31 Ekim 2012 Çarşamba

OĞLUMUN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMASI

Merhabalar arkadaşlar,
bugün sizlerin karşısında gecikmiş bir post ile karşı karşıyayım. Bu postum da oğlumun, Cumhuriyet bayramı kutlamasını resimlerle birlikte bahsetmek istiyorum.

Bu kutlama aslında oğlum için ilk değil, hatırlarsanız geçen sene kreşte yıl sonu şenliklerinde de sınıfla birlikte koraya katılmıştı. Ama yinede oğlum bu kutlama için çok heyecanlıydı daha bir kaç hafta önceden o günü sürekli sorarak tabiri caizse, dört gözle bekliyordu.:)

Cumhuriyet bayramı kutlamasında oğlum yine bir korada idi, sınıf öğretmenleri cumhuriyet şarkılarından oluşan bir kaç şarkıyla onları hazırlamış.


Altı günlük bayram tatilinde bile aklında, yapacakları Cumhuriyet Bayramı Kutlamasında idi. Öyle ki ara ara söyleyecekleri şarkıyı ağzında mırıldanırken görüyordum. Onun o halleri beni hep, benim ilkokul hallerimi hatırlattı:)) çok duygulandım. Çünkü bende 23 Nisan bayramında folklor oyununda idim bende aynen onun gibi 23 nisanın gelmesini iple çekerdim.( Heyy gidi günler heyy haha haaa) Bir an eski günler yine gözümden bir film şeridi gibi geçti. Herneyse sözü fazla uzatmadan sizlere oğlumun kora de şarkı söylemek için piste çıktıklarında sıraya geçerken hallerini çektiğim resimleri yayımlayacağım. Çünkü şarkıları söylerken onları kameraya çektiğim için, o hallerinin resmini pek çekemedim.



Cumhuriyet bayramı oğlum için yazıyorum çok güzel geçti. Nereden mi anladım? Çünkü halen arada çektiğim videoyu izleyerek o gün hakkında söz ediyor:)) canım kuzum halen o günün etkisinden kurtulamadı. Benim için ise güzel, oğlumu izlerken biraz buruk, biraz heyecanlı idim ara ara gözleri minde yaşlandığı anlar oldu ama kimseye göstermeden sildim.:))


Törenden sonra ise, sınıflarına geçtikleri anda öğretmeni beslenmelerini yapmalarını söylediği zaman onları, beslenme yaparken çektiğim resim...



Vee son olarak kapanışı ise, oğlumun elma yerken çektiğim resmi ile olsun.:)



30 Ekim 2012 Salı

kurban bayramının 2. vede 3. günü

Günaydınlar sevgili canlar,
bu sabah sabah yazdığım ilk yayın :) normalde bu saatlerde ya uyuyor olurum yada oğlumu okul için hazırlardım. Ama bu saatlerin alınması beni bugün yanılttı:) evdeki tüm saatleri geri almama rağmen cep telefonun saatini almayı unuttuğum için bir saat erken telefonum çaldı. Tabi ben uykulu uykulu daha olayın tam farkında değilim. Tam Emirimi de kaldıracaktım ki duvar saatine bakınca gördüm daha bir saat var.:)

Eeee benim uykuda kaçınca evde boş durmaktansa bu sakin ortamı değerlendirip, beklemede olan son bayram postumu sizler için yayınlayayım dedim.


Kurban bayramın 2. günü genellikle evde gelen misafirleri ağırladım. O yüzden  kot pantolon ve uzun kazak şeklinde olmayı tercih ettim. Pantolonum yeni değil daha önceden vardı ama uzun kazağımı Ankaralılar bilir giyim dünyası diye bir yer var, oradan çok makul bir fiyata aldım...:) Çok da hoşuma gitti. Giyim dünyasına bir bakmanızı tavsiye ederim güzel şeyler var.




Bayramın 3. günü ise çocukların emrine adede olduk onlara sorduk nereyi isterseniz oraya götüreceğiz diye..
ikiside bir ağızdan hayvanat bahçesi diye tutturunca:) hayvanat bahçesine gittik. Gerçi hava biraz bulanık olduğu için maymunlar filan camekanın içinde idi ama olsun onlar yinede çok mutlu oldular. En çok da bu maket olan dinozoru izlerken...



Bayramın 3. gün kombinide bu şekilde idi boydan daha yakın hiç fotoğraf çekinmemişim. O yüzden bu şekilde idare edin:))

Geometrik kesim borda rengi bir etek üstüne bluz olarak ise bayramın 1. günü giydiğim siyah bluz, en üste kısa kaşe mont, altına ayakkabı olar ise sivri burun bir çizme tercih ettim.



Efem elinde şemsiye hayvanları izlerken:))




Kuzucuklarımın babalarına ardı arkası kesilmeyen sorular sorup bunalttıkları an...:)




4. vede 5. gün ise evde takıldık Emir'in ev ödevlerini yaptırdık. Haa birde evin şeklini değiştirdik

böylece bir bayramıda bitirdik, Allah nice güzel bayramlar görmeyi nasip eder inşallah....

Bu arada bu kurban bayramı olduğu için tabiki kurbanda kesmek lazımdı. Biz kurban olarak bir koç kestik, kurban kesimine eşim kardeşi ile birlikte gitti biz gitmedik o yüzden ben görmedim. Eşime fotoğraf makinesini vermiştim resmini çek diye ama oda resim değil tam kurban kesilirken anının videosunu çekmiş. O yüzden kurbanımızın resmi yok.

29 Ekim 2012 Pazartesi

Kurban bayramı 1. günü vede kombini

Merhabalar sevgili okurlarım, 
hepinizin geçmiş kurban bayramı mübarek olsun. İnşallah tam bir bayram tadında bir kurban bayramı geçirmişsinizdir...

Ben size önceki postumda da yazdığım gibi Ramazan bayramını memlekette babam ve kardeşlerimle birlikte geçirmiştim eşimin izni az olduğu için yanımda yoktu. O yüzden biraz buruk bir bayram geçirmiştim.:( Çünkü eşimden ayrı ilk bayramım olmuştu umarım ki de son olur...:))

Herneyse fazla uzatmadan sizlere bu bayramda neler yaptığımı vede giydiğim kombinleri paylaşmak istiyorum. Bakalım beğenecek misiniz..:)

 Bayramın 1. günü kombini bu şekilde idi...
Emir vede babası sabah erkenden kalkıp bayram namazına gittiler. Aslında Efede gitmek istiyordu ama ben onu sabah kaldırmaya kıyamadığım için ( eee nede olsa ana yüreği demi ama) o gitmedi ama o gün kaldırmadığıma bin pişman oldum o gün, gün boyu Efe:
-Camiye ne zaman gideceğiz bayram namazını ne zaman kılacağız diye sürekli mızmızlandı durdu.

Allah dan ertesi gün cuma namazına babası götürdü de o sayede 2. gün sustu da sakin bir gün geçirdik.:) hı hııı....



 Bayram namazını kılıp eve geldiklerinde, bende hazırlanıp hep birlikte ailecek Kayın valideme gittik. Bizim ailede bu bir gelenek haline geldi bayram sabahı, sabah kahvaltısını hep birlikte onun evinde yapıyoruz.

Bayram kombinim ise, eteğim üstü tül altı saten kloş bir etekti, altına ayakkabı olarak ise siyah, topuklu, rugan bir ayakkabı tercih ettim. Üstüme de siyah üst bölümü payetli bir bluzla kombinledim.


 Bayramın 1. günü genellikle bizden büyükleri vede aile ziyareti ile geçti o yüzden evde değildik. Eve döndüğümüzde saat gece 12 idi.

İlerleyen zamanlarda bayramın ikinci günü vede 3, günü kombinlerinide sizlerle paylaşmak istiyorum ayrıca da birde oğlumun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamasıda da var onun içinde ayrı bir post hazırlamayı düşünüyorum. Beni takipte kalın....

Bu arada hepinizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun..

13 Ekim 2012 Cumartesi

İSTİKLAL MARŞINA YAPILAN HAKARET

merhabalar sevgili okurlarım size bugün, haberlerde gördüğüm vede çok canımın sıkıldığı bir durum hakkındaki nacizhane fikrimi paylaşmak istiyorum. Çünkü bu haberi izledikten sonra gerçekten de çok sinirlendim.


Haberde bir gurup gencin, 'İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmamaları' şeklindeki haber, belkide birçoğunuz izlemişsiniz veya okumuşsunuzdur. Birçoğunuza göre normal de olabilir herkese zorla söyletmek zorunda değiliz diyorsunuzdur. Ama bana göre çok kötü bir davranış. Kesinliklede normal değil...


Çünkü orada bulunan yüzlerce kişi ayağa kalkarken üç kişinin ayağa kalkmaması size göre normal ise, size şunu demek istiyorum 'yani yüzlerce kişi hata yapmış..üç kişi ise doğru yapmış öyle mi ?'

Neden istiklal marşını bu kadar öteleyebiliyoruz ? neden çok önemsizmişçesine yargılara varabiliyoruz ?

O kişiler bu ülkenin vatandaşları değiller mi ? vatandaşı oldukları ülkenin marşına saygı göstermelerini istemek neden aykırı bir davranış gibi gösterilmek istenir ki ?

Örnek verecek olursak ben bir başka Ülkedeyim diyelim..ve bir ülkenin marşı çalındı..ben söylemesem bile ayağa diğer insanlar gibi kalkar saygımı ifade ederim..

Ama burada ki örnekte bile ayağa kalkmayanlar bir başka ülkenin vatandaşları değil ki..mensubu bulunduğumuz ülkenin vatandaşları..

Evet zorla hissettiremez siniz bazı duyguları..olmazsa olmaz..ama biz onlardan hissetmelerini zorla istemedik ki ? sadece ayağa kalkıp saygı göstermelerini istedik..bunun sakıncası nerede var ?

Kendilerine insan olarak saygı beklerler değil mi ? neden saygı..dostluk..barış ve de kardeşlik deyip bunu başkalarından esirgiyorlar? bu kabul edilebilir mi sizce ?

Bu marş, ülkenin vatandaşları saygısızlık göstersinler diye meydana gelmedi..Belli bir mücadelenin sembolüdür..ayağa kalkmayanlarda özgür düşünce içinde değil..sadece vatanı bölme amacında olan ayrılıkçı kişilerdir..

Bu ülkenin ekmeğini yerken..her türlü hakkından yararlanırken bu ülkenin temel vatandaşlarıyız diyecekler..hak isteyecekler..ama bir yandan da ülkenin değerlerini yok sayacaklar.. Yook efendim bu o kadar kolay değil....

Arkadaşlar benim düşüncem böyle sizce yanlış mı düşünüyorum? 


8 Ekim 2012 Pazartesi

tokideki Sultan'ın günleri 3

 Merhabalar sevgili okurlarım,
sizlere en son postumda da yazdığım gibi Emir'in 1. sınıf dönemi bizi biraz zorluyor :( hafta içi yoğun temponun yorgunluğunu hafta sonları bir yerlere giderek gidermeye çalışıyoruz. Bu hafta sonunda ise cumartesi günü eşim işe sabah beni uyandırmadan gitmiş. Canım bana kıyamamış uyusun diye kaldırmadan gitmiş:)) bende de nasıl bir uyku varsa artık saat 11.00 e kadar uyumuşum. Tabiki benim ufaklıklar da  benimle birlikte uyumuşlar ee onlarda tabiki yoruluyor:( 

Sabah kalkınca güzel bir kahvaltı hazırlayarak kuzularımla birlikte kahvaltımızı yapıp ev işerini bitirdikten sonra eşim saat 14.30 da işten geldi. O işten geldikten sonra hep birlikte cumartesi pazarına gittik. E ee kış geliyor turşu kurmam lazım turşuluk malzemeler aldım daha sonrasında ise markete gidip aylık alışverişimizi yaptık. Aylık alış verişimizi genellikle büyük marketlerde yaptığımız için marketin üst bölümünde fast food bölümü vede çocuklar için oyun alanları oluyor. O sebepten bizde tüm alış verişimizi yaptıktan sonra üst kata çıkıp hep birlikte karnımızı doyuruyoruz daha sonrasında ise biz dinlenip sohbete koyuluyoruz çocuklarda oyuna....

Cumartesini bu şekilde geçirdikten sonra, pazar günü havanın güneşli oluşunu fırsat bilip pazardan aldığımız hamsimizi mangal yapmak için Yenikentin dışında ağaçlık, sakin, kimsenin olmadığı bir yerde küçük bir piknik yaptık. Resimde de eşim mangalı yellerken hali:))


 Benim pazar günü kombinin, salaş olmak istedim rahat hareket edip çocuklarla birlikte top oynayabileyim diye:)


Her güzel günlerin bir sonu olduğu gibi bu hafta sonunu da bu şekilde bitirip pazartesi temposuna başladık...
Altta kıi resimde oğlumun istiklal marşını söylemek için sıraya geçtiği haller. Bakar mısınız daha 'hazır olun' ne demek olduğunu bilmiyor gayette rahat şekilde eli cebinde etrafına bakınıyor:))


Bu resimde ise sırayı bozmadan öğretmeni vede arkadaşları ile birlikte sınıflarına giderken...



Sınıflarına girince öğretmenine rica edip Emir ile birlikte resimlerini çektim.



Benden havadisler bu şekilde şimdi izninizle sizlerin postlarını okumak istiyorum.



4 Ekim 2012 Perşembe

tokideki Sultan'nın günleri 2


Merhabalar sevgili okurlarım, biliyorum şu aralar bloğumu çok ihmal ediyorum. Ama inanın sürekli aklım blogda, yazmak istiyorum ama bir türlü yazmaya fırsat bulamıyorum.:(

Benim günlerim genelleme olarak şu şekilde geçiyor: Sabah saat 6.00 da kalkıp sabah namazını kılıyorum. Daha sonrasında ise tekrar yatıp saat 7.30 da tekrar kalkıp kahvaltı hazırlayıp eşimi uyandırıyorum o kahvaltısını yapıp işe gidiyor. Sonrasında ise 8.15 gibi oğlumu uyandırıp ona kahvaltı yaptırıp, beslenmesini beslenme çantasına yerleştirip, önlüğünü giydiriyorum daha sonrasında ise kendim hazırlanıp saat 8.50 de oğlumu okula bırakmak için yola koyuluyorum. Oğlumu okula bıraktıktan sonra büfeye gidip ekmeğimi alıp eve geliyorum. Daha sonrasında ise kendi başıma güzel bir kahvaltı yapıyorum saat 10.00 a kadar.

Saat 10 dan sonra beyaz tv yi açıp Ebru Şallı ile pilates programını açıp pilates yapıyorum. Saat 11.00 e kadar, pilates hareketlerini yaptıktan sonra üzerimde bir huzur, mutluluk oluşuyor tabiki birde büyük bir enerji:)) o enerji ile hemen ev işlerine koyuluyorum. Saat 12.20 de tekrar hazırlanıp oğlumu öğlen yemeği için okuldan alıp eve geliyorum. Ona yemeğini yedirip 13.00 de tekrar okula gidiyoruz, onu okula bırakıp tekrar eve gelip sofrayı kaldırıp ev işlerine kaldığım yerden devam ediyorum. Daha sonrasında ise öğlen namazını kılıp Kuran'ı Kerim okuyorum.14.30 da ise tekrar hazırlanıp oğlumu okuldan alıp eve geliyorum. Evle ise oğlumun önlüğünü çıkar okulda ne yapmış onları dinle derslerine bak saat 16.00 oluyor daha sonrasında ise ikindi namazını kılıp akşam yemeğini hazırlamaya başlıyorum. Çünkü eşim saat 18.30 da eve geliyor. O gelince hemen yemeğimizi yediğimiz için yemeği hazır şekilde bulunduruyorum.

Akşam ise yemek, çay faslı derken biraz televizyon izleyip Emir'i yatır daaaaha sonrasında ise Efe uyuması için onunla birlikte yatağa girip onu uyutuyorum. Bu şekilde bir günüme noktayı koyuyorum ama bende de hal takat kalmıyor. O yüzden bloğumla ilgilenme zamanım kalmıyor. Çünkü hemen hemene tüm günlerim bu şekilde geçiyor. Tabi size genelleme olarak anlatım çünkü Efe ile birlikte parka gitmemi vede eve gelen misafirleri hiç saymıyorum bile....

Bende günler bu şekilde geçiyor, Sizler görüşmeyeli neler yapıyorsunuz? Keyifler yerindedir inşallah....

Benden bu günlük bu kadar en yakın zamanda tekrar görüşmek dileği ile hoşça kalın...