) İki dilimi tek başına kendi yedi ve bana ''aşkım senin bu künefen çok güzel olmuş'' diye güzel iltifatlarda bulundu... Ve benim ağzım kulaklarımda kendimle gurur duyarak evde dolandım durdum. :)

İsterseniz daha fazla konuyu uzatmadan sizlerle tarifini paylaşayım...

Künefe malzemeleri


  • 200 gram tel kadayıf
  • 100 gram tereyağı
  • 150 gram dil peynir

Şerbeti için ise:

  • 4 su bardağı şeker
  • 3 su bardağı su
  • 3 veya 4 damla limon suyu

tokideki sesin künefe tarifi

Künefe nasıl yapılır?

Yapılışı ise, aslında çok kolay ama biraz dikkat gerektiriyor sonra gerisi zaten geliyor... İlk olarak şerbetini yukarıdaki malzemeler ile kıvamlı bir şerbet hazırlayıp bir kenarda beklesin. Çünkü künefe sıcak, şerbet soğuk olması gerektiği için önce şerbeti yapın ki siz künefeyi yapana kadar o soğusun...

Sonra yukarıdaki resim kolajında da verdiğim sıralara göre önce bir tavaya tereyağını 1 yazdığım yerdeki gibi her yerini tereyağı ile sıvıyoruz. sonra tel kadayıfları bir tepsiye döküp elimizle küçük küçük bölüp havalandırıyoruz sonra kalan tereyağını tavada eritip kadayıfların üzerine döküp sonra elinizi yakmadan elinizle yağı tüm kadayıfa yediriyoruz. Tereyağı kadayıfın her yerini kapladıktan sonra yarısını önceden yağladığımız tavaya elimizle bastırarak yerleştiriyoruz. Eğer ki bastırırken elimize yapışıyorsa arada elinizi ıslatın ki elinize yapışmadan iyice bastırın sonra dil peyniri ince ince kesip üzerini kaplayın sonrada diğer yarısı olan kadayıfı da dil peynirin üzerini tamamen örtecek şekilde elinizle bastıra bastıra üstüne ekleyin sonra bir tencereye su doldurup hazırladığınız kadayıfın üzerine oturtup bir yarım saat bekleyin ki iyice sıkışsınlar... Sonra orta büyüklükteki ocağımızın gözüne kısık kısmını ayarlayıp tavayı çevire çevire altını istediğimiz çıtır lığa gelmesini sağlayın. Arada bir spatula yardımı ile altına bakın ki altı istediğimiz gibi kızarmış mı diye... Altı istediğimiz şekilde olduktan sonra isterseniz bir spatula ile alt üst yapın. Yok o şekilde yapamam o şekilde zor olur derseniz, o zaman bir tencere kapağı yada uygun büyüklükte bir tabağı üzerine kapatarak dikkatlice tek seferde ters çevirip, sonra tavaya kaydırarak yapabilirsiniz...

Sonra yine aynı şekilde üst kısmı yaptığınız şekilde tavayı ocakta çevire çevire alt kısmını da istediğimiz kıtırlıkta pişirin... Bu arada yine aynı şekilde arada spatula yardımı ile yine altına bakın ki sonra yanmasın :) Aynı işlemi yaptıktan sonra servis tabağına künefemizi koyup finali yaşayabiliriz... :) benim en çok sevdiğim sahne, künefe sıcak sıcak şerbet soğukken döktüğümüzde çıkan bir ses cısss diyecek :) ben o sese bitiyorum :) bence mutluluğun sesi :) 

Veee işte ev yapımı miss gibi künefeniz hazır sıcak sıcak afiyetle yiyin... :)


Hoşça kalın.

28 Kasım 2013 Perşembe

Karlar üzerinde moda

Tchibo her hafta yenilenen temaları, modayı kaliteyle bütünleştiren ürünleri ve lezzetli kahveleriyle sevdiğimiz markalardan biri.

Bir Tchibo mağazasına girdiğinizde sizi karşılayan harika bir kahve kokusu duyuyorsunuz. Ürünlere bakmak için sabırsızlansanız bile kahve standının önünden güç bela ayrılıyor ve ürünlere doğru yöneliyorsunuz. Ürünlerin hemen hemen hepsi keyifli renklerde ve tarz ürünler. Üstelik hepsi birbirinden kaliteli ve dayanıklı. Tchibo ürünlerinin kalitesi, alanında uzman kişiler tarafından çok sıkı ve acımasız testlerden geçiyor ve sadece testi geçebilenler satışa sunuluyor.

Kışlık kıyafet hastası ve kayakta da şıklığımdan ödün vermem diyenlere müjdeli bir haber; Tchibo’nun bu haftaki teması Kayak Keyfi&Kış Modası. Bu temada birbirinden şık atkılar, bereler, eldivenler, montlar, çizmeler, botlar ve daha birçokları sizi bekliyor. Üstelik şık olduğu kadar da kaliteli ve özel ürünler. Su ve kir geçirmeyen Ecorepel malzemeden kıyafetler, çığ kazalarına karşı içerisinde yerinizi bildiren RECCO reflektor bulunan montlar, COOL MAX termal içlikler...


Kayak Keyfi&Kış Modası temasındaki tüm ürünler birbirinden güzel ama içlerinden seçerek birkaçına daha geniş yer verelim. Konu kayak olunca güvenlik önemli tabii. Kapitone Kayak Montu yumuşak ve sıcak tutması yanında Recco Reflektorle de güvenliğinizi sağlıyor. Montunuzu tamamlayacak kar ve kış motifli eldiven, atkı ve bere sizi çok şık gösterecek. Kapitone Spor Çantasının dayanıklı yüzey malzemesi ve su geçirmez ecorepel özelliği de eşyalarınızı koruyacak ve sizi rahat ettirecek. Bu temanın en şık ve ilgi çekici ürünlerinden biri de Snowboard Montu. İç astar kısımlarındaki Norveç deseni ve kırmızı rengiyle bembeyaz karlar üzerinde son moda görüneceksiniz.


Kayak Keyfi&Kış Modası temasında bunlardan başka birçok ürün daha bulunuyor. Daha ayrıntılı incelemek için Tchibo.com.tr’ye tıklayıp, keşfe başlayabilirsiniz. Şöyle keyifli bir alışveriş yapıp, sonrasında da kahveyle yorgunluk atmak isteyenleri, çalışanlarının yüzünden gülümseme eksik olmayan Tchibo mağazalarına davet ediyor ve ekliyorum; yeni temalardan herkesten önce haberdar olmak için Tchibo Facebook sayfasını (https://www.facebook.com/tchiboturkiye) beğenebilirsiniz. Keyifli alışverişler!

Bir boomads advertorial içeriğidir.

27 Kasım 2013 Çarşamba

ÖPÜCÜK PELUŞLARI

Öpücük peluşlarımız, bu fikri cin fikir olan Emir buldu...  

tokideki sesin öpücük peluşları

Hasta olduğumuzda birbirimizi öpmek yasaktı... Ama benim kuzucuklarım tam bir sevgi kelebekleri olduğu için öpmeyi çok seviyorlar :) Özellikle Emirciğim bu duruma canı çok sıkılıyordu ve sürekli '' anne ne zaman iyileşeceksin ben seni öpmek istiyorum'' dedi durdu...

Sonra bir ara sanırım bir çizgi filmde görmüş olacak ki aklına pelüş oyuncaklar ile birbirimizi öpebilmemiz mümkün olabileceğini anlattı...

Ben: Nasıl olacak o?
Emir:Benim oyuncağım olan Dipçiği önce sen öp daha sonrada bende onu öpeceğim böylelikle birbirimize dokunmadan öpebilmiş olacağız... dedi :)

Bu arada sizlere paskal ve dipçiki tanıştırayım isterseniz... Yukarıdaki resimde de gördüğünüz gibi Emir'in kucağındaki tavşan peluş, dipçik. Efe'nin kucağındaki ayı peluş ise paskal... 

Eee Emir o şekilde öpme yöntemi bulur da sürekli abisini taklit eden Efe hiç durur mu oda aynı şekilde kendi oyuncağı paskal için aynı yöntemi kullanarak beni öptü :)

Şimdiki çocukların akıllarına öyle enteresan çareler geliyor ki bazen onların o kocaman yürekleri vede akıllarına şaşkınlık ile bakakalıyorum...

Allah sizleri korusun kuzularım iyi ki varsınız... :)

Emir'in diş apsesi yazımı okumak için tık tık 

Efe'nin  anne büyüyünce ben seninle evleneceğim yazısı için ise tık tık

Hoşça kalın.

25 Kasım 2013 Pazartesi

ÇANTA TASARIMI

Merhabalar arkadaşlar, haftanın ilk gününe bir dıy çalışması postu ile başlamak istiyorum...

tokideki sesin çanta tasarımı

Üstteki resimde de kombinlerin nereden olduğunu yazarken çanta için dıy demiştim ve daha sonra paylaşırım diyede belirtmiştim... İşte şimdi sıra o çantayı nasıl tasarladığımı paylaşmaya, sıra geldi. :)

tokideki sesin çanta tasarımı

Bu şekilde sıradan bir adidas çantasını evde olan siyah beyaz çizgili penye bir kumaşı silikonla çantaya yapıştırdım. Sonra yine penye tarzında bir kumaş ile kırmızı birde fiyonk koydum. Vee son olarakta eski bir çantanın askısını da kenarlarına geçirerek çok severek kullanacağım bir çanta tasarladım...

tokideki sesin çanta tasarımı

Bakınız buda çantamı takıp evden çıkarken çektiğim bir poz... :)

Diğer çanta çalışmam olan reklam çantaların değişimi postum için tık tık...

Veee yoyo gülleri ile çanta süsleme için ise tık tık...

Hoşça kalın.

22 Kasım 2013 Cuma

HİKAYE KARTLARI HAZIRLADIK...

Hayırlı cumalar arkadaşlar, okula giden çocuğu olan anneler bilir ki, çocuklar ile birlikte annelerde tekrardan 1. sınıftan başlayarak okula başlarlar :)  Yada en azından bizde durumlar öyle Emir'in ders probleminden tutunda ev ödevidir, performans ödevidir onunla birlikte bende o konuya çalışıp o ödevi yapıyorum :) Ama tabi ki oğlu şuma bilmiyormuş gibi yapıp önce onun yapmasını istiyorum.  Yoksa hazıra alışır her şeyi benden bekler öyle kolay iş yok :) demi ama...

Şimdi sizlere paylaşacağım konuda Emir'in performans ödevi olan hikaye kartları... Bu ödevde çocuk önce bir hikaye belirleyip daha sonra o hikayeyi resimler çizerek özetini hazırlayacak ve daha sonra iplerle birleştirip sınıfta panoya asılacaktı... Ödevin genel görüntüsü bu şekilde.

TOKİDEKİ SESİN HİKAYE KARTLARI

İsterseniz baştan tek tek sizlere hangi hikayenin kartını hazırladığımızı paylaşayım...

Oğlum önce hikayeler içinde bir tane hikaye seçti, daha sonra onunla birlikte hangi çizimleri yapması gerektiğini kafamızda oluşturduk daha sonra kafamızda bu hikayeyi 4 bölüme ayırıp çizmeye karar verdik.

Kartların üzerine el yazısı ile ne anlatmak istediğini de yazdı ama fotoğrafta tam net belli olmadığı için hikayeyi birde benim kalemimden Emir'in çizimlerine bakarak okuyun :)

TOKİDEKİ SESİN HİKAYE KARTLARI
Doğadaki canlılar birgün saklambaç oynamışlar. Kuşlar ebe olmuş, aslan ağacın arkasına, tavşan kayanın arkasına, papatyalar çayırların arasına, güneş ise bulutun arkasına saklanmış... Kuşlar hepsini tek tek bulmuş.



TOKİDEKİ SESİN HİKAYE KARTLARI
Güneş kuşların kendisini hemen bulmasına sinirlenip. ' banane ben kabul etmem kuşlar sayarken gözlerini kapatmadı o sebepten herkesin nereye saklandığını gördü' demiş ve çok kızmış.


TOKİDEKİ SESİN HİKAYE KARTLARI
Daha sonra küsüp oyundan çıkarak bir köşeye oturmuş ve onları izlemiş ama bir yandan da canı çok sıkılmış.

TOKİDEKİ SESİN HİKAYE KARTLARI
Kuşlar güneşin o şekilde üzgün üzgün bir köşede oturmasına çok üzülüp güneşin yanına gidip onu çağırmışlar. Güneşte bu duruma çok mutlu olmuş ve hatasını da anlamış o sebepten herkesten tek tek özür dileyerek hep birlikte oynamaya devam etmişler...
Hikayemiz ve kartlarımız bu şekilde idi... Sonuç olarak ise Emir sınıfta kartlar ile hikayeyi anlatmış. Öğretmeni Emir'in hikayeyi anlatmasını vede kartlarını çok beğendiği için panoya asmış... Oğlum mutlu... Eee o zaman daha ne isterim oğluşum mutlu olurda ben hiç mutlu olmaz mıyım tabi ki bende mutluyum :)


Çocuklar ile birlikte yaptığımız faaliyet çalışmamıza bakmak için bir tık yeter :)

Hoşça kalın.