30 Ağustos 2013 Cuma

BURSA GEZİSİ 3. KISIM (KUMLA VE SAHİL)

İyi akşamlar sevgili okurlar, bu gün sizlere Bursa gezisi paylaşımına kaldığım yerden devam edeceğim en son ki postumda Eskişehir'e uğradığımızı ve oraları gezdiğimizi paylaşmıştım. Oraları gezdikten sonra tekrar arabamıza binip yolumuza devam ettik... Yollar artık Ankara Eskişehir arasındaki gibi düz ova manzarası eşliğinde değilde yeşilliklerle bürünmüş dağları izleyerek devam ettik... Eee ben Konya da doğmuş vede şuanda Ankara da yaşayan biri olduğum için bu tür manzaralara hasretim :(  Bu şekilde yeşillikleri görünce hiç durur muyum?... Elbette durman aldım elime fotoğraf makinesini arabanın camından sağı solu çekmeye koyuldum :) Çektiğim resimlerden seçtiğim resimler...

KUMLA VE SAHİL

KUMLA VE SAHİL

Yollarda giderken dahi Bursa'nın o güzelim yeşilliği insanın gözünü vede gönlünü doyurmaya yetti... Yeşil Bursa hakikaten denildiği kadar yeşilmişsin senin o güzelim yeşilliğini izlemek insan haz vede zevk veriyor :)

Yolculuğumuz sürekli durup bir yerleri gezerek geçtiği için yorgunduk, o sebepten Bursa'yı gezme işini ertesi güne erteleyip direk olarak kalacağımız yer, zeytini ile meşhur olan Gemlikteki küçük bir sahil kasabası olan Kumla'ya gittik...

Geçen seneki İstanbul gezimde sizlerinde bildiği gibi otelde kalmıştık ama bu sefer otel değilde bir ev kiraladık. Çünkü çocuklar ile birlikte otelde kalmak bizi rahat hareket etmemize sebep olmamıştı... Şimdilik bu konuyu burada kapatıyorum çünkü bunu daha sonra kaldığım yer hakkında daha detaylı bilgi verecek şekilde bir post hazırlayacağım...

Evet nerde kalmıştık... Kumla'ya gittiğimizi söylemiştim... Kumla'ya gidince önce evimizin anahtarlarını teslim alıp eve yerleştik daha sonra üzerlerimizi değişip duşumuzu aldıktan sonra yeşillik kadar bir başka hasret kaldığımız yer olan denizi görmek için sahile indik...

Sahilde kuzucuklar babaları ile birlikte bol bol eğlenip oyunlar oynadılar... 

KUMLA VE SAHİL


KUMLA VE SAHİL

Abi kardeş el ele denizde oyunlar oynuyorlar...

Ben ise kıyafetlerim ile birlikte suya girmekten hoşlanmadığım için şezlongda güneşlenip sahil kenarlarında ayaklarım sular içinde yürüyüş yaptım :) 

KUMLA VE SAHİL

Vee tabikide güneşin batışını izledik... Güneşin batışını izlemek gerçekten de çok zevkli idi özellikle denize vurduğu yansıması bir harika idi :)benim yakalayabildiğim görüntü...

KUMLA VE SAHİL

Güneş battığında su iyiden iyiye soğuyunca çocuklar üşüdü o sebepten bizde Kumla'nın içini gezdik... Hımm tabiki oraya kadar gitipte midye dolma yemeden gelmek olmazdı :) O sebepten midye dolmamızdan da yedik daha doğrusu ben yedim bizimkilerin damak tadına pek uymadı :) O sebepten hepsini ben yedim :))

Bursa gezime şimdilik buradan kesiyorum daha sonra kaldığımız yerden devam ederim...Şuanda burda kesmek zorundayım çünkü şimdi kuzucukları uyutmak için onlara hikaye okumam gerekiyor :)


Hoşça kalın...

28 Ağustos 2013 Çarşamba

BURSA GEZİSİ 2. KISIM ( ESKİŞEHİR GEZMESİ)

Merhaba sevgili okurlar, Bursa gezime dünkü postumdada bildirdiğim gibi Eskişehir gezmesi ile birlikte devam ediyorum...

