27 Eylül 2013 Cuma

PANDİF SÜSLEME DIY...

Merhabalar sevgili okurlar, bugün okula Efe'yi almaya gittiğimde, Efe yanıma suratı asık şekilde geldi... Bende şaşırdım ne oldu acaba diye sürekli ona sorular soruyorum ''Ne oldu? Neden üzgünsün? Bir şey mi oldu ?'' diye... Kuzucuğum dudağını bir karış sarkıtarak  ''anne benim pandifim bozuldu'' 
ben ''nasıl yani nasıl bozuldu yırtıldı mı?'' 
Efe  sesini biraz yükselterek ''yırtılmadı üstündeki şey koptu''
Ben :) ''Haaaaa!.. Öyle desene oğlum tamam olsun bir şey olmaz tekrar takarız''
Efe ''ama anne o süsü bulamadım ki kayboldu''
Ben ''hımmm tamam o zaman diğerini de koparalım o üzerindeki olmadan kullan''
Efe mız mızlanmaya başladı ''banane banane ben onu istiyom''
Ben ''eee oğlum ne yapabilirim kaybolmuş''
Efe'nin gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı ''banane is-ti-yomm''
Ben ''tamam o zaman git sınıfına pandiflerini getir ben evde onu yaparım tamam mı?''
Efe biranda ağlaması durup hemen sırıtarak ''tamam'' deyip koşarak sınıfına gidip pandiflerini getirdi. Ama tabi ki surat yine asılmış :) nedeni ise çok basit pandiflerini yine o şekilde tekrar gördü ya morali bozuldu kuzucuğumun :)

Herneyse yine konuşarak Efe 'yi tekrar ikna edip eve geldik... Ve eve gelir gelmez. Kuzucuk hemen ''hadi anne pandifimi yap'' diye tutturdu...
Ben ''oğlum tamam yaparız daha iki günümüz var okul tatil oldu yaparız'' dediysem de ... Yok dinlemiyor illaki yap diye mız mızlanıyor... bende kuzucuğumu daha fazla üzmeyeyim en azından gönlü olsun diyerek işe giriştim... Pandifimiz ilk hali aşağıda... :)

tokideki sesin pandif süslemesi

Bu şekilde olan pandifin diğerini de çıkarıp oynar gözler ile birlikte ördek suratına benzer bir şey yaptık :)

tokideki sesin pandif süslemesi

En önemlisi ise kuzucuğumun yüzü güldü ve eskisinden daha çok sevdi :)) ''Anne bu çok güzel olmuş ben yürürken gözleri oynuyor'' diyerek ayağına giyip sürekli sağa sola gitti :))

Böylecikle bir sorunu daha atlatıp günümüzü tamalayacağız Allah'ın izni ile :)

Hoşça kalın.


26 Eylül 2013 Perşembe

BAKICI ANNE OLDUM

Merhabalar sevgili okurlar, ben bugün çook yorgunum aslında yatıp uyumak istiyordum ama daha sonrasından bloğuma post yazayım diye uyumayı erteledim... Çünkü ben gündüz uyuyunca akşamın hiç iyi geçmiyor sürekli evde yarı uykulu şekilde dolaşıyorum daha sonradan kendime geliyorum ama bu seferde yatma vakti geliyor. :)O yüzden bu seferde uyum bir türlü gelmiyor artık koyun saymak mı dersin kitap okumak mı dersin aklıma ne gelirse teker teker yapıyorum :)) Ama yinede uykum gece yarısına kadar gelmiyor...

Bizim ufaklık sizlerinde bildiği gibi ana sınıfına başladı... Kuzucuğumun gittiği okulun bakıcı annesi yok herhalde bu şekilde giderse de hiçte olmayacak gibi... (Herneyse o ayrı bir konu artık bakacağız bir çaresine) O sebepten tüm veliler her gün bir kişi sabahtan okulun bitiş saatine kadar sınıfta kalıp öğretmene yardımcı olup çocuklar ile ilgileniyorlar, Yani anlayacağınız bakıcı anne oluyorlar... Bugün o bakıcı anne sırası bende idi... Sabah çocukları kahvaltı yaptırdıktan sonra onlar ile birlikte bende okula gidip orada kaldım...

Benim için yorucu ama bir o kadar da eğlenceli bir gün geçti... Çocukların oynayışını izlemek gerçekten de çok zevkli idi :) onlar oyun oynarken bir iki kare çektim... Bakar mısınız ne kadar dalgın vede güzel şekilde oyunlar oynuyorlar :)

tokideki sesin, anasınıfından çektiği kareler

tokideki sesin, anasınıfından çektiği kareler

Oyunlar oynayıp boyamalar yaptıktan sonra öğretmenleri onlara faaliyet yaptırdı. Şimdi de aşağıdaki resimde de gördüğünüz gibi hepsi haldır haldır faaliyet yapmak için uğraşıyorlar :)

tokideki sesin, anasınıfından çektiği kareler

Faaliyetlerini bitirdikten sonra öğretmenleri yaptıkları şeyleri panoya astı... Bakınız altta...

tokideki sesin, anasınıfından çektiği kareler

Nasıl güzel yapmışlar mı kuzucuklar?.. Bence bu yaşlarına göre gayet başarılar ben çook beğendim :)

Buda ilk yaptıkları faaliyetmiş öğretmenleri söyledi... O zaman daha doğru düzgün pirit tutmayı bile beceremiyorlarmış :) Şimdi o zamana göre çok daha iyiler bence bu şekilde giderlerse çook güzel şeyler yaparlar... Merak etmeyin burada sizlerle sürekli paylaşacağım sizlerde göreceksiniz gün geçtikçe ne kadar fark ettiğini.. :)

tokideki sesin, anasınıfından çektiği kareler

Bakıcı anneden bugünlük bu kadar :) Yarın inşallah başka güzel konular ile karşınızda olacağım... Takipte kalın.

Hoşça kalın.

25 Eylül 2013 Çarşamba

SUSUZ TURŞU :)

Evet yanlış okumadınız  :)susuz turşu, bu turşuya hiç su koymadan sadece bir bardak sirke ile yapılıyor...Bu turşu şimdiye kadar ilk defa yaptığım bir turşu türüdür...

Ama şunu belirtmem gerekiyor ki bu güne kadar yediğim en lezzetli turşu türü diyebilirim... Immm çok lezzetli bir tadı var :) nerden mi anladım... Biliyorum çünkü biz bu turşuyu yemeye başladık bile :)

Sözün özü çok kolay vede lezzetli bir turşu oluyor kesinlikle sizlere tavsiye ederim...

Bu turşunun tarifini internetten görmüştüm ama nerden gördüğümü inanın hatırlamıyorum :( Çünkü ben bu turşuyu yaptığımda daha ağustosun başında idik o sebepten o adresi tekrar bulamadım, adresi unutmuşum...

tokideki sesin yaptığı turşu

Belkide bu turşuyu lezzetli yapan malzemeside olabilir. Çünkü turşuyu memleketten getirdiğim biberlerin içinde acı biberler çıkınca onları değerlendirmek için öylesine kurmuştum. Ama denildiği kadar güzel bir turşu oluyormuş şuanda iyikide kurmuşum diyorum... Bitince hemen tekrar yapacağım.

Yapımı için ise gerekli olan biber, sarımsak, salamura tuz ve sirke lazım içine su dahi konulmuyor :) Bir pet şişesine evdeki biberleri doldurdum sonra içine bir baş sarımsağıda soyup koydum. Vee son olarak 1 büyük su bardağına sirke onun içine de salamura tuzu koyup eritiyorsunuz ve bu karışımı pet şişeye ekliyorsunuz sonra ağzını kapatıyorsunuz... Veee turşuyu kurmuş oluyorsunuz :) ama bir püf noktası var oda turşuyu gözünüzün önüne koyun. Çünkü her mutfağa girip çıktıkça elinize alıp iyice çalkalayın bu şekilde iki hafta dursun daha sonra istediğiniz zaman açıp afiyet ile yiyebilirsiniz...

Hoşça kalın.


24 Eylül 2013 Salı

GERÇEKTEN BENİ DUYUYOR MUSUN? KİTABI HAKKINDAKİ YORUMLARIM

Yazar: Leyla Navaro

Sayfa Sayısı: 200

Baskı Yılı: 2001

Yayınevi: Remzi kitabevi

tokideki sesin okuduğu kitap

Beni duyuyor musun kitabı, anne ve babalara çocukları daha iyi anlayıp eğitmeleri için yazılmış bir kitap... Özellikle bir olayı anlattıktan sonra o olay ile ilgili örnek bir olay vermesi ve her konunun sonunda ise bizler için kendimizi tanımamız için bazı sorular sorması çok güzel olmuş. O sorular sayesinde insan kendi iç dünyası ile hesaplaşıp kendi hatalarını görüp ''evet ben bu konuda hatalı davranıyorum kendimi düzeltmem lazım'' diyerek hatasını anlayıp, telafi etmeye çalışıyor.

Bu kitapta anlatılan konu vede başlık çok doğru... Neden mi dersiniz?... Doğru, çünkü bazen biz büyükler bile bir konu hakkında tartışırken öyle hararetli konuşuruz ki birbirimizi dinliyor gibi gözüksekte hiç biri diğerinin ne dediğini tam manada anlamaz. Çünkü asıl odaklandığımız konu karşı tarafa kendi fikrimizi kabul ettirmektir. Bu durum sizlerin başına geldiği zaman ne yaparsınız?.. Biri sizin dediğinizi hiç kaideye almıyor sürekli kendi dediğini size yaptırmak için uğraşıyor o zaman o kişi hakkında ki düşünceniz ne olur?.. Bunu hiç düşündünüz mü?... Ben bu kitabı okuduktan sonra çoook düşündüm ve çocuklara hak verdim.

Çünkü aynı durum bizlerin başına dahi gelse tahammül edemeyiz. O kişiye, ya karşı gelmek yada hiç onu dinlemek dahi istemeyiz... Çünkü dinlesek anlarız ki tartışma çıkacak işte aynı durum çocuklarımız içinde geçerli onlarda bizim onların duygu ve düşüncelerini dikkate almadan kendi istediklerimizi yaptırmaya çalıştığımızda bize sergiledikleri tavır ya mız mızlanıp ağlarlar, ya küserler. yada bize karşı asi davranıp bizimle kavga ederler... Çünkü onlarda anlar ki her ne kadar bizimle konuşsalar da bizler onların aslında ne demek istediklerini anlamıyoruz ve onların sözlerini hiç dikkate almadan kendi dediğimizi savunuyoruz...


Bu kitapta buna benzer bir sürü konular var kitap 9 bölümden oluşuyor. Bu bölümler özellikle her birimizi yakından ilgilendiren konuları içeriyor. Özellikle etrafımızda mükemmel anne ve babanın mükemmel çocuğu olur kaidesini yanlışlıyor. Çünkü yazara göre mükemmel anne ve babanın mükemmel çocuğu olmaz ama mutlu anne ve babanın mutlu çocuğu olur fikrini savunuyor. 

 Kitabın arka kapağında yazanlar, Acı deneyimlere yol açan pek çok sorunun kökeninde, insanların birbirini gerçekten duymaması, duyamaması yatmaktadır. Çünkü sadece söylenen ''sözcükleri'' duymak, sözcüklerin ardındaki duygu dolu mesajları alamamak, yanıtların da yüzeyde kalmasına yol açar; bu durum ise iletişimin engellenmesi anlamına gelir.
Önem verdiğimiz insanlarla ilişkilerimizin onarılmaz yaralar almasını engellemenin tek yolu, doğru iletişim kurmayı bilmektir. Doğru iletişim kurmanın yolları öğrenilebilir.

İşte, Levla Navaro'nun bu yapıtı, sevdiklerimiz ve önemsediklerimizi 'gerçekten' duyup kendimiz de daha içten bir biçimde duyurabilmemiz yolunda bize önemli ipuçları vermektedir.

Aslında kitap hakkında o kadar çok yazılacak şeyler vede tartışılacak konular var ki hepsini buraya yazsam seri halinde postlar oluşur ama bende o şekilde post hazırlayacak zaman yok o sebepten sizlere tavsiyem kitabı en kısa zamanda alıp okumanız... Çünkü gerçekten de normal çocuk sağlığı kitaplardan çok farklı vede akıcı bir kitap insan kitaba bir başladığını hatırlıyor sonra bakıyorsun ki kitap bitmiş.... Ben Leyla Navaro nun yazma dilini çok beğendim başka kitaplarınıda alıp okumak istiyorum. Bakalım diğer kitaplarıda bu kitap kadar akıcı vede samimi bir kitap mı okuyunca anlayacağız... :)

Hoşça kalın.

23 Eylül 2013 Pazartesi

KıRTASİYE VE KİTAPLAR İLE HAŞIR NEŞİR OLMAK :)

Haftanın ilk gününden herkese mutlu haftalar, İnşallah bir haftanız huzur ve mutluluk içinde geçer...

Ben sizlere geçen cumartesi ve pazar neler yaptığımdan bahsetmek istiyorum. Bu hafta sonu genellikle çocuklar ile birlikte sürekli onların ihtiyaç listelerini tamamlamak için alış verişlere çıkıldı ve daha sonra defterleri ve kitapları tek tek seffaf kap ile kaplandı sonra alınan eşyaların üzerine tek tek etiketler yapıştırılıp ayrıldı... Alttaki resimde tüm malzemelerin evin içine boşaltılmış hali :)

tokideki sesin kitapları

Bu şekilde tüm malzemeler salonun ortasına boşaltılıp etiketlendi... 

Alttakiler ise Emir'in kitap ve defterleri onlarda tek tek kaplanıp etiketlendi...

tokideki sesin kitapları

Tüm bu işleri yaparken benim başım kel mi diyerek kendime de yeni kitaplar aldım :) bunlarda benim yeni aldığım kitaplar ilk fırsatta okumaya başlayacağım sizlerin içinde okuduğunuz kitap var mı?.. Sizce ilk hangisinden başlayayım?..

tokideki sesin kitapları

Bizde bir hafta sonuda bu şekilde kitap alışverişi ve onları kaplayıp etiketleme ile geçti... Sizler hafta sonu neler yaptınız?...

Hoşça kalın.

20 Eylül 2013 Cuma

KIYAMET GÜNÜ BİR İSPANYOL FİLMİ

Hayırlı cumalar sevgili arkadaşlar hafta sonuna girmeden önce sizlere çok güzel ve ailecek izlenebileceğiniz bir filmi paylaşmak istiyorum. Çünkü hafta sonları özellikle havaların soğuması ile birlikte akşamları genellikle evde fazla zaman geçirdiğimiz için film izleme zamanlarımız bol bol oluyor. Eğer ki öyle bir hafta sonu geçirecek olursanız benim bu önerdiğim filmi kesinlikle izlemenizi tavsiye derim.
KIYAMET GÜNÜ BİR İSPANYOL FİLMİ
Filmin ismi kıyamet günü... Film hakkında bilgi vermek gerekirse, Kıyamet günü felaket ve dram ağırlıklı İspanyol filimi... Bu filmin konusu Hint okyanusu depremi ve tsunami sırasında Taylantta tatilde bulunan bir ailenin yaşadığı gerçek olayları anlatan bir film. Film özellikle yaşanmış bir olayı anlatması insanda bir başka merak arzusu uyandırıyor.

Filmi sizlere uzun uzun anlatmak istemiyorum çünkü sizler kendiniz izleyin ve o anı film ile birlikte yaşayın istiyorum... Özellikle bu filmi çocuklarınız ile birlikte izleyin çünkü filmde kardeş dayanışması vede felaketleri anlattığı için çocuklar o filmi izlerken birbirlerine bir başka güzel sarılıp öyle bir şey yaşamadıkları için de Allah'a şükredecekler...

İyi seyirler...

Hoşça kalın...

18 Eylül 2013 Çarşamba

TÜRLÜ TURŞUSU YAPTIM

İyi geceler sevgili okurlar, bugün sizlere daha sabah yaptığım turşuyu paylaşmak istiyorum...Turşumuzun adı türlü turşusu...

tokideki sesin türlü tırşusu

 Turşu kurmak genellikle yöresel olarak ufak tefek farklıklar olsada mantık olarak genellikle aynıdır...Benim ailemden anamdan ebemden öğrendiğim turşu kurma yöntemi şu şekilde:

Malzemeleri ben damak tadımıza uygun olanları seçtim sizler isterseniz malzemelerden başka şeyler ekleyebilir yada çıkarabilirsiniz tercih sizin ve ailenizin damak tadına kalmış der ve malzemelere geçerim :)

    Türlü turşusu malzemeleri

  • Kornişon salatası
  • Acur
  • Kelek
  • Havuç
  • Sarımsak
  • Salamura tuzu
  • Karabiber
  • Limon
  • Sirke
  • Nohut
  • Ve kaynamış sonradan soğutulmuş su

Türlü turşusu nasıl yapılır?

Turşuyu kurmadan önce her malzemeyi ayrı ayrı sirkeli suda bekletip yıkadım. Daha sonra sarımsakları soydum ve turşu için gerekli olacak olan suyu su ısıtıcısından kaynatıp soğumaya bıraktım.

Tüm bu işleri bitirdikten sonra turşu kuracağım kabı aldım ben 5 kiloluk bir bidona kurdum siz ne kadar kurmak istiyorsanız o kadar büyüklükte bir kapı kullanın. 5 kiloluk bidonu elime aldıktan sonra en alta kelekleri bir bıçak ile sağ soluna delikler açıp bidona yerleştirdim bu işlemleri yaptıktan sonra üstene sarımsakların bir kısmını vede karabiberlerden de atıp daha sonra havuçları önce soyup sonra ufak parçalara ayırarak üzerine ekledim. Ve ardından acurları da aynı kelekte yaptığım gibi delikler açarak yerleştirdikten sonra onun üzerine de sarımsak vede karabiberden attım. Sonra en son olarak kornişon salatalarında ekledikten sonra bir limonu kesip bidonun etrafına gelecek şekilde koydum. Sonra önce suda beklettiğim daha sonradan yıkadığım bir avuç nohuttu da ekledim...

Tüm bu işleri yaptıktan sonra önce kaynatıp daha sonradan soğuttuğumuz suyada 5 tepeleme kaşığı salamura tuzu ekleyip karıştırarak tuzu suda iyice erittim. Tuzu iyice erittikten sonra içine yarım çay bardağından biraz fazlaca sirkede ekleyip, bu hazırladığım turşu suyunu, hazırladığım turşunun üzerine döktüm... Veee son olarak kapağını sıkıca hava almayacak şekilde kapatıp serin bir yere kaldırdım..

Arkadaşlar ben turşumu bu şekilde yaptım... Tariflerimde miktar yazamıyorum. Çünkü ben genellikle göz kararı ile yaptığım için miktar konusunda sizlere net bir şey diyemem...

Yapacak olanlara kolay gelsin, benim gibi yapanlara da Allah afiyet ile yemeyi nasip eder inşallah...

Hoşça kalın.


17 Eylül 2013 Salı

TOKİDEKİ SESİN EVİNDEN HAVADİSLER

İyi akşamlar sevgili okurlar, bugün normalde hiç yapmadığım bir şey yapıp anı sizler ile paylaşmak istiyorum...

GALATASARAY MAÇI
Resim oğlu şumun amcasının facebook sayfasından alıntıdır şuanda çekilmiş bir resim değildir.

Şuanda galatasarayın şampuanlar liginin grup maçı var. Bizim fanatiklerde durum ise şu şekilde, küçük fanatik maçı beklerken daha fazla dayanamayıp koltuğun üzerinde otururken oturduğu yerde uyudu kaldı :) Ama büyük fanatikler ise hiç öyle uyuyacak göz yoktu :) tabiri caizse dört göz ile maçı beklediler. Özellikle Emir'in bir halini görseydiniz gülmekten çatlardınız :) resmen çocuk maçın başlaması için saniyeleri saydı :) 

Şuanda ikisi de ekranın karşısında pür dikkatli şekilde maça odaklanmış durumdalar... Hatta arada kendi aralarında maç hakkında yorum yaparken bazen biran öylece sessizce kalıp daha sonra 'yapma yaa... hadi yaa... neden gol atamıyoruz ya...' gibi bağırarak sözler söylüyorlar...Daha sonra ise başka alakasız başka yorumu yapıyorlar :) Yani anlayacağınız ne konuştuklarının dahi farkında değiller...

Ben ise şuanda masanın üzerinde lap topumu almış bir yandan sessiz sessiz onları izliyorum bir yandan da bir şeyler yazmaya çalışıyorum :)

Bizim evde şuanda son havadisler bu şekilde, onlar maçı ben ise onları izliyorum:) Sizin evde durumlar nasıl?...

Hoşça kalın...

16 Eylül 2013 Pazartesi

SON YAZ PİKNİĞİ

Merhaba sevgili okurlar, bugün okullar açıldı biz anneler için yoğun tempolu geçecek olan günler artık karşımızda :) Allah tüm annelere kolaylık versin... Tabiki çocuklara da zihin açıklığı, inşallah çok güzel vede verimli bir 2013-2014 eğitim ve öğretim yılı geçiririz.

Pazar günü son tatil günü olduğu için o günüde değerlendirmek amacıyla hep birlikte pikniğe gittik... Pikniğe gittiğimiz yer çok güzel bir baraj vede bol yeşilliklerin olduğu ferah bir yerdi... Bol bol eğlenip deşarj olduk :) 

tokideki sesin son yaz pikniği

 Özellikle benim kuzucuklar bol bol koşuşturup top oynadılar :) Birde normalde hiç olmadığı kadar iştahları açıktı. Sanırım temiz hava iştahlarını açtı :) ... Canlarım benim birbirlerine nasıl sıkı sıkı sarılmışlar inşallah hiçbir zaman ayrılmazsınız tüm hayatımız boyu hep böyle birbirinizi çok seversiniz...

tokideki sesin son yaz pikniği

Amaaa ben onları kıskandım :) benim kardeşlerin yanımda yok ben kime sarılacağım şimdi :(derken kocişko 'sende bana sarıl' dedi... :)

tokideki sesin son yaz pikniği

Pek beceremesem de mangaldaki etleri pişirmeye çalıştığım anlardan :) Bu işi koçişko çok iyi yapıyor gerçi ilk etleri biraz yaktı ama, neyse artık :))

tokideki sesin son yaz pikniği

Vee akşam güneş batarken oğluşum güneşin batışını izleyerek anne bak kaç renk var diye renk saydığı o anlardan bir kare...

tokideki sesin son yaz pikniği

Hımmm birde bu tokideki ses boş durmadı kendine yeni bir uğraş olarak youtebe de girdi :) Şimdi de sizlere o anlarımızda çektiğim bir videoyu paylaşmak istiyorum... Ufak bir uyarı videoyu izlemeden önce bilgisayarınızın sesini biraz kısın çünkü orada cırtlak bir ses var o ses kulaklarınızı tırmalamasın ha ha haaa o ses benim oluyor da...

İyi seyirler...




Hoşça kalın.

13 Eylül 2013 Cuma

SOSİSLİ MAKARNA

Rabbimin hastalara şifa, dertlilere deva vermesi, sevenleri kavuşturması, ülkemize ve dünyamıza hoşgörü, barış ve huzuru getirmesi dileğiyle...
CUMAMIZ MÜBAREK, DUALARIMIZ KABUL OLSUN..

Bu gün sizlere çocukların yada çocuk ruhlu insanların bayılacağı bir tarifi paylaşmak istiyorum. :)

Sosisli makarna... Bizim evin fertleri tarafından en sevilen makarna çeşitidir :) Özellikle boll salçalı olursa bir başka iştahla tüketilir :)

İsterseniz hemen tarifi sizinle paylaşayında sizlerde çocuklarınıza yapıp kocaman bir öpücüğü hakkedin :) Çünkü benimkiler ben ne zamn onların sevdiği bir şeyi yaparsam ikiside yanağıma birer tane KOCAMAN öpücük kondururlar. :))

Sosisli makarna malzemeleri


  • 1 paket spagetti pakarna
  • Sosis
  • Salça
  • Tereyağ
  • Tuz
  • Su

Sosisli makarna nasıl yapılır?

Önce sosisleri bir bıçak yardımı ile ortadan ikiye yada 3 e bölün tercih size kalmış ben fazla büyük olmasını istemediğim için genellikle 3 e böldüm. Daha sonra ise spagettileride fazla uzun olmasını istemiyorsanız onları da ortadan ikiye kırın buda aynı şekilde sizin tercihinize kalmış isterseniz hiç kırmadan da kullanabilirsiniz... Sosisleri kesip spagettileri de kırdıktan sonra elinize bir tane sosis alıp ortasından geçirin bu işlemi 5-6 kez tekrarlayın. Yani her kestiğiniz sosisin içinden 6 tane spagetti makarna geçirin tüm bu işlemleri tüm sosisler için yapın. Aşağıda da gördüğünüz şekilde olacak...

SOSİSLİ MAKARNA

Daha sonra derin bir tencereye kaynar su koyup içine bir miktar tuz ve sıvı yağ ekleyip suyu kaynatın. Sonra normal makarna yapar gibi hazırladığınız sosisli spagettileri suyun için hepsini koyun.

SOSİSLİ MAKARNA

Makarnalar istediğiniz kıvama gelene kadar suyun içinde kaynatın daha sonra bir süzgeçe alarak süzün ama sakın üzerine daha sonradan soğuk su dökmeyin... Başka bir tencereye tereyağı,tuz vede salçayı koyarak içice kavurun, sonra süzdüğünüz makarnaları da içine boşaltarak karışımı iyice yedirin. Sonra tabaklara servis ederek afiyetle yiyin :)

SOSİSLİ MAKARNA

İsreseniz üzerine ketçap yada mayanoz sıkarakda yiyebilirsiniz tercih size kalmış. Bizim evde ketçap ve mayanoz pek tüketilmediği için biz salçalı tercih ediyoruz...

Hoşça kalın.

11 Eylül 2013 Çarşamba

ORHAN HAKALMAZ KONSERİNE GİTTİM

Merhaba sevgili okurlar, bugün sizlere Etimesgut Belediyesinin her sene düzenlediği 10. Uluslararası Anadolu Günleri Kültür ve Sanat Festivaline pazar günü gittim yani festivalin 3. günü, onu sizler ile paylaşmak istiyorum...Aşağıdaki resimde festivalin olduğu meydandan bir görüntü...

TOKİDEKİ SES ORHAN HAKALMAZ KONSERİNE GİTTİ

Festival 6 Eylül Cuma günü başladı.. Türk dünyasını ve Anadolu coğrafyasını kültürüyle, sanatıyla Etimesgut’ta buluşturacak festival 10 gün sürecek.

Festivalde gündüzleri aşağıdaki resimde de gördüğünüz gibi iki tarafı stantlar ile çevrili ve bu stantlardaki kişiler kültür ve sanatlarını sergilendiği sunumlar vede sergiler var. İsterseniz bu festivale daha erken saatlerde gelip o stantları tek tek gezip her yörenin ayrı ayrı sergilenmiş kültür vede yöresel tat yada güzelliklerini görebilirsiniz.

TOKİDEKİ SES ORHAN HAKALMAZ KONSERİNE GİTTİ

 Festivalin akşam bölümünde ise her gün 2 dernek ile Türk Cumhuriyet ve topluluğunun gecesi yer alacak. Günün finalinde ünlü sanatçılar konser veriyor...

Biz bu festival alanına konserden 1 saat önce gidip her standı tek tek gezip inceleyerek tüm yörenin güzelliklerini gördük daha sonra ise Trabzon halkının vede Yozgat halkının düzenlediği ufak gösterilerden sonra büyük üstat olan türkülerin baş tacı Orhan Hakalmaz sahneye çıktı...

TOKİDEKİ SES ORHAN HAKALMAZ KONSERİNE GİTTİ

O güzel sesi vede yorumu ile tüm Etimesgut halkının kulak paslarını silip müzik şöleni yaşattı :)

TOKİDEKİ SES ORHAN HAKALMAZ KONSERİNE GİTTİ

Özellikle eline sazını alınca resmen sazı ile tüm Etimesgutlu halkı coşturdu :)

Sahneye ilk çıktığı anın videosunu çektim.. Şimdi sizlere onuda paylaşmak istiyorum... gerçi pek güzel bir çekim olmamış ama yinede Orhan Hakalmaz hayranlarının dinlemek isteyeceğini düşünüp yayınlı yorum. :) İyi seyirler...




Hoşça kalın.

10 Eylül 2013 Salı

BURSA GEZİSİ SON KISMI (KALDIĞIMIZ YER VE EV HAKKINDA BİLGİ)

Merhaba sevgili okurlar, bugün sizlere geçte olsa Bursa gezisinin son kısımı olan kaldığımız yer hakkında bilgi vermek istiyorum.

Bu postu geç yazmamdaki sebep aslında çoğu annenin şuanda uğraştığı tatlı bir telaş olan okulların açılması... Emir den sonra şimdide evin küçük beyi Efe ana sınıfına başladı :) Kuzucugum abisi gibi değil o sebepten şimdilik beni azda olsa zorluyor. Ama inanıyorum ki alışacak... Zamanla Emir'ın okul halleri gibi Efenin de okul hallerini anlatmaya başlarım :) O sebepten şimdilik bu konuyu burada kapatıp, Bursa tatilimize tekrardan dönüyorum...

Biz Bursa da gemlik ilçesine bağlı bir sahil beldesi olan Kumla da kaldık...Ve orada da bir sitede 2+1 olan bir daire tuttuk... Aşağıdaki resimde de kalple işaretlediğim yer bizim kaldığımız daire idi...

TOKİDEKİ SESİN KALDIĞI YER VE EV EV HAKKINDA BİLGİ

Sitenin ismi yine aşağıdaki resimde de gözüküyor seçkin Kavlak site diye bir yer, özellikle orada kalan insanlar çok kibar vede görgülü kimselerdi o sebepten hiçbir sorun yaşamadık...

TOKİDEKİ SESİN KALDIĞI YER VE EV EV HAKKINDA BİLGİ

 Bir daha gidecek olursak yine orada kalmak isterim :) Çünkü sahile çok yakın, ve balkonun biri orman manzaralı ve diğeri ise havuz manzaralı idi... genellikle her saate girmek serbest olan büyük güzel bir havuzu var ve o havuz günlük olarak temizleniyor ve ayrıca bütçe olarak da çok uygun, tatil için ayırdığımız bütçeden çok çok uyguna kaldık... Günlüğü 100 TL idi...
TOKİDEKİ SESİN KALDIĞI YER VE EV EV HAKKINDA BİLGİ

Biz zaten genellikle dışarıda olduğumuz için evde akşamları yatıp kahvaltımızı yaptıktan sonra çıkıyor yine geceye kadar gelmiyorduk... 

O sebepten otellerde olan şu faaliyetidir ,bu faaliyetidir bizi pek ilgilendirmediği için bu ev bizim için çok iyi oldu...Ama yok biz tatilde öyle sağa sola gidip tarihi yerleri gezmek istemiyoruz sürekli otelde kalmak istiyoruz derseniz o zaman bir şey diyemem tercih meselesi :) Biz genellikle tatillerde etrafı gezmekten çok hoşlandığımız için kaldığımız yeri de ona göre seçiyoruz...

TOKİDEKİ SESİN KALDIĞI YER VE EV EV HAKKINDA BİLGİ

Sabah bu şekilde balkonumuzda kahvaltımızı yaptıktan sonra önce sahile inip denize giriyor daha sonra dairemize çıkıp üzerimizi değiştikten sonra Bursa'nın merkezini gezmeye çıkıyor ve akşam üzeri dairemize dönüp duşumuzu alıp rahatladıktan sonra tekrar sahile inip güneşin batışını izleyip oralarda geziyorduk... Çünkü Kumla genellikle geceleri çok kalabalık vede eğlenceli bir yer oluyor... Özellike sokaklarındaki canlı müzikleri olduğu için bir köşeye oturup müzik eşliğinde çayımızı vede çekirdeğimizi çitliyorduk o anlardan kareler...

TOKİDEKİ SESİN KALDIĞI YER VE EV EV HAKKINDA BİLGİ

TOKİDEKİ SESİN KALDIĞI YER VE EV EV HAKKINDA BİLGİ

TOKİDEKİ SESİN KALDIĞI YER VE EV EV HAKKINDA BİLGİ

TOKİDEKİ SESİN KALDIĞI YER VE EV EV HAKKINDA BİLGİ

Kumla yukarıdaki resim karelerinden de gördüğünüz gibi çok şirin bir yer ayrıca günlük tekne turları da var adalara girip teknede mangal yapıyorlarmış... Biz gitmedik yanımızda çocuklar olduğu için sıkılırlar diye cesaret edemedik.  Çünkü saatleri sabah 10'da çıkıp akşam 5 de dönüyorlarmış bu zaman dilimi de bize çok uzun geldi... Ama sizin çocuklarda öyle bir sorun olmaz derseniz uygun fiyata tekne turlarına da katılabilirsiniz. Ücreti tek kişi 25 TL...

Bu seneki yaz tatili  gezimize de burada noktayı koyuyorum... Allah seneye yine güzel yerlere gidip güzel yerleri görmemizi nasip eder inşallah...(amin)

Bursa da nereleri gezdiğimi vede macaralarımı okumayanlar var ise...

Dan bakabilirsiniz... :) Başka postlar da görüşmek dileği ile Hoşça kalın...

6 Eylül 2013 Cuma

BURSA GEZİSİ 6. KISIM (KAPALI ÇARŞI VEDE ULU CAMİ)

Hayırlı cumalar sevgili okurlar Bursa gezisi yazıma, Bursa da bir başka tarihi eser olan Ulu camiye gitmek istedik... Ama Bursa'nın en büyük eksiği olan levhalar yüzünden Ulu camiyi bulamadık bizde etraftaki esnaflara sorduğumuzda öğrendik ki Ulu camiye giderken Kapalı çarşının içinden geçeceğimiz için araba ile gidersek zorluk çekeceğimizi bu sebepten yürüyerek gitmemiz bizim için daha iyi olacağını öğrenince arabamızı bir yere park edip Yola koyulduk...

Esnafların dediği gibi çok dar sokaklardan geçtik özellikle gezerken fark ettim ki Bursa da kıyafet yönünden Ankara ya göre daha ucuz vede çeşit fazla, bunu görünce her ne kadar Emirciğim 'anne buraya alış verişe mi geldin' diye bana ufaktan sitemde bulunsa da  :) ben fırsatı kaçırmayıp dantelli romantik bir tane etek almadan çıkamadım :)) Eee bayanız işte nerede güzel bir şey görürsek illaki onu alacağız başka çaresi yok, yoksa çatlarız :)) Eminim ki bir çoğunuz benim fikrimdedir :))

KAPALI ÇARŞI


Ulu caminin alt tarafında bulunan kapalı çarşı İstanbul'un kapalı çarşısından sonra  osmanlı çarşıları içinde en büyük kapalı çarşı kompleksine sahip bir kapalı çarşıymış ama zamanla bu kapalı çarşıya farkı bölümlerde isimler vermişler mesela yorgancılar çarşısı, aynacılar çarşısı, bakırcılar çarşısı, ayakkabıcılar çarşısı gibi... Yukarıdaki resimde kapalı çarşıda iken çekilmiş bir kare...

Kapalı çarşıyı da gezip dolaştıktan sonra ulu camiye doğru yola devam ettik... Veee ulu camiye geldik...  Ve şimdi Caminin merdivenlerindeyiz... :)

ULU CAMİ

Yürüyerek geldiğimiz için bizimkiler yorulmuş o sebepten kendilerini hemen merdivenlere atıp oturdular :))

Ulu camiye girmeden önce yine her zaman ki bilgilendirme panelini okudum ve oradaki yazıdan edindiğim bilgiye göre Ulu cami Bursa'nın Ayasofyası olarak da biliniyormuş... Ulu camiye giden kişiler zaten görmüşlerdir 3 tane kapısı var. Bir rivayete göre ''bu kapılardan birinden Hızır Aleyhisselam her gün gelir 'vav' harfi yazan yerden namazını kılarmış'' Artık ne derece doğru onu bilmiyorum ama öyle bir söylenti varmış hatta bununda bir hikayesi var ama şimdi onu anlatmayayım eğer ki aranızdan merak eden olursa bana sorun o zaman anlatırım...

ULU CAMİ

Ayrıca bu caminin içinde bir tanede havuzlu büyük bir şadırvan var yukarıdaki resmin arka tarafından gözüküyor... Bu şadırvanın suyu ulu dağdan geliyormuş...

ULU CAMİ

 Ulu cami Buras'nın en büyük tarihi camisi, içi o kadar çok geniş ki her köşesinde ayrı bir sanat eseri vede tarihi güzellikler var. İnsan bu tür tarihi camileri gördükçe ister istemez şuandaki günümüz ile kıyaslayıp 'ecdat yapıyormuş camiyi' diyor. Çünkü şuanda günümüzdeki camileri ne kadar sıradan vede küçük yapıyorlar... En azından benim yaşadığım tokideki cami öyle, henüz daha 10 senelik dahi olmayan caminin dış cephelerindeki boyalarda dökülme var... Bu cami ise 1399 yılından bu yana ayakta olan bir cami... Acaba şuanda günümüzdeki camiler kaç sene ayakta kalır bence bu tartışılması gereken bir konu çünkü bence bir 100 sene ayakta kalması bile bir mucize olur diye düşünüyorum... :(

ULU CAMİ

Yine caminin içinden bir başka kare, sizlerinde resimlerden anladığınız gibi caminin her duvarında ayrı bir yazı vede levha var kim bilir oralarda neler yaşandı vede nasıl yapıldı?...

ULU CAMİ

Yukarıdaki levhada ne kadar büyük vede güzel bir hat sanatı mensup, bu levha sert ceviz ağacından hiç çivi kullanılmadan yapılmış...

ULU CAMİ

Bu resmide aslında yukarıdaki levha ile çekmek istedim ama becerememişim :) anlaşılan fotoğraf çekme konusunda daha çok eksiğim var...

ULU CAMİ

Bursa Ulu Cami’nin içi bir hüsn-i hat sergisi gibi. Duvarlar ve kalın ayaklar hatlarla bezenmiş. İnsan o caminin içinden hiç çıkası gelmiyor insana bir huzur vede sakinlik veren birde havası var...

Ulu cami vede kapalı çarşı gezimizi de tamamladıktan sonra iyice yorulduğumuz için ister istemez kaldığımız yer olan Kumlaya döndük... Bir sonraki yazında Kumla hakkında bilgi verip kaldığımız yeri sizler ile paylaşacağım beklemede kalın...

Hoşça kalın.

5 Eylül 2013 Perşembe

AVON'la Hadise Çıkart

Makyaj yapmak bir lüks, lüks ise bir ihtiyaçtır. Artık “Bir kalem, bir ruj” devri kapanıyor. Avon, lüks ihtiyaçlarınızı en üst seviyede karşılamak üzere yenilendi. Üstelik yeni yüzü Hadise ile Avon, şimdi çifte güzel!



Eğlenceli şarkıları ve güzel sesi kadar makyaj stilleri ile de çok sevilen Hadise ve yenilenmiş ürünleri ile Avon, makyaj modasına birlikte damga vurmaya hazırlanıyorlar. Avon, yeni True Color Teknolojisi ile birçok kadının hayallerini süsleyen yeniliklere imza attı. Artık renkler doğa kadar canlı, Picasso’nun paleti kadar çeşitli; dokular ise ipek gibi pürüzsüz olacak. Bu yenilenmiş ürün yelpazesi ile Avon, kadınlara sanatçı yönünü ortaya çıkarma şansı veriyor. Bundan sonra makyajda canınız ne isterse onu yapabilirsiniz. Yepyeni tarzlar deneyebilir ve klasik görünümün ötesine geçebilirsiniz.


Yine de ayakları yere sağlam basanlar için Avon Global Makyaj Uzmanı Lauren Andersen, 2014 makyaj modasına damgasını vuracak stilleri Avon Global Güzellik Elçisi Irina Shayk üzerinde adım adım uygulamalarla gösteriyor.


Bu makyaj trendlerinden belki de en cesur olanı Lavish Lash. Belirginleştirilmiş kaşlar, kadınsı ve çarpıcı renkler ve Lauren Andersen’ın hiçbir yerde bulamayacağınız ip uçları ile bu makyaj 2014’te güneş gibi parlayacak. Özellikle gece etkinliklerinde hayran bakışları üzerinize toplamak için bire bir!



Avon, güzelliği tüm Türkiye ile paylaşmaya kararlı. 2 Eylül’den itibaren Avon makyaj uzmanları, yeni ürün yelpazesi ile Türkiye’nin pek çok ilini adım adım dolaşacak, kadınlara makyaj yapmanın en ince ipuçlarını verecek. Ama siz bu ipuçları hemen, şu anda istiyorsanız beklemenize gerek yok. Yepyeni makyaj trendlerini Lauren Andersen’ın usta ellerinden öğrenmek ve Avon’un yeni ürün yelpazesi ile tanışmak için hemen avon.com.tr'yi tıklayın. Hadi, Avon’la #hadiseçıkartın!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

4 Eylül 2013 Çarşamba

BURSA GEZİSİ 5. KISIM (YEŞİL TÜRBE VE YEŞİL CAMİ)

Merhaba sevgili okurlar, Bursa gezisine Bursa'nın simgesi haline gelmiş olan yeşil türbe ile devam ediyoruz.  

Vee şimdi Türbeye geldik türbe arka taraftan gözüküyor... Şimdide orada  panelden yeşil türbe hakkındaki bilgileri okuyup öğrenelim ki bilgi sahibi olarak türbeyi gezelim demi ama :)

TOKİDEKİ SESİN YEŞİL TÜRBE VE YEŞİL CAMİ GEZMESİ

 Panelde yazan bilgilere göre, Yeşil türbe Bursa'nın her yerinden gözükebilen sekizgen yapılı bir türbeymiş...  Ayrıca türbe tek katlı gibi gözükse de Türbenin iki katlı olduğunu, Türbede birde gizli bir kapı olup oradan alta gidildiğini ve orada mezar dairesinin olduğu  yazıyordu. Ama ziyaretçilere sadece bir katı gösteriliyor. Ziyaretçilerin gördüğü yer de 8 tane sandukalar bulunuyor. Bu sandukalar da Çelebi Sultan Mehmet ile oğulları olan  Sehsade Mustafa, Mahmut ve Yusuf, kızları Selçuk hatun, Ayşe hatun ve Sitti hatun ve dadısı Daye hatun bulunmakta...

Türbe hakkında bilgimizide aldıktan sonra türbenin kapısına geldik... Türbenin kapısı bile ayrı bir sanat eseri kapısını ceviz ağacının oyarak yapılmış.
TOKİDEKİ SESİN YEŞİL TÜRBE VE YEŞİL CAMİ GEZMESİ

Evett şimdi içeri girebiliriz.... Ve türbenin içindeyiz... Türbenin içi tamamen çiniler ile kaplı Çiniler İznik çiniçiliğiymiş ve ayrıcada türbesi cini ile kaplı tek türbe yeşil türbe imiş... Şunuda belirtmem gerekiyor ki gerçektende çok güzel bir el işçiliği var türbenin içini izlemek bile insanı büyülemeye yetiyor...

TOKİDEKİ SESİN YEŞİL TÜRBE VE YEŞİL CAMİ GEZMESİ

 Yeşil Türbenin içini bir güzel gezip dualarımızıda okuduktan sonra oradan ayrılıp aşağı tarafında yer alan camisi olan Yeşil Camiye gittik... Şimdide Yeşil Caminin içindeyiz...

TOKİDEKİ SESİN YEŞİL TÜRBE VE YEŞİL CAMİ GEZMESİ

Yeşil camide tıbki türbede olduğu gibi içi yeşil çiniler ile kaplı... Caminin duvarların da o kadar özenli vede güzel el işçiliği mensup ki o güzelim el işçiliğini görünce insan kendi kendine sanki o tarihlerde el sanatlarına daha bir özen gösteriliyormuş diye içinden geçirmeden edemiyor... Çünkü o zamanlar da teknolaji yok o sebepten tüm bu işler bir çok büyük emek vede sabır sonucunda oluştuğu kesin.

TOKİDEKİ SESİN YEŞİL TÜRBE VE YEŞİL CAMİ GEZMESİ

Camide öyle büyük vede ahşamlıydıki insan neresini inceleyeceğini neresine bakıp hayran kalacağına şaşırıyor...

TOKİDEKİ SESİN YEŞİL TÜRBE VE YEŞİL CAMİ GEZMESİ

Yukarıdaki resimde de caminin tavanlarına bakıp hayran hayran baktığım andan bir kare...

Yeşil camiyide bir güzel gezip inceledikten sonra camiden çıktık ama baktık ki daha fazla gezemeyeceğiz... Nenden mi?... Çünkü, karnımız acıkmış :) Madem acıktık o zaman Bursa'nın meşhur yemeği olan inegöl köfte vede istender yiyelim ki Bursa'ya kadar gidip de ''İnegöl köfte vede İskenderi yemeden geldik demiyelim'' diyerek hemen kendimizi bir lokantaya attık...

Ve sonuç... :) Kocişko inegöl köfte...
TOKİDEKİ SESİN YEŞİL TÜRBE VE YEŞİL CAMİ GEZMESİ

Ben ise iskender istedim ki ikisindende yemiş olalım diye :) Çünkü kocişko benim yemeğimden bende onun köftesinden aşırdım... :)

TOKİDEKİ SESİN YEŞİL TÜRBE VE YEŞİL CAMİ GEZMESİ

Çocuklar ise tabikide en çok sevdiklerinden hamburger vede patates kızartmasını istediler...

Eee madem yemeklerimiz geldi o zaman biz afiyetle hepsini midemize indire duralım daha sonra ise devamında ne yaptığımızı ve Bursa'nın tarihi yeri olan başka nerelere gittiğimizi merak ediyor iseniz takip kalın devamı gelecek...

Hoşça kalın.