Eskişehir'in tarihi evleri odun pazarı evlerindeki ara sokaklar o kadar sakın vede sessiz ki tam yaşanmalık yerler hatta bir ara ben 'burada hiç çocuk yok mu ki' diye kocişkoya sordum :) Çünkü bizim kuzucuklardan başka etrafta çocuk yoktu ama Kent park dedikleri yere ulaştığımızda o kadar kalabalık vede canlı bir ortam ile karşılaşıyorsunuz ki o sokakların neden bu kadar sessiz olduğunu orayı görünce anlıyorsunuz :) ki, sanırsınız tüm Eskişehir halkı orada toplanmış...

Eşkişehire kadar gelipde oranın simgesi haline gelmiş porsuk çayını görmeden gitmek olmazdı... O sebepten oraya gidip oralarda bol bol resimler çekindik şimdi sizlere o çekindiğimiz resimlerden seçtiğim bir kaç resim ile porsuk çayını göstermek istiyorum...

 ESKİŞEHİR GEZMESİ


 ESKİŞEHİR GEZMESİ


 ESKİŞEHİR GEZMESİ


 ESKİŞEHİR GEZMESİ


 ESKİŞEHİR GEZMESİ


 ESKİŞEHİR GEZMESİ


 ESKİŞEHİR GEZMESİ


 ESKİŞEHİR GEZMESİ

Öncelikle şunu söylemem gerekiyor ki Eskişehir de gerçekten de gezilecek vede görülecek o kadar çok yer var ki 3-4 saatte bitecek gibi değil o sebepten biz her yerini gezemedik. Biz genellikle Eskişehir'in merkezinde dolanıp oraları gezdik daha sonrada orada bir öğlen yemeğini yedikten sonra Eskişehir'den ayrıldık çünkü önümüzde çok yol vardı o sebepten bir an önce yolumuza devam edip varmak istediğimiz yere varmamız gerekiyordu.

Ama sevgili okurlar sizlerde Eskişehir'i gezip görmek isterseniz 1 kaç gününüzü oraya ayrın ancak o şekilde oradaki herşeyi gezip görebilirsiniz...

Eskişehir de biz gezinirken gözümüze o kadar çok müze vede tarihi cami denkgeldi... Ama hiç birine giremedik artık başka sefere kaldı. Bir ara özellikle Eskişehir'i gezmek için oraya gitip bir kaç günümüzü oraya ayırmamız lazım...

Benden şimdilik bu kadar tokideki ses Bursa gezisine kaldığı yerden devam edecek beklemede kalın...

Hoşça kalın.


27 Ağustos 2013 Salı

BURSA GEZİSİ 1 KISIM (SİVRİHİSAR DİNLENME TESİSLERİ )

Merhaba sevgili okurlar 3 günlük Bursa gezimi yaptım geldim... Şuanda üzerimde yol yorgunluğu vede valiz boşaltıp içindeki çamaşırları önce yıkayıp daha sonra ütüleme telaşı var. Onları da atlattıktan sonra sizlere orada gezdiğim yerleri resimler ile birlikte anlatacağım... 

Burasaya cumaresi günü saat 7 de yola çıktık ee sabah bu kadar erken saatte kalkınca ne kahvaltı yapacak iştah nede zaman olmadığı için yolda Sivrihisarda hasrettin hoca dinlenme tesislerinde durduk... 

SİVRİHİSAR DİNLENME TESİSLERİ

 Nasrettin hoca dinlenme tesisleri çok güzel bir ortamdı özellikle garsonlarının güler güzü vede sıcak kanlılıkları insanını üzerindeki yorgunluğu atıp güzel bir kahvaltı yapmasını sağlıyor o sebepten eğer ki yolunuz sivrihisardan geçerseniz o tesiste durup özellikle çorbalarından içmenizi tavsiye ederim... Dinlenme tesisisin de kahvaltımızı vede özellikle de çorbamızı içtik.

SİVRİHİSAR DİNLENME TESİSLERİ

Karnımızı doyurup dinlendikten sonra yolumuza kaldığımız yerden devam ettik... İlk olarak Eskişehir'e gittik ama şimdi onu anlatacak zamanım yok o sebepten inşallah yarın sabah Eskişehir de çekindiğimiz resimler ile birlikte orası hakkındaki görüşümü vede fikrimi sizler ile paylaşacağım. Beklemede kalın...

Hoşça kalın.

23 Ağustos 2013 Cuma

KONSERVE KUTUSUNDAN OLAN SAKSILARI SÜSLEMEK

Hayırlı cumalar sevgili okurlar, dualarınızda beni de unutmayın...

Ben bu gün sizlere ilk defa yaptığım bir şeyi paylaşmak istiyorum... Canlı çiçek diktim vede yetiştiriyorum!... :) Evet ilk defa diyorum; çünkü önceden sahte yapma çiçekleri seviyordum, canlı çiçeklerin bakımı vede etrafı pisletme olayı olduğu için daha önceden hiç canlı çiçek evime ne almış, nede ekmiştim. Ama artık tokideki ses önce çocukları, daha sonra ise ilk defa bir cici kuşu evinde beslemeye alışınca 'madem evimizde yaşayan her şey canlı o zaman çiçeklerim neden canlı olmasın, neden canlı çiçek yetiştirmeyeyim ki' diyerek Evime canlı çiçek aldım; baktım ki ben bu işi becerebiliyorum öldürmeden bakabildim ee o zaman tokideki ses durur mu?... Tabikide cıks durmaz :) işi dahada abartıp konserve kutularına kendim çiçek ektim.

KONSERVE KUTUSUNDAN OLAN SAKSILARI GİYDİRDİM...

Konserve kutularına çiçeği ekince baktım ki göze hiç hitap etmiyor. Eee o zaman ne yapmalıyım ki diye düşünürken aklıma daha önceden yabancı facebook sayfalarında gördüğüm saksıya çorap giydirme fikri geldi ve hemen eskimiş kullanılmayacak hale gelmiş, iki çorabımın alt kısmını kesip attım. Boğaz kısmını aldım. Şuanda saksı görevini üstlenmiş olan konserve kutularına giydirdim...

Gözüme yine sade gözüktü..., Sonrada kendi kendime ' ben bunu incilerle işleyerek daha çok göze hitap edebilirim' diye çorabın birini konserve kutusundan çıkarıp işledim... Bakınız altta gözüküyor, nasıl olmuş ?..

KONSERVE KUTUSUNDAN OLAN SAKSILARI GİYDİRDİM...

Sonra diğerini yapacaktım; ama yapmak zaman istediği için o an zamanım yoktu ondan daha sonra yaparım diye o gün yapmadım. Fakat sonrasında da yapmaya hiç elim kolum kalkmadı. O sebepten diğerine yapmadım. Onuda şimdilik bu şekilde kullanıyorum. Bence bu şekilde de fena gözükmüyor... Sizce? :)

KONSERVE KUTUSUNDAN OLAN SAKSILARI GİYDİRDİM...

Bu arada arkadaki çiçeğin helke sini ise memleketten getirdim sırf içine saksı oturtarak kullana yayım diye...

Benden şimdilik bu kadar, yarın sabah erkenden Bursa'ya gideceğim... Tokideki ses gezip gördüğü yerlere Bursa'yı da Allah'ın izni ile ekleyecek... Hımmm bu arada aranızda Bursalı okurlar varsa özellikle nereleri gezip görmemi tavsiye edersiniz, söylerseniz sevinirim.

Hoşça kalın.



21 Ağustos 2013 Çarşamba

PENYEDEN HIRKA YAPTIM

Merhaba sevgili okurlar, tokideki ses yine boş durmuyor sürekli bir şeyleri söküp başka şeylere dönüştürme girişimlerine devam etmekte :)

Bu seferki düz sade bir penye idi... İdi diyorum çünkü artık penye değil :)) Çünkü o penyeyi o şekilde kullanmaktan bıktım bende tam ortasından bir makas darbesi ile baştan sona kadar kestim... Bakınız altta :)

PENYEDEN HIRKA YAPTIM
Benim penyemi bu şekilde kestiğimi gören Efe 'anne sen neden bütün kıyafetlerini kesi yon sonra ne giyeceksin' dedi... :)

Sanırım ben bu işi biraz abartıyor olmam gerek ki kuzucuğumun dahi dikkatini çekmiş gerçi bitirdikten sonra üzerime giyince çok beğendi o ayrı bir mesele... :)

İnstagramda da paylaşmıştım oradan beni takip edenler hatırlar tokideki ses iş başında diye... Sözün özü sonuç olarak ise, hani daha önceden burada paylaştığım terliğimdeki gibi beyaz ip vede halka ile ördüm daha sonra ise yakasına geçirdim.

PENYEDEN HIRKA YAPTIM

Benim düz sade penyem bana şimdi oldumu yazlık hırka... Gerçi ben bu halini dahi düz buldum bana kalsa kollarına da aynı şekilde yapmak istiyordum ama kocişko bu şekilde kalsın dediği için yapmadım :)

PENYEDEN HIRKA YAPTIM

Hatta şuanda dahi üzerimde yukarıdaki şekilde giyiyorum elbisenin üzerine çok güzel oldu penye olması zaten ayrı bir rahatlık çok serin tutuyor.

Değerlendirme çalışmalarım aslında sadece bununla kalmadı ama diğerlerini de sonra paylacağım biraz merak edin :)

Hoşça kalın...

20 Ağustos 2013 Salı

KORSANLI TATİL FİLMİNİ İZLEDİM

Merhaba arkadaşlar geçen hafta cumartesi günü ikinci kez bir filmi izledik... Normalde bir filmi iki kez izlemekten pek hoşlanmam ama bazen izlediğim bir film üzerinden uzun zaman geçtiği için unutmuş olabiliyorum yada yanımda izlemeyen biri olduğu zamanlarda onun izlemesi için, yada çok beğendiğim için ikinci şansı hak eden filmler olduğu zaman o filme ikinci şansıda veriyorum :)

KORSANLI TATİL FİLMİNİ İZLEDİM

Korsanlı tatilde ikinci kez izlediğim bir filmdi bu filmi daha önceden izlemiştim ama çok beğendiğim için ona ikinci şansıda verdim... Bence çok güzel bir aile filmi. Hani bazen ailecek oturursunuz da şöyle güzel bir şeyler olsa da izlesek dersinizya hahh işte tamda o tarz bir film...

Film hakkında bilgi vermek gerekirse filmde, Christian ve ailesi tatile çıkmak için çılgın kaptan Flynn ile anlaşır ama kaptan o gece kumarda gemisini korsanlara kaptırır. Korsanlardan gemisini kaçırmak için Christan vede ailesininde içinde gemiyi kaçırır ancak korsanlar yarı yolda yakalar ve kaptanı rehin alarak onları şişme bir botun üzerine bırakıp ıssız bir yerde bırakır. Dalgaların sürüklemesi ile ıssız bir adanın kenarında baygın halde uyanırlar... Issız adada zorunlu tatillerine başlarken onları trajı komik olaylar başlarına gelir...

KORSANLI TATİL FİLMİNİ İZLEDİM

Sözün özü eğer ki izlemediyseniz kesinlikle izleyin pişman olmayacağınız bir film :) İyi seyirler...

Hoşça kalın.

19 Ağustos 2013 Pazartesi

TOKİDEKİ SESİN BİR PAZAR ANISI

İyi geceler sevgili okurlar, Öncelikle sizleri şunu bildirmem gerekiyor ki Allah kimseyi evladı ile sınamasın... Avusturyadan tatile gelen görümcemin kızı ile daha fazla zaman geçirsinler diye canım kuzum Emir'i cuma günü amcası götürmek istedi... İstedi istemesine ama siz bendeki o anki ruh halini bir düşünün :) göndermek istemiyorum ama bakıyorum Emirde gitmek istiyor onun için izin vermemekte olmaz, yoksa oğlu şumu üzerim, üstelik onun içinde değişiklik olur diyerek içimden hiç göndermek geçmese de istemeye istemeye gönderdim... Pazar gününe kadar oğluşumu görememe düşüncesi resmen bunalıma soktu... Siz sanırsınız oğluşumu iki günlüğüne babaanneye değilde askere göndermiş gibi bir özlem oluştu ki anlatamam :) o nasıl bir duygu aman Allah'ım Allah bir daha iki günlüğüne dahi olsun kuzumu benim gözümün önünden ayırmasın...

Herneyse gece gece fazla uzatmayayım sözün özü oğluşum cuma akşamı vede cumartesi akşamı babaannede kaldı... Bizde hasretine daha fazla dayanamadık oğluşumu almak için bugün sabah babaanneye gittik... Biz özledik özlemesine ama kuzumda bizi özlemiş kapının zili çalınca hemen koşup kapıyı açan kuzum bizi görünce baba, anne diyerek hemen kapının önünde boynumuza atladı. Eee kuzum ile daha önceden hiç bu kadar ayrı kalmamıştık o sebepten oda bizi çok özlemiş...

Sonra hep birlikte çocuklarıda alıp gezmeye gittik hatta instagramdan duyurmuştum pazar gezmesine gidiyoruz diye...

Şimdi sizlere oradan çekindiğimiz bir kaç kare ile postumu sonlandıracağım...
İlk olarak o günkü kombinim sizler ile paylaşmak istiyorum...

TOKİDEKİ SESİN BİR PAZAR ANISI
Bu arada fotoğraf çekimini yaptığımız yerde çok güzel bir şelale vardı ki izlemek bile insanı rahatlatıyordu insan onun karşısına geçip sadece o suyun sesini dinleyip durmak istiyor...

TOKİDEKİ SESİN BİR PAZAR ANISI


TOKİDEKİ SESİN BİR PAZAR ANISI

Çocuklar parkta oynarken onları izlediğimiz andan bir kare...

TOKİDEKİ SESİN BİR PAZAR ANISI

Çok güzel bir gün geçirdik özellikle çocuklar bol bol oynayıp koştular hııı tabiki birde dondurma yediler... Eee onlar yerde biz kalır mıyız cıkss kalmayız :) bizim neyimiz eksik, bizlerde bol bol dondurmak yedik ama maalesef kocişko gecenin sonunda midesinde bir bulantı oluştu...Şuanda evde mideyi bozmuş bir halde her 5 dakikada bir istifra ediyor sanırım yediği dondurma midesine dokundu...

Canım kıyamam şuanda yine koşar şekilde laobaya koştu :( ben bir gideyim de bakayım...

Hoşça kalın.

15 Ağustos 2013 Perşembe

Konyadan kareler 3 ve umre hediyelerim

Merhaba arkadaşlar Konyadan kareler postumun son kısmı ile karşınızdayım... Öncelikle benim bloğumu vede yazımı samimi bulup beni severek okuyan siz okurlara bir teşekkür etmek istiyorum. ' Çok teşekkür ederim sizlerin bu güzel yorumları oldukça ben bloğumu kolay kolay bırakmam'

Şimdi de size beni büyüten vede okutan babaannemden bahsetmek istiyorum. Canım babaannem bizim deyim mimizle ebem ben küçükken kardeşimin olması sebebiyle yanına almış gündüzleri annem ile birlikte akşamları ise babaannemin yanında kalıyormuşum daha sonra ise annemin vefatı ile devamlı babaannemin yanında kaldım...

İşte bana bu derece çok emeği geçen canım ebem, dedem vefat etmeden önce hacca gitmişti ama şimdi de amcam ile birlikte umreye gitti... O mübarek yerleri
ikinci kez görmek nasip oldu... (darısı oraları görmek istiyen herkese olsun) Döndüğünde ise beni de unutmamış zemzem suyumuz vede hurmamız yanında başka hediyelerde getirmiş.

tokideki sesin konyadan hatıraları

Özellikle seccade vede yüzüklere bayıldım renk renk, kıyafetime uygun renkleri her gün takarak kullanıyorum  :)

Veee son olarak ise, geleceğim günün son akşamında erkek kardeşim evinde davetli idik o zamandan çektiğim bir kare ile bu seneki konya hatıralarıma son veriyorum...

tokideki sesin konyadan hatıraları

Hoşça kalın...

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Konyadan kareler 2

Merhaba sevgili okurlar, bugün sizlere Konyadan anılar olarak paylaştığım Konya karelerini paylaşmaya devam edeceğim...

tokideki sesin konya anıları
İlk olarak bu resim karesinden başlamak istiyorum...  Arife günü köy meydanında hep birlikte iftarı yaptıktan sonra evin avlusunda oturup çay keyfi yaptığımız andan bir kare... O gece çay, kahkaha vede tabiki de bol bol muhabbet halinde gece 2 ye kadar oturduk :)

tokideki sesin konya anıları
Amcamın küçük kızı ile birlikteyim...

tokideki sesin konya anıları
Halam, amca kızım vede ben o gün amca kızları ile birlikte halama ziyaret ettik orada da bizim aile için bir muhabbette olmazsa olmazımız çay eşliğinde hasret giderip muhabbet ettik...

tokideki sesin konya anıları
Hımm birde halamın evinin önündeki üzüm bağından sulu sulu şeker gibi tadı olan organik üzümlerini yemeyi de ihmal etmedik :))

tokideki sesin konya anıları
Amcamın bir sürü hayvanları var koyun, inek, köpek... gibi benim kuzucuklarda koyunları keşfettikleri andan bir kare :) Bu arada Emir o koyunun yanına öyle sessiz vede korkarak gidip dokundu ki anlatamam :) sırff Efe'ye 'bak ben abiyim ben korkmuyorum' diye ona hava atmak için ha ha haaa....

tokideki sesin konya anıları
 Buda ilçemizin dertlere deva, çocuğu olmayana çocuk sahibi yaptırdığı inanılan meşhur Ilgın kaplıcasına gittiğimiz andan bir kare...

tokideki sesin konya anıları
Buda yine bir başka tarihi eser olan kapalı çarşının yan giriş kapısından bir görüntü...

tokideki sesin konya anıları
Bu kare ise şehir meydanından bir görüntü....Fotoğrafın arka kısmında dikkate ederseniz toros diye bir yazı var işte tamda oradaki dondurmalar o kadar lezzetli ki ağzında sakız gibi uzayan cinsten bir dondurma :) Bu dondurmanın lezzetini şimdiye kadar hiçbir yerde bulamadım...

Benden şimdilik bu kadar hoşça kalın...


13 Ağustos 2013 Salı

Konyadan kareler 1

Dünkü postumda da dediğim gibi biz büyük bir aileyiz... Özellikle bayramlarda yada düğünlerde hep birlikte oluruz. Bu Ramazan bayramında da kız kardeşim hariç genellikle hep birlikte olduk...

Şimdide size fotoğraf makinemin filaşına takılmış resim kareleri ile ailemi tanıtmaya çalışacağım...


tokideki sesin konyadan anıları
İkizler ile birlikteyim...


tokideki sesin konyadan anıları
 Erkek kardeşimin eşi, büyük oğlu vede ikizleri, diğerini ise zaten tanıyorsunuz benim Efe...Bu arada ikizler için bir maşallah alayım lütfen :)

tokideki sesin konyadan anıları
Canım babam ile birlikteyim...

tokideki sesin konyadan anıları
Amcamın kızı vede bebeği ile birlikteyim...

tokideki sesin konyadan anıları
Teyzem, gelini vede kızı ile birlikteyim...

tokideki sesin konyadan anıları
Amca oğlunun kızı ile birlikteyim...

tokideki sesin konyadan anıları
Amcamın küçük oğlu ile birlikteyim... Kendisi bugün askere teslim olacaktı.


tokideki sesin konyadan anıları
Bayramın ikinci günüde onun asker düğünü oldu, onuda görmek nasip oldu. Allah'ım tüm asker evlatlarımız vede kardeşlerimiz sapasağlam askerliğini yapıp tekrar yuvalarına dönmeyi nasip eder inşallah...

tokideki sesin konyadan anıları
Bizim köyden 5 asker vardı onların hepsi toplu olarak oynadıkları andan bir kare...


tokideki sesin konyadan anıları
Eee düğün şenlik olurda bizimkiler durur mu?.. Cıkss durmaz :)  kocişko vede Emir'in kurtlarını döktükleri bir andan kare...

Benden şimdilik bu kadar devamı gelecek beklemede kalın...

Hoşça kalın.

12 Ağustos 2013 Pazartesi

BEN GELDİMMMM!..

Ben geldimmmmmm :) merhaba sevgili okurlar nasılsınız?... Sizi ve bloğumu çok özlemişim.

Bayram tatiline gitmeden önce otamatik olarak yayınlanması için hazırladığım çocukluğumun bayramı adlı posttada bahsettiğim bayramı yakalamak için memleketime gitmiştim... Sonuç ne mi oldu?.. Buldum mu? Diye sorarsanız?... Cıkksss malesesef bulamadım :( o postum da bahsettiğim her şeyin tıpa tıp aynısı oldu ama yinede o bayram lezzetini bulamadım  :( neden derseniz?.. Nedeni çok basit annem eksikti :( Anne eksikliği o bayramda devamlı kendini gösterdi... Bende annemin mezarına damadını vede torunlarını alıp götürdüm ellerini öpsün diye :( ' Anneciğim kalk ben geldim biricik kızın birgülün geldi ama yanlız değilim yanımda hiç görmen nasip olmayan damadın vede torunların ile birlikte' dedim inşallah beni duyup görmüştür... 

Annemin eksikliğinin acısı dışında bir sorun yoktu bol bol anılar biriktirdiğim memleketimde anılarımı yat edip, üstüne yeni anılar ekledim geldim...

Arife günü köy derneğinin düzenlediği iftar yemeğini gittim orada çocukluk arkadaşlarım vede akrabalarımın hepsini gördüm...

tokideki sesin bayram tatilinden resim
O iftar sofrasından bir kare...

Daha sonra ise hemen hemene her akrabam ile birlikte resimler çektirdim ama şuanda onları yayınlayamayacağım. Çünkü şuanda boşaltmam gereken valizler vede toplamam gereken bir ev beni bekliyor... O sebepten bir daha ki postlarlarda görüşmek üzere şimdilik hoşça kalın...

8 Ağustos 2013 Perşembe

ÇOCUKLUĞUMUN BAYRAMI

Hayırlı bayramlar arkadaşlar. siz bu postumu okuduğunuz anda ben memleketimde çocukluğumdaki bayramı arıyor olacağım, umarım çocukluğum kadar olmasa da bir nebze dahi olsun o lezzeti bulabilirim...
resim benim bebekliğimden yanımdaki dayı oğlum kucağındaki ise erkek kardeşim :) bu arada ayağıma bakar mısınız çorabın biri yok...

Çocukken bayram kelimesini duyunca, bayramın gelmesine haftalar olduğu halde içimde küt küt diye bir ses ve bayram için yeni kıyafetler geleceği için ise ayrı bir sevinç vardı :) Çünkü benim çocukluğumda tüketici çılgınlığı hastalığı yoktu... Ayrıca şimdiki gibi her dışarı çıktığında ya çok beğendiğin yada indirimde olduğunu gördüğün şeyleri alma gibi bir lüksümüz de yoktu... Yeni kıyafetler ya bayramlarda yada düğünlerde giyilmek için alınırdı... O sebepten senede 2 bilemedin 3 defa yeni kıyafet alınırdı...

Bayram sabahı, babam vede dedem bayram namazını kılmak için sabah erkenden camiye giderlerdi... Bizde evin bayan ahalisi olanlar ise onlar gelene kadar evi toplar, kahvaltıyı hazırlar, şeker kaselerine ikramlık şeker vede lokumları doldurup sehpanın üzerine yanında bir tanede kolanya ile birlikte koyup hazır eder... Daha sonra ise alındığı andan itibaren günde en az 4 ve 5 defa gidip bakıp hayaller kurduğumuzı bayramlıklarımız giyerdik :)

Evin beyleri camiden gelince herkes salona toplanır önce en büyükten başlanıp senden bir yaş dahi olsun büyük olana kadar elleri 'bayramın mübarek olsun' diyerek öpülürdü... Sonra ise hep birlikte bir güzel kahvaltı yapılırdı... Kahvaltı dediysem öyle her zaman ki gibi bir kahvaltı değil bu kahvaltının atmosferi vede heycanı bambaşka olan bir kahvaltı olurdu. Çünkü başka zaman herne kadar uğraşsan da kahvaltıda ki o lezzeti yakalayamazsın...

Kahvaltıdan sonra önce biz çocuklar daha sonra ise baba ve annelerimiz ve son olarak da evin en büyüğü olan babaanne yada dedeler kendilerinden büyük abla yada abilerinin evine gidip bayram ziyaretinde bulunurlardı...

Biz yaşıtlarımız ile birlikte etraftaki akraba vede komşuların bayramlarını kutlamak için evden çıkardık :) Bir gurup halinde (en az 10 kişi halinde) her eve tek tek girer 'bayramınız mübarek olsun' diyerek büyüklerin elleri öpülürdü ve daha sonra ise daha önceden hazırlanmış olan bayram ikramlığı olan önce kolonya daha sonra ise şeker vede lokumlar tutulur bizde iki şer tane alırdık :) Evett oda resmen bir gelenek gibiydi ne bir eksik nede fazla alırdık sadece iki tane alırdık...

İşte benim çocukluğumun bayramı bu şekilde olurdu. O sebepten bende bayramın 3. gününe kadar o çocukluğumun bayramını arıyacak hatta o bayramı tekrar yaşamak için elimden geleni yapacağım...

Hoşça kalın